Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bırak beni

İş yerinde yapacak hiç ama hiç bir şeyimin olmadığı ender anlardan birisiydi. Sıkıcı hava yerini ferahlatıcı bir yağmura bırakmıştı. Benim de ferahlamam gerekiyordu. Yağmur diner dinmez masamdan kalkıp fabrikanın içindeki bakkala yollandım. Elbetteki çikolata alacaktım.

Ilık bir kışgününde yağmurdan sonra sokakta olmak. Bana bir yerlerden tanıdık geliyordu ama nereden? Evet hatırladım. Okuldan kaçıp futbol oynadığımız günlerden. Hiç bir şeyin umurumuzda olmadığı günler tütmüştü burnumda. Sıcak ya da soğuk, karlı ya da yağmurlu fark etmeyen, topumuza baktığımız günler. Ayakkabın eski ya da yeni, delik ay da değil. Fark etmiyor. Mokosen ayakkabını da parçalıyor olsan yine fark etmiyor. Akşam dayak yiyeceğini bilsen de. Farketmiyor. Topumuza baktığımız günlerdi. Topun haricinde hiç bir şeyin, hiç bir kimsenin manasının olmadığı genellikle kaybettiğim, kaybetmekten bıkmadığım maçlı günler.

Hatırlıyorum da bir keresinde okula erken gidip bir saat maç yapmıştık. Birinci ve ikinci dersler Almanca'ydı. Üsküdar'daki Bakü parkına kaçıp orada maça devam etmiştik. Üç ve dördüncü dersler beden eğitimydi. Okula dönüp yeni bir maç daha yapmıştık. Sürekli aynı takımlar, yep yeni maçlar. Derdimiz neydi bilmiyorum. Tek bildiğim o günlerdeki gibi olmak istediğim. Bir gün işten çıktıktan sonra. Çıktıktan sonra değil hayır, iş yerinden kaçarak, öncesinden herkesi tek tek ayarlayarak bir maç yapmalı belki bakü parkında. Nefesimiz yeter mi bilmiyorum, belki en fazla yarım saat. Üstümüzü başımızı değiştirmeden. En fazla kravatalarımızı çıkararak belki. Her zamanki gibi. Her zamanki derken yani, tıpkı eski günlerdeki gibi...
 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..