Birbirimizi 'Yemekteyiz'!

Bir özel TV' de "Yemekteyiz" adlı program izlenme rekorları kırıyormuş. Bu programa katılan dört kişi birbirlerini sırayla yemeğe alıyor ve yaptıkları yemekleri eleştiriyorlar. Buna göre birbirlerine oy veriyorlar.

Ancak tek amaç eleştirmek. Karşı tarafa laf sokmak, dedikodu, ev sahibinin arkasından konuşmak, küçük şeyleri büyütmek gibi özellikler programın ana karakteri.

Bu program çok izlenince bu kez de başka bir TV kanalı, "Komşu Komşu" adında benzer içerikli bir program başlattı. Bu pogramda da aileler birbirlerine gidip; açıklarını, hatalarını ve eksikliklerini arayıp birbirlerine puan veriyorlar.

Türkiye' yi bölme aşamasında bu programlar çok önemli bir noktaya gelindiğinin göstergesidir. Bir yemek programından nereye geldin diyenler yazının devamını lütfen okusun.

Türkiye' de önce tüm kurumlar ve geçmiş tartışılır hale getirildi. Bundan Türk Ordusu, Atatürk nasibini alırken geçmişimizden özür kampanyaları ile geçmişimiz ile bağımız koparılmaya ve geçmişteki övünülecek yönlerden çok utanç duyulacak yönler ön plana çıkarıldı. Laik-antilaik, alevi-sünni, Kürt-Türk gibi ayrımlar tartıştırıldı.

Şimdi sıra Türkiye deyince din ve etnik köken dışında en önemli değerlere geldi. Bu değer "aile" dir.

Bu programların hedefi işte tam burası. Ailede; büyüklere saygı, komşuluk ilişkileri, yeme içme adabı öğretilir.

Yemeğini yediğiniz insana saygımız sonsuzdur. Onun yemeği zehir de olsa ona laf etmeyiz. Bizde bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Komşuluk ilişkilerimiz en önemli okuldur. Aile dışındaki bireylerle ilişki kurmayı, iletişimi, ortak değerleri paylaşmayı burada öğreniriz.

Türkiye' yi yıllarca dini kimliği ile bölemeyenler, etnik kimliği parçalamayı denediler. Bunda Kürt' ler üzerinden kısmen başarılı oldular. Sıra en önemli bölüme gelmiştir. AİLE

Bu programlar sayesinde komşunun açığını arama, yemeğine burun kıvırma, giydiğine ve yediğine eleştiri getirme beyinlere işleniyor.

Bu nedenle bu programları çok önemli buluyorum. Şair Atilla İlhan' da, aile ve komşuluk bağları çok kuvvetli olan Yugoslavya' yı etnik ve dini açıdan bölemeyenlerin "Pembe Diziler" yoluyla televizyonlarda aile ve komşuluk ilişkilerini zayıflattığını, komşuların birbirine gitmez olduğunu, dizileri komşularına tercih ettiğini belirtmiştir.

İşte bu programlarla Türkiye bu aşamaya gelmiştir. Artık hep birlikte birbirimizi "Yemekteyiz". Birbirimizi yerken bizler kimlerin sofrasında "Yenmekteyiz" bunu hep birlikte göreceğiz.