Bisiklet öyküsü

Çocukların ve gençlerin, hatta bir dönem biz yetişkinlerinde hayallerini süsleyen bir ulaşım aracı vardı.
İnsan gücü ile çalışan iki tekerlekli motorsuz çalışan bu araca bizler '' Bisiklet'' diyoruz. .
Nasıl da çocukça tebessümle hatırladık değil mi?
Okul yıllarımızda aile büyüklerimiz daha başarılı karneler getirmemiz ve bir üst sınıfa geçmemiz için bizleri teşvik eden sözler verirlerdi. .
Bunlardan bir tanesi de mahallede tek hava atabileceğimiz bisikletti. .
'' Bak oğlum, derslerini çok çalışır da sınıfını geçersen şayet o çok istediğin mavi bisikleti bu defa sana alacağım söz. ''
Okul yıllarımızdaki başarılarımızı perçinleyen bisikletin dünyaya geliş öyküsünü birlikte paylaşmaya ne dersiniz?

İlk bisiklet 1791 de Sivrac'ın bisikletiymiş. . Direksiyonu ve (gidonu) bile yokmuş. . 1817 de ilk gidonlu bisiklet bulunmuş (Karl von Dralis) ve 1839 da Mac Millan'ın ilk pedallı bisikletin buluşu bu günkü bizlerin bildiği bisikletin taslağı kabul edilmiş. .
Aslında bisikletin en ilkel şekline 12. Y. Y. da Çin'de rastlanmış. .
Bisikletin ilk tasarım çizimleri kime mi aitmiş ? ( Ben öğrendiğimde hiç şaşırmadım ) 1493 yılı tarihli ve Leonardo da Vinci imzasını taşıyormuş. .
Fransız Sirvac'ın yaptığı bisiklet ise sağ ve sol ayağın itmesiyle yürüyen bir bisikletmiş. . Bu bisiklete "Celerifere" adını vermişler ve 1791 tarihliymiş. .
Baron Karl Von Drais, Drais de Senerbol'un yaptığı bisikleti geliştirmiş ve bisiklete gidon ilave etmiş. .
Bu bisiklette 1816 tarihini taşıyormuş ve bu bisiklet tahtadan imal edilmiştir. Ancak 1818'de bisiklette metal kullanılmaya başlanmış.
Leonardo Da Vinci'nin çizimleri kullanarak ilk pedallı bisikleti üreten Kirkpatrick Mac Millan'mış. 1839-1840 yılları arasında İskoçya'da yapılan bu bisiklet, halen Londra Science Museum'da sergilenmekteymiş. .
1855'te Fransız Ernest Michaux'un bisikleti pedalı etkin olarak kullanmış.
1870'den sonra geliştirilen yeni bisikletler "Bicyole" adıyla anılmış. .
I. Dünya Savaşı'nda Avrupa ülkeleri bisikleti askeri amaçla (ordu süratinin artırılması) amacıyla da kullanmışlar.

Bisiklet, bisiklet olduğundan beri her toplumda ilgi görmüş ve yaygın bir şekilde ulaşım ve eğlence aracı olarak günümüze kadar gelmiş. . Kendine ait en özel yeri de almıştır.
Yaşadığımız şehirlerde '' bisiklet yolları'' düşünülüp yapılmışsa eğer, değmeyin keyfimize o zaman çünkü bu en büyük kültür göstergesiymiş. .

Belirtmeden geçemeyeceğim '' bisiklet deprem sonrasında kullanabileceğimiz tek mantıklı ulaşım aracı'' diye de özetliyor yetkililer. .
Eh artık aşağıdaki trafik kurallarına da dikkatle göz attıktan sonra, bisikletimizi en rahat ve en emin şekilde kullanmamız için hiç bir sakınca kalmıyor. .

Değil mi arkadaşlar?

2918 sayılı TCK KARAYOLLARI Trafik kanununda Bisiklet için ;
Madde 3 c (10) bendi : Bisiklet motorsuz bir Taşıttır.
Madde 37 Sürücü için Ehliyet ve Taşıt için Plaka gerekmez.
Madde 46 Karayolunda en sağ şeridi kullanır ve diğer taşıtlar ile aynı sorumlulukla hareket eder.
Madde 66 Bisiklet yolu olan yerlerde karayolunda sürülemez.
Madde 66 a) bendi Karayolunda ikiden fazla bisiklet yanyana sürülmez.
Madde 66 b) İşaret verme dışında, çift elle sürülmesi ve genel kurallara uyulması zorunludur.
Madde 66 c) Yük ve eşya taşınamaz.
Madde 37 Bisikleti karayolunda sürmek için 11 yaşını bitirmiş olmak yeterlidir.

'' Melekler yüreğinizden öpsün ''

Sabiha Rana