Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Biraz daha büyüdüm

Biraz daha büyüdüm
 

Bugün bir dost bir şiir göndermiş bana, halimi bilir gibi. Okudukça hüzünlendim, tam beni anlatıyordu sanki… Öyle kırıldım öyle incindim, öyle çaresizim ki… Şairini bulamadım, bilen varsa söylesin.…

Büyümek, düşlerini satmaktır. Büyümek, oyuncaksız kalmaktır. Büyümek dizlerdeki yaraların, Yüreklere taşınması... Büyümek acımaktır, kanamaktır, Yanmaktır çocuk! Bilmezsin.….Dizimdeki yaraların acısını tercih ederdim elimde olsa…Oyuncaklar, düşler bir şekilde elde edilebiyor da, bu “yürek yaraları” nı ne yapmalı bilmem. Yaşım ilerledikçe, yaralar daha bir derinde açılıyor, sağaltmam mümkün değil… Urfa türküsünün sözleri geldi aklıma; “Yaram derine düştü” …Türküler vardı öylesine söylediğim, şarkılar… şimdi daha derinden etkiliyor beni, içimi acıtıyor. Yazan, söyleyen de böyle hissetmiş ki, ortaya çıkmış bu şiirler, şarkılar. “Kerem gibi âh etmek için, Kerem gibi yanmak” gerek demişler, doğru. Yürek yanmasa, bu âhlar çıkmaz. Gittikçe derinden hissedilen bu kederler, bu acılar büyümekten kaynaklanıyor sanırım. Ama onlar olmadan da büyümek, olgunlaşmak mümkün değil gibi gözüküyor. Ender Saraç’ın “Ruhsal gelişme ve kader” adlı kitabını okuyorum, diyor ki; “Yaradan bizim sadece manevi boyutta olup sadece spiritüel deneyimler yaşamamızı isteseydi, o zaman bedenlenmemize, cinsiyetimize gerek olmazdı ve sadece bir ışık beden-nur olarak kalır ve bu boyuta gönderilmezdik” .“Tekamül” ancak, yaşamakla, acı ve sıkıntı çekmek, bunlarla sabırla, tevekkülle başa çıkmakla gerçekleşebiliyor. Bunları yaşamam gerektiğin biliyorum, sonunda “insan” olmak gibi bir ödülün olduğunu da biliyorum. Ama yine de “büyümek” acı veriyor insana, çocukluğumu özlüyorum…

 
Toplam blog
: 98
: 742
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

Okuyan, gözlemleyen, yorumlayan, öğrenmeye ve öğrendiklerini uygulamaya çalışan; doğayı, insanları, ..