Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '13

 
Kategori
Öykü
 

Bir uzaylının gördükleri

Merhaba. Ben Jarra. Gaia gezegeni yörüngesinden size ilk raporumu yolluyorum. Buraya geleli birkaç uydu dönüşü geçti. Protokole göre her zamanki gibi  önyargılara kapılmamam, objektif olmam için gözlem yapacağım gezegenle ilgili önceden hiçbir bilgi verilmedi. Sadece ismi söylendi, Gaia….Geldikten sonra koordinatlarıma baktığımda galaksinin ücra bir köşesinde bulunduğumu anladım. Bugüne dek Gaia’yı duymamış olmama şaşırmıyorum. Meraka kapılarak uzun geçen yolculuk uykusunun mahmurluğunu üzerimden daha atmadan seyir konsolunun başına oturdum. İlk öğrendiğim şeylerden birisi gezegen canlılarından bir türün, halen bu türün gezegenin en entelektüel, akıllı tür olduğuna dair ciddi kuşkularım var ama kesin olan şey yiyecek zincirinin üstünde bulunduklarını söyleyebilirim, öyle ki ellerine ne geçirirlerse başlarının alt kısmında bulunan, beyaz kemiklerce muhafız edilen çukura atıp o kemikleri kullanarak öğütüyorlar, yaşadıkları gezegene “Dünya” diye adlandırdıkları. Bu yüzden ben de bundan sonraki raporlarımda Gaia yerine Dünya ismini kullanacağım,   biz  gezegen röntgencilerinin bir sözü vardır; Kırmızı gırtlakların yaşadığı gezegende kırmızı gırtlaklar gibi yaşa..

     Dünya uzaktan bakıldığında göze hoş gelen bir gezegen. Etrafında yavaşça dönen, Dünyalıların “Ay” ismini taktıkları bir uydusu var. Ay’da atmosfer yok. Bu iyi bir şey, bu sayede hava kirliliği de yok. Yüzeyi meteorlarca nişan tahtasına döndürülmüş. Aslında galaksi yaşayanları bu meteorlara bir dur demeli. O kadar özenle yaratılan uzay uçarlarını zevk uğruna kevgir tahtasına döndürmeleri, delik deşik yapmaları kabul edilebilecek bir şey değil. Ayda birkaç tane “ziyaretçi” üssü var, çoğu kullanılmıyor. Morr savaşı döneminde Gorr’lar belki Dünya’yı istila etmek belki de ikmal istasyonu olarak kullanmak için, belki de herhangi bir amacı olmaksızın sırf bir iş yapmak uğruna bir üs inşa etmişler ama sonra hiç uğramamışlar. Öyle ki üssün kapısında anahtar halen açılmamış bir şekilde duruyor. Zartec’ler muhtemelen Dünya’yı tanımak için bir gözlem kulübesi kurmuşlar ama koydukları robot gözlemciler paslanmış, faal değiller. Bu arada bir de komik görünümlü teneke yığınları var, sanırım Dünyalıların. Bunların ne olduğunu, ne maksatla buraya atıldıklarını anlamadım. Belki de kurtulmak istedikleri suçluları sürgün etmişlerdir ama yaşadıkları hayata bakınca aslında onlara bir ödül vermiş   oluyorlar bence. Duyargalarımın hissedebildiği kadarı ile ayda organik ve ruhsal anlamda hayat yok ancak bazı enerji saçılımları algılıyorum. Anlam çıkarmak zor. İncelemek için önümde uzun bir zaman var. Benim için her geçen yıldız parlaması yeni şeyler öğrendiğim,gördüğüm bir heyecan anı oluyor. Bu yüzden acele etmek istemiyorum. Bir sonraki mesajımı bir gezegen döngüsü sonra yollayacağım. Bu arada evdekilere selamlar. Anneme söyleyin, mor paruşuma iyi baksın, fazla çayır kemiren leşi vermesin, midelerine dokunuyor.Yeşil paruşa bakmasa da olur. Jarra, kaçtı.

 
Toplam blog
: 11
: 646
Kayıt tarihi
: 28.08.11
 
 

Karaman doğumluyum. Eğitim ve öğretim yıllarım Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu, Ankara Ulubat..