Bir Yarışın Anatomisi Burhaniye Triatlonu'nda Buhran...

Geçtiğimiz hafta sonunda Türkiye Triatlon Şampiyonası’ nın ikinci ayağı Burhaniye Ören’ de koşuldu. Aslında puanlı ulusal yarış sezonu birkaç hafta önce sekizinci ayda henüz açılmış olmasına karşın İstanbul Triatlonu’ nda hayal kırıklığına uğrayan birçok triatletin Ören’ deki yarışlara katılmadığı görüldü.

 

488 sporcunun start aldığı yarışlarda olumsuz parkur şartları nedeniyle 94 sporcu start almadı ya da almak istemedi. 24 sporcu bisiklet parkurunda lastik patlattığı için yarış terk ederken, 30 sporcu da kural hatası nedeniyle yarış dışı kaldı. 

 

Yaş grubu ve elitler sprint mesafe, gençler sprint, yıldızlar süper sprint ve minikler kategorilerinin yarıştığı yarışlara katılımı beklenin altında kaldı. Burhaniye Triatlonu, gerek su sıcaklığı gerekse parkur tur sayılarındaki standart dışı uygulamalar ile çok sayıda sporcunun yarış dışı kalıp puan alamadığı bir yarış olarak triatlon tarihe geçti. Sporcular arasında yarışın BUHRANiye Triatlonu olarak anılması ise espiri konusu oldu. 

 

 

Teknik Toplantı

 

Yarıştan bir gün önce yapılan kayıt kontrol ve teknik toplantıya çok sayıda sporcu katıldı. Teknik toplantıda, İstanbul Triatlonu’ nda teknik toplantısında olduğu gibi Başkan İsa Tamer Çelik ve yönetim kurulundan hiçbir azanın konuşma yapmaması oldukça dikkat çekiciydi.

 

Hızlı bir şekilde parkur tanıtımına geçen Okan Ulaş’ ın sunumu esnasında söz alan Melih Işıkçı, deniz suyu sıcaklığının olimpik mesafe için uygun olmadığını ve sprint mesafeye dönüştürülmesi için yarışma komisyonuna teklifte bulundu. 

 

Teknik toplantıyı sunan Okan Ulaş, deniz suyu sıcaklığının 25 santigrat derece olduğuna dair elinde raporlar bulunduğunu iddia etti fakat bunları triatlon kamuoyunun bilgisine ne toplantıda ne de yarış sabahı sunmadı. 

 

Işıkçı’ nın ardında yaş grubu sporcusu olarak söz alıp Cumartesi günü denizde yaptığımız antrenmanda GPS’ li saatlerin en fazla 18 santigrat derece gösterdiğini ve bu şartlar altında yarışma kurulu tarafında yarışın olimpikten sprint mesafeye dönüştürülmesi yönünde tavsiyede bulundum.

 

Okan Ulaş gelen tekliflere olumlu bakarken, Eğitim Kurulu Başkanı Aydoğan Ulaş sprint dönüştürülmesi konusundaki uygulamaya karşı çıktı. Diğer yandan toplantı sonunda Mehmet Ulaş sunum yapılan masanın yanına gelerek bir dahaki yarışlarda miniklerin yaş gruplarından ayrı toplantıya alınmasını talep etti. Gerekçe olarak da yaş gruplarının çeşitli konularda görüş bildirmelerinin küçük sporcular tarafından duyulmasını olarak gösterdi.

 

Yarıştan önceki gün birçok sporcu tarafından su sıcaklığının 16.5 ila 18 derece olduğu tespit edilmesine karşın yarışma kurulunun teknik toplantıda gerek mesafe gerekse wetsuit konusunda resmi bir açıklama ve düzenleme yapmaması hayli ilginç bir durum olarak kayıtlara geçmiş oldu.

 

Küçük bir dip not olarak; ITU ve ETU standartlarına göre 1500m için 19 derece, yaş grupları için de 22 derecenin altındaki su sıcaklıklarında wetsuit kullanımının serbest bırakılması kuralı hatırlatmakta fayda var.

 

Nitekim, Ören’ de yarış haftasında yayınlanan talimatnamede su sıcaklığı ve wetsuit kullanımına dair bilgilerin olmaması ve teknik toplantıda deniz suyu sıcaklığının yanıltıcı bir şekilde açıklanması nedeniyle, sporcular standartlar dışındaki suda yarışmak zorunda kaldılar. ITU kural ve regülasyonları ile belli standartlara oturtulan triatlon yarışların bu sezon ülkemizdeki görünümü daha çok Survivor ya da mahalle maçı tadında olduğu söylenebilir.

 

 

Yarış Günü

 

Burhaniye Triatlonu, katılım sayısı ile rekor kırmasa da start finiş göremeyen 148 sporcu ile katılımcıların üçte birinin yarış dışı kaldığı bir yarış olarak triatlon tarihinde bir ilke imza atıldı. 

 

Son günlerde yurdun batı kesimini teslim alan serin hava dalgası ve Poyraz rüzgarları nedeniyle 26 santigrat dereceye kadar düşen hava sıcaklığını yanı sıra deniz suyu sıcaklığının 16.5 ila 18 derece arasında olması birçok sporcunun ya yarışa kayıt yaptırmasına rağmen ya start almaktan vazgeçmesine ya da bazılarının hiportermi başlangıcı işaretleri göstermesi nedeniyle yarışı terk etmesine yol açtı. 

 

Diğer yandan bisiklet parkurundaki deve dikeni birçok sporcunun lastiklerinin patlamasına neden olurken koşu parkuru mesafesinin kısa olması 8 tur atan sporculardan bir kısmının metraj eksiği yüzünden yanılarak fazladan tur atmasına yol açtı.  

 

Yarış günü start anına kadar gerçek su sıcaklığı ve wetsuit hakkında resmi bir açıklama yapılmaması ve son anda wetsuit kullanımının serbest bırakılması ise bir diğer standart dışı uygulama olarak kayıtlara geçti. 

 

Yüzme parkurundaki bir diğer sorun ise suya girişten itibaren deniz tabanının inişli çıkışlı bir yapıya sahip olmasıydı. Kıyıdan itibaren yaklaşık 200m’lik bir mesafe yüzmeye uygun olmadığı için traitletler giriş ve çıkışta hayli zorlandı. Sporcular koşu-yüzme-koşu ve de düşme-kalkma etabı şeklinde triatlona yeni bir görsellik kazandırmış oldular.

 

Diğer yandan elitler ile yaş grubu sporcularının birkaç dakika arayla start almaları Türkiye Şampiyonası’ na puan veren bir yarışta birçok farklı kategorideki sporcunun birbirine draft yaparak haksız kazanç elde etmesine neden oldu ve Burhaniye yarışı ile Türkiye Şampiyona ‘ sı puanlamasına gölge düştü. (Örnek olarak 466 numaralı yaş grubu kadın sporcu, 342 numaralı yaş grubunda yarışan erkek sporcuya draft yapması vb.) Bu da Türkiye Triatlon Şampiyonası’ nın puanlaması daha sezon sonu gelmeden şaibeli hale gelmesine neden oldu.

 

Burhaniye’ de yarış dışı kalan sporcular haricinde yüzme ve koşu parkurundaki tur sayılarının yarışma talimatnamesindeki standartlar dışında olmasıyla da bir ilke imza atıldı. Olimpik yarış mesafesi 1500m olan yüzme parkuru tek tur üstünden geçildi. Teknik toplantıda 2 tur üstünden geçileceği söylenen yüzme etabı tek tur üstünden geçilerek standartların dışında bir uygulama yapıldı. Talimatlara uygun şekilde hazırlanmayan ve 500m aralıklarla işaretlenmiş olan 1500m’ lik yüzme parkuru tek tur üstünden geçilmesi ise bir diğer ilk oldu. Yeteri kadar güvenlik teknesi bulunmayan yüzme etabında 16.5 oldukça soğuk su sıcaklığının da birçok sporcuyu zorlandığı görüldü. 

 

Minik sporcuların durumu da yetişkinlerden farklı değildi. Bu sezon başından bu yana yapılan triatlon ve aquatlaon yarışlarındaki lokasyon seçimlerindeki hatalı tercihler yüzünden yüzmeden çok denizde koşu yapan minik sporcular da hayli sıkıntılı anlar yaşadılar. 

 

Öte yandan teknik toplantıda 8 tur üstünden 10km olduğu söylenen koşu parkurunun toplamda 8400m çıkması birçok sporcunun son turda yanılmasına yol açtı. 8 tur atıp saatlerindeki mesafenin 8400m olduğunu gören sporcular teknik toplantıda tam mesafe denilmesi nedeniyle bir tur daha atarak fazla koştular ve finiş zamanları da buna bağlı olarak fazla çıktı. Tur sayısının dörtten fazla olması birçok sporcunun kafasının karışmasına yol açtı.

 

Bir diğer eksiklik de “Penalty box” diğer adıyla zaman cezası alanı denilen sporcuların bekleme bölgesi olmamasıydı. Kartal Triatlonu’ nda da unutulan “Penalty Box” Burhaniye’ de de yoktu. Böyle bir eksikliğin ne zararı var diyenler olabilir. Yaş grupları için pek büyük bir sorun gibi gözükmese de milliliğe aday olan tüm kategorilerin penalty box kontrol etme alışkanlığından yoksun olması sporcularımızın yurtdışı yarışlarında kolaylıkla diskalifiye olmasına neden olabilir.

 

Yorumlu-Yorum

 

Sezon başında takvimlerde aquatlon yarışı olarak görünen Burhaniye yarışı, yap boz tahtasına dönen faaliyet takviminde iptal edilen Ayvalık Triatlonu yerine Burhaniye Ören’ e alınmasının ardından da önce sprint sonra da olimpik mesafeye dönüştürülmesi başlı başına bir ciddiyetsizlik göstergesi.

 

Yarışmanın bayram haftası tatiline denk getirilmesi planlama zafiyeti olduğunu işaret ederken yarışma haftasında iki kere bisiklet parkuru değişikliği yanı sıra yarış sabahı iki tur üstünden baklava deseni şeklinde yüzülecek olan yüzme parkurunun tek tur üstünden üçgen şekline dönüştürülmesine ne denebilir bilmiyorum. 

 

Yüzme parkuru için söylenebilecek bir çift söz daha var ki bu da minik sporcu ve ailelerini doğrudan ilgilendiriyor. Bu yıl nedeni anlaşılmayan bir şekilde geçtiğimiz yıllarda kullanılan yarış lokasyonları kullanılmıyor. Aksine daha önce hiç denenmemiş belde kıyılarında yarışlar organize ediliyor. Elbette farklı coğrafyalarda yarışmaya karşı değilim fakat yüzme parkurları traitlon ve aquatlon yarışlarına uygun olmadığı çok net. Sporcular seçilen kumsalların suya giriş kısmında 100-200m arası koşmak zorunda kalıyorlar.

 

Yüzülmesi gereken parkurda koşulursa ne olur? Eğer takımızdaki minik sporcular iyi yüzemiyor ve sadece iyi koşuyorsa bu size çok ciddi avantaj yaratır. Son zamanlarda triatlon sporcuları ve antrenörleri arasında sıklıkla konuşulan konulardan biri de sporcularının yüzmesi iyi olmayan ve federasyona yakın kulüplerden birisi için bu tür sığ deniz tabanı olan parkurların özellikle seçilmiş olduğu. Nitekim, sezon başındaki Didim Triatlonu, Urla Aquatlonu ve Burhaniye Triatlonu bu söylentileri doğrular nitelikte. 

 

Bu yılki bir diğer sıkıntılı konu da ulusal yarışlarda uluslararası standartlara sahip logolu mayolarla yarışma zorunluluğu. Elbette sporsal etkinliklerde uygulanan bir takım standartlar, disiplin, düzen ve görselliğe olumlu yönde katkı sağlar fakat bu sezon koşulan yarışlarda ITU ve ETU kurallarının neredeyse tamamını göz ardı edip sadece mayolardaki logo zorunluluğu dönük kuralı katı bir şekilde işletilmesi hele hele özellikle yarış öncesi değil de finişi geçen minik sporcuları logosuz mayo nedeniyle diskalifiye ederek, küçücük yürekleri acıtmak pek de kulağa hoş gelen bir durum değil sanırım.

 

Bu yıl gerçekleştirilen yarışlarda ETU ve ITU yarışma kurallarına uymayan standart dışı uygulamalar nedir diye merak edenler için de kısa bir hatırlatma yaparsak: “Yüzme startına veya suya giriş çıkışa uygun olmayan parkur ya da platformlar. Eksik parkur metrajı ve standartların üstünde tur sayıları, penalty box bulunmaması, ambulansız yarış startları, farklı kategorilerin birbirine draft yapmasına neden olacak şekilde start verilmesi, yaş gruplarında draftlı yarışlarda aerobara müsaade edilmesi vb…”

 

Bu yıl standartlar dışındaki uygulamaların yanı sıra bir diğer sıkıntılı konu yarış lokasyonlarıydı. Bu sezon, geçmişte kullanılan denenmiş ve sorunsuz parkurlara sahip olan lokasyonların kullanılmaması ve onun yerin sorunlu yüzme parkurlarına sahip beldelerin seçilmesi ile ilgili de bazı söylentiler dolaşmakta. Söylentiler, geçtiğimiz Kasım ayındaki seçimlerde Antalya ve Alanya bölgesindeki kulüplerin yeni yönetime oy vermemesi nedeniyle bu bölgede yarış düzenlenmemesi şeklinde uygulama gidildiği yönünde. 

 

Bir diğer konu ise yaş grubu sporcularından 80 TL kayıt parasın alınmasına karşın ne bir tişört, ne bir şapka, çanta vb hiçbir hatıra ekipmanları verilmemesi. Hatta bazı yarışlarda katılım madalyası, su ve meyve gibi basit ikramların dahi yeter sayıda olmaması dikkat çekici. Seçimden önce sporculara yurtiçi ve yurtdışı kamplara gönderme dahil birçok vaatte bulunan yeni yönetim bırakın sporcuları yurtdışın kamplarına göndermeyi, olimpiyat puanı toplamak için yurtdışındaki en yakın destinasyonlardaki yarışlara bile gönderemedi. 

 

Federasyon, sporculardan kayıt parası, yarış yapılan yerlerdeki yerel yönetimlerden iaşe, personel ve malzeme desteği almanın yanı sıra Accell Bisiklet ile Spor Toto Teşkilatı sponsorluğuna karşın halen “Federasyonda para yok, enkaz devraldık!” edebiyatı ve söylemleri artık maya tutmuyor. 

 

Çünkü geçtiğimiz günlerde Eski Federasyon başkanı Hamdi Güneş, tüm bu enkaz söylemlerine karşın kendi sosyal medya sayfasından belgeleri ile tek tek açıklamada bulundu. Arzu edenler Hamdi Güneş’ in sosyal medya profilinde resmi belgelerle yayınladığı açıklamayı okuyabilir.

 

Öte yandan federasyona, İstanbul Triatlonu öncesi 500 bin TL’ sinin ödenmiş olduğu bilgisi de kulislerden konuşulan bir diğer önemli konu. Spor Toto Teşkilatı bu yıl, federasyonun geçtiğimiz yıldan kalan alacağı 175 bin TL ile 2017 için tahsis edilen 1 milyon TL’ le birlikte toplam 1 milyon 175 TL’ lik bir bütçe tahsis etmiş durumda. 

 

Tüm bunlara karşın Uluslararası Alanya Triatlonu’ nun 20 bin Euro yok denerek iptal edilmesi ise ayrı bir muamma olarak karşımıza çıkıyor. Elbette olimpik sporcumuz yok denerek iade edilen Spor Bakanlığı’ nın tahsis ettiği 325 binlik bütçe için ne denilebilir, hiç bilmiyorum. 

 

Tüm yaşananlar ve bilgiler ışığında daha sezon ortası gelmeden başarısızlıklarla dolu bir yıla imza atan İsa Tamer Çelik Başkanlığındaki yönetimin acilen genel kurulu toplayarak gereğini yapması temennisi ile…

 

Triatlonla kalın… 

 

Yazarın kendini tekzibidir: Burhaniye de "Penalty box" uygulması yapıldığı bilgisi yazının yayına alınmasından sonra bana ulaşmıştır. Maalesef su istasyonu karşısına konumlandırıldığını sonradan öğrendiğim ceza alma bölgesininin yanlış konumlandırılması nedeniyle gözlerden kaçmış bulunuyor. Yüksek nabızla koşarken su istasyonuna odaklanan yarışmacıların tam karşısında bulunan "Penalty box" u ıskalamaları çok doğaldır. 

 

Fotoğraf: Hatice BAKCEPINAR

 

Hazırlayan: Alpay AKHUN