Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '12

 
Kategori
Güncel
 

Bir Kurşun en az iki kişiyi öldürür.

Şiddet bu toplumun yaygın dili olmak üzere.

Çok sayıda kişi silah bulunduruyor. Ruhsatlı, ruhsatsız.

Çok sayıda kişi bıçak taşıyor ve maalesef  "belki gerekir  bir elma- portakal soyarım" düşüncesiyle değil.

Üçüncü ve en korkunç olan grup ise, bazı yazılarımda da bahsettiğim gibi, molotof kokteyli yapmayı öğrenmiş olan, aslında terörist sempatizanı olanlar, en küçük eylemde, gösteride bu bilgisini kullanmak üzere politik olan ya da olmayan çeşitli gruplara katılıyor.

İnsanlar gruplara ayrlmış.

Futbol takımı grupları. Hemşehri - aşiret grupları, parti ya da siyasi düşünce grupları.

Bu gruplardaki insanlar, kendi gruplarının yaptığı her ne şiddet varsa hoş görüyor. Hoş görmek gizli alkıştır benim nezdimde. Şiddet hoşgörülmemelidir. Yanlış ya da hukuka aykırı davranan hoş görülmemelidir.

"Benim yasadışı, illegal davrananım iyidir. Senin yasadışı davrananın kötüdür" denilmemelidir. "Benim hemşehrim ne yaparsa yapsın ama senin hemşehrin, aşiretin vs. yapamaz" denilmemelidir.

"Bu benim ekmek param, çocuklarımın rızkı, ben bunu yapmak için, herkesi her kanunu ezer geçerim" denilmemelidir.

Birşey yanlışsa yanlıştır. Değişmez.

Bir gruba ateş açmak. Yanlıştır ve suçtur. Afrikada da, ABD de de, Türkiye'de de.

Çalmanın, tecavüzün de bütün Dünyada suç olduğu gibi. Suç hiç kimseye bir ayrıcalık olarak tanınamaz tanınırsa, toplum kaosa girer ve çöker.

Toplum içinde bir silahı hasmınıza ya da rastgele ateşleyip öldürdüğünüzde, en az iki kişi ölür her seferinde.

Ateş ettiğiniz kişi ölür.

Siz de, cezaevinde adeta bir bitkisel hayatı yaşıyormuş gibi, en ağır suçları işlemiş mahkumların arasında, güneş yüzü görmeden, parkta bir yürüyüş yapamadan, çocuğunuzun doğum gününde, mezuniyetinde yanında olamadan sadece nefes alıp biyolojik ihtiyaçlarınızı  karşılayarak, "yaşar gibi" geçirirsiniz onlarca yılı ama yaşamazsınız. Kayıptasınızdır aslında.

Bir de ölen kişinin ailesi. Ölenle, onlar da artık sadece fiziken var ama ölü kişiler haline gelirler.

İlaveten sizin kendi aileniz. Hem sizi kaybeder, bir de  sizin suçunuzun bedelini topluma karşı ödeyerek, utanarak, yaşar gibi ancak ruhen ölü olarak geçirirler uzun yılları.

Baştan da yazmıştım. Bakın bir kurşun kaç kişiyi öldürüyor aslında. Çok yazık. Şiddet olayının tolumdaki etkisiyle, haberleri okuyarak, olayları öğrenerek üzülen, dünyaları karışan çocuklar, toplumun diğer kaygılı bireyleri de cabası.

Daha burada ellerinde bir bıçakla kadınları, genç kızları bazen de, basit kıskançlık-terkedilmişlik duygularıyla erkekleri hedef alan katilleri yazamadım. Çünkü maalesef bu konu uzun bir kitap olacak kadar çok yönlü ve kapsamlı.

Sözün özü, şiddet en ilkel duygulardandır.

En kolay yöntem, çok kızdığımızda, biraz nefeslenmek, ona, yüze kadar saymak, mekanımızı değiştirip, kızdığımız kişinin, olayın olduğu yeri birkaç gün terkedip kendi halimizle kalmak, psikolojik destek almak ya da yanında huzur bulduğumuz, sözlerine, insanlığına güvendiğimiz birisinden nasihat almak, konuyu onunla paylaşmak olabilir.

Bunları yapmak zorundayız. Şiddet belasını en aza indirgemek için, içimizdeki öfke canavarına asla imkan vermemeliyiz. O zaman, huzur en ücra sokağımıza kadar hakim olacak.

O zaman, vergilerimizle alınan "bizim olan" tesisler, araçlar, caddeler böyle perişan olmayacak.

Denemek çok mu zor. Güzel  davranışları övmek, kanundışılığı eleştirmek, şiddete yönelenleri bizden -onlardan demeden, uyarmak engellemek çok mu zor? Bence değil.

 
Toplam blog
: 148
: 384
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

Merhaba...  Üniversite mezunu Kamu İdaresinde  çalışan bir bayanım. Ankara'da iki oğlumla yaşıyorum..