Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

Biri bakan diğeri bakmayan

Eğer 8-9 yaşlarında isen, omuzunda kilonun dörtte biri kadar bir boya sandığı taşıyorsan, senin için tek önemli olan şey karşından gelenin ayağındaki kirli pabuçlardır. Küçük ve geçici bir çözüm aslında kirli pabuçlar en az eve ekmek götürüp yedikten sonra tekrar acıkmak kadar geçici.

Çok az insan bunu meslek haline dönüştürür. Diğerleri büyüdükçe hedefleri de büyür. Bazıları sadece günü kurtarır. Bazıları da Başbakanı dinledikleri için şimdi üç çocuğa nasıl bakacaklarını. O yaşlardayken aileme tek başıma ayakta kalabileceğimi kanıtlaya bilmek için bende yapmıştım boyacılık. Bu onlara, insanlığa ve asalaklığa karşı yaptığım ilk başkaldırının sadece tohumları idi. Öyle sanıldığı üzre ne ekmek parasına ihtiyacım vardı nede okul masrafıma sadece inattı, benimki. Hemen gidip kendime bir boya sandığı yapmıştım, kahverengi deri kayışım da kulpu oluvermişti bir anda. Şimdi tek eksik malzememdi, sağolsun ona da kumbaram imdadıma yetişti. Tüm birikmiş harçlıkla boya aldım kendime. Siyah, kahverengi, beyaz birde cila o zamanlar parlak ayakkabı modaydı daha züppelik peydah olmamıştı.

Boyacııı! Kirli, paslı, çamurlu ayakkabılar el değmemiş kız gibi yapılır. Gel abi gel, diyerek yollara düştüm. İlk günün hasılatı bütün masrafımızı çıkarmıştı. Nitekim ağrıyan bir omuz ve birçok yeni arkadaşla mahallenin yolunu tuttum günün sonunda. Akşam olup ta babam eve geldiğinde; Aferin oğlum para kazanmak kendi paranı kendin çıkarman güzel ama şimdilik ben babalık vazifemi yapayım sende evlatlık.

Aradan tamı tamına 15 yıl geçti. Babama karşı olan vazifemi kısmen yerine getirdim. Ama şimdi bambaşka bir şehirde yaşıyorum arkadaşlar değişti, işler değişti, dostlar düşmanlar değişti ama boyacı çocuklar hala değişmedi. Hatta üzerine mendilci, simitçi, gül satanlar, sakız v.s satanlar çıktı. Onlar hiç değişmedi, değişemiyorlar.

Birkaç gün önce yerel gazetelerden birini okurken MHP Grup Başkan Vekilinin bir çocuğa ayakkabılarını boyatırken ki fotoğrafını gördüm. Kendince vicdanını rahatlatmış. Ama bakın sayın MEB Nimet ÇUBUKÇU ne demiş: O fotoğrafı görünce gerçekten insan olarak sarsıldım'' demiş, bence ayıp etmiş. Daha sonra gazeteci arkadaşlar dönmüş bu seferde Oktay VURAL Bey'e sormuşlar o da : O çocukları o hale düşürenler utansın(!) demiş.

Bizim hayatlarımız hep böyle değil mi bir fotoğraf çekilir sonra başlar bizim bakanlar konuşmaya... Politikacılar başlamışlar bu kez: üzülüyoruz, bizde onun yerinde olsak aynısını yapardık. Diğeri gelin bunları yatılı okullara verelim bakın 35 bin boş yerimiz var demiş. Demişler de demişler.

Bu ülkede söz konusu kara, kuru, çorak toprak değil ise gerisinin hiçbir önemi yok üst kat komşuların gözünde. Biri borç batağında düşer intihar eder bir başkası 17 yaşında yoruldum der kendini haliç ten atar diğeri boyacılık yapar mendil satar v.s . Eğer üst komşulardan biriside tutup aşağıya bakacak olursa hemen kendi ayarında olanlar tepki gösterir. ''şiiiiişt.'

Bu ülkede en zor olan şey namuslu olmaktır. Geriye kalan herşey çok basit o yüzden bıraksın politikacılar demogojiyi de biz nasıl bu hale geldik onun hesabını versinler.

 
Toplam blog
: 27
: 1610
Kayıt tarihi
: 30.12.06
 
 

Kobi Danışmanı www.facebook.com/projeyazdanismanlik   ..