- Kategori
- Güncel
Bizden nağmeler
Adnan Çoban’ın hazırlayıp sunduğu “BİZDEN NAĞMELER” programın da “Yıllar ne çabuk geçti o günler arasından, Bir tel saç onun kaldı bütün hâtırasından” diyor sanatçı.
Saz, söz, ve ritmin derinliğinde kaybolup gitmişim.
Ne zaman Türk Sanat Müziği dinlesem, alır başımı ya geçmişe dalar giderim, ya da geleceğe yelken açar, dalgalar arasında kulaç atar dururum.
Sanatçı “Yıllar ne çabuk geçti o günler arasından” derken ben bir saat’in yelkovanına takıldım, dolu dizgin koştum koştum!
Taa ki yatborusunu duyana kadar...
Yat borusu beni daldığım kabustan uyandırdığında 4 kıtalık bir serbest şiir duruyordu
YAT BORUSU
Zembereğini kopartmış şu saat!
Doludizgin koşuyor, o; al bir at!
Hiç bakmıyor, ne öne; ne arkaya,
Başı sert, gemini de almış azıya,
Nasıl olsa dün geçti, kaldı mazide.
Akrep, yelkovan, saniye; peş peşe,
Bir birini kovalar; akıl ermez bu işe,
Kar erimiş, su düşmüş arkın içine,
Dönmez bir daha, dağın zirvesine…
Güneş, ay; saman yolu yıldız!
Gün uzun, yaşar çocukluğunu,
Üç günlük dünya, ufukta silinir!
Karanlık çöker, çalar yat borusu.
Ranza yok, döşek şu kara toprak!
Kim bilir, bu uyku ne kadar sürecek?
Hayal’im! yine Deniz’in dibine daldın,
Dalgalarınla, aklımı başımdan aldın!
Derin uykudan, kâbusla uyandırdın
Siz Yat Borusu’nu Okurken, ben Fehmi Tokay’ın bestelediği bir Hicâz eseri “Aşkı seninle tattı, hicrânla yandı gönül , Evvel coştu taştı da şimdi uslandı gönül” ü dinlyorum.