Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Biz enteresan bir milletiz vesselam.

Biz enteresan bir milletiz vesselam.
 

Bu dozer DTP'li Belediye'nin.. Yaptığı iş ise; Gölü doldurmak..


Nasrettin Hoca’nın “bindiği dalı kesmesi” hikâyesini bilirsiniz. Ta, ilkokulda oynağımız bir tiyatro oyununda aklımda kalan bir anekdottur. Bilirsiniz, orada hoca bir çınar ağacının dallarını kesmektedir ama daha sonra oturduğu kendi dalı kesmeye başlayınca, yakınlarından geçen bir köylü <ı>“aman hoca ne yapıyorsun, oturduğun dalı kesiyorsun. Düşeceksin !..” der demez hoca dalla birlikte paldır, küldür aşağıya düşer. Hikaye bu ya ! Hoca mahcupluğunu ve acizliğini belli etmemek için “<ı>Nasıl olsa inecektim” der.

Bir başka anlatımda ise hoca hikayeyi <ı>“Bu dalı kesenin yere düşeceğini hepiniz akıl ettiniz de , ben size yıllardır ahiretin dalı olan dünyanızı keserseniz cehenneme düşersiniz diyorum, neden hâlâ akıl edemiyorsunuz” diye bağlar..

Rivayet muhtelif !.. Bu hikayeyi yediden yetmişe herkes bilir bilmesine de, iş ders çıkartmaya gelince hepimiz yan çizeriz. Hepimizin çocukluğundan buyana anlatmaktan büyük keyif aldığı Hoca Nasrettin’in kimi uydurma, kimi belki de gerçekten yaşanmış hikâyelerindeki ne ana fikri ne de verdiği öğüdü dikkate alırız.

Şimdi bu fıkrayı neden anlattım. Elbette ki bir sebebi var. Yazının üstündeki resmi görüyorsunuz. Bu resim Van gölü kıyılarında çekilmiş. Resimdeki iş makinesi Van Edremit Belediyesine ait. Peki ne yapıyor ? Kentten toplanan çöpleri ve muhtelif hafriyatı Van gölüne boşaltıyor. Peki neden? İşte o sorunun cevabını bilmiyoruz. Belediye yetkililerinin bir cevabı vardır belki. Belki, onlar da hoca gibi, <ı>“nasıl olsa dolduracaktık !..” misali bir cevap verebilirler.

Bu belki lokal bir durum ama çöp ve molozların döküldüğü bölgede suda kararma ve pislenme olduğu gözlemlenmiş. Van gölü, volkanik bir dağ olan Nemrut’un patlaması sonucu oluşmuş kraterde su birikmesi neticesinde oluşmuş, volkanik bir göl olmasına rağmen 3.713 km²'lik yüzölçümü ile Türkiye’nin en büyük gölü ve dünya klasmanında da önemli yeri olan bir göldür. Van Gölü hem tatlı su hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı %o19, pH'sı ise 9.8 dir. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır. Gölde bilinen 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton ve tek bir tür balık inci kefalı, (Chalcalburnus tarichi) yaşamaktadır. İnci kefalının çok lezzetli olduğu söylenir. Bu aynı zamanda bölge halkının da geçim kaynağıdır.

Van gölü havzasında yaklaşık 1 milyon insanın yaşadığı belirtiliyor. Bu da kentte bir nüfus patlaması yaşandığını gösterir. Kent’te bir üniversite olması da bu nüfus artışını tetikleyen bir faktör. Dolayısı ile kentsel atıklar da doğru orantılı olarak artıyor. Van’daki arıtma tesisi saniyede 1200 litre suyu arıtabiliyormuş ama göle boşaltılan atık neredeyse 2-3 bin litreyi buluyormuş.

Peki bu ne demek ? Van gölü kentsel atıklarla her gün biraz daha yok olurken, buna bir de yine kentsel katı atıklar, molozlar ve hafriyatlar eklenince yüzölçümü gittikçe küçülüyor, hem de doğal yaşamı ve çevre güzelliğini de beraberinde öldürüyorsunuz demektir.

Çevre konusunda en iyi bilgilenmesi ve uygulama yapması gereken merciler belediyelerdir. Bir belediye uygulaması olan Van Gölü’ne çöp ve hafriyat boşaltma işi için Belediyelerin ne kadar da bilgisiz, cahil ve hatta umarsız olduğunu gözlemlemek zor değil bu ülkede. Bu ülkede, katı ve bozuk şehir planlamalarını, bozuk alt yapıyı yapanlarda Belediye’ler, olması gerekenden fazla kat irtifakı verenler de belediyeler, yeşili koruması gereken, yeşili artırması gereken ama aynı zaman da yeşili ve ormanı yok eden de yine belediyelerdir. Hatırlayınız, Antalya’daki Sorgun ormanlarının 600 hektarlık bölümü bir şirkete Turistik işletme açması için nasıl kıyıldı ve feda edildi !..

Biz hiç ders almayı bilmiyoruz, yaşantımızdan. Biz her gün doğa'yı kirleterek, çevreyi mahvederek bindiğimiz dalı kesiyoruz. Dalı keserken değil de, kestikten sonra başımıza geleni görünce keşke akıllanabilsek !.. Bu yüzden Hoca Nasrettin’in söylemleri aklımızda yalnız komik bir fıkra olarak kalıyor. Bu arada, merak edenler olabilir. Yukarıdaki fıkrada şöyle bir öğüt veriyor.

Öğüt : Gerçek akıllı kişi, dünya işlerini plânlayıp ona göre hareket eden insandır.

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..