Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bir Yılı Bir Gecede Tüketmek!

Dünya bir "yıl" dediğimiz, 365 günlük bir zaman dilimini bir "gece"ye sıkıştırdığından beri, her şeyi hızlı tüketmeye başladık belkide...

Yeni yıl fantazisi, giderek koca bir yılın konsantresi haline getirilince, yılbaşı gecesinden sonrasına pek bir şey kalmamış oluyor.

Adeta,o yılın istihkakı her anlamda yılbaşı gecesinde tüketiliyor. Sadece yemek içmek meselesi değil sözünü ettiğim, yılla ilgili hayaller, umutlar, piyangolar vesaire...

Şundan ki, 31 Aralık gecesini "değerlendirmiyorsanız" ondan sonraki tüm geceler hükmünü kaybetmiş oluyor...Yani, yılbaşı gecesinde yaptıklarınızı bir gün erteleseniz tüm "büyü" bozuluyor adeta...

Aslında burdaki büyü sözcüğü tam da bu vahim durumu anlatıyor...Yılbaşı illüzyonu zaten bir büyüden ibaret değil mi...Hem de küresel anlamda bir büyü!

İnsanlar, eğer o geceyi idrak etmezse tüm yılı kaybedeceği büyüsüne kaptırılmış...Sanki, yılbaşını "idrak" eden idraksizlik tüm yılı kazanıyormuş gibi!!!

İnsanlığın şaşkınlığı burada başlıyor; daha yılın ilk gecesinde mağluptur insanoğlu...Hem de tüm Şeytani amellere duçar olarak kaybetmiştir önündeki koca bir yılı!!

Abartıyor olabilirim...Ama bu "yılbaşı çılgınlığı" nın tüm insanlığı ifsat eden nice murdarlıkların da ilk günü olduğu gerçeğini kim inkar edebilir!

Yıla sarhoş ve güya mutlu girince tüm yılın mutlu geçeceği inancı Şeytanın amentüsünün ilk maddesi olarak uygulanınca elbette yılboyu gerisi de geliyor.

Sekülerlik, dünyaperestlik dünyevi olan herşeyi kutsamaktan geçiyor...Şeytan bunu daha yılın ilk günü devreye koyuyor...Zira, onun egemenliği tüm gecelerin "yılbaşı" gecesi gibi yaşanmasıyla gerçekleşen bir egemenlik!!!

Bir yılı bir gecede tüketen insanlık, yıl içinde de belli günlere hasredilmiş,ya da hapsedilmiş, özel günler safsatalarıyla dünyaya bağlılığını sürdürüyor.

Bir günde annelerin hakkı gözetilmiş oluyor, bir günde babalara olan borçlar ödeniyor, bir günde hayvanların hakkı teslim ediliyor...Sevgililer için bile bir gün yetiyor!!

Sonrası vur patlasın çal oynasın şuursuzluğu!

Yılbaşı ile başlayan konsantre yaşam tüm yıl boyunca, "özel günler" le idrak edilip koca bir yıl tüketilmiş oluyor.

Lafı uzatmaya gerek yok...Hız çağında herşeyi hızla tüketmek, insanlığı her alanda ve her anlamda "ishal" yapmış durumda...Herşey hızla ve tam sindirilmeden tüketiliyor...Adeta, sindirilmemiş ifrazat devri yaşanıyor.

Aşklar, ilgiler, evlilikler, dostluklar yaşanmadan yaşlanıyor...

Bu yüzden hayatımızın ve hayatımıza giren her şeyin tadı kaçıyor.

Bizi kim durduracak??

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..