Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

11 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

BİZİM EVİMİZ

BİZİM EVİMİZ
 

internetten alıntıdır


Ev yeniden elden geçiyor yeni misafirlere yer açmak için, bütün dolaplar-çekmeceler yeniden düzenleniyor, atılacaklar öyle az kalmış ki yine de tarıyorum eski atma alışkanlığıyla. İngilizce kursundan kalma kitaplarım-defterlerim geçiyor elime. Bu nasıl düzenli tutulmuş güzel bir defter atamam hala çalışabilirim. Siyah ve altın sarısı bir çerçeve geçiyor elime; içinde açık-uçuk yeşil A-4 kağıda “Bizim Evimiz” başlıklı bir yazı yazmışım çok eskiden, uzun yıllar kapının hemen girişinde asılı kalmıştı, ilk gelenler onu okumadan girmezdi içeri. Acaba öğretebildim mi evin ne olduğunu kızlarıma? Aynen aktarıyorum beğeninize aşağıda:

Burası bizim kalemiz. Burada mutlu olmayı öğrendik-öğrendik, öğrenemedik asla başka bir yerde öğrenemeyiz. Buranın dört duvar, bir kapıdan oluştuğunu düşünmeyin sakın. Bu duvarlar, emeğimizi, sevgimizi, canımızı, bütün hayatımızı beklemekteler. Elimizdeki anahtar hayata gösterdiğimiz direncin en güçlü simgesi. Bizler de anahtarımızı korumayı bilmeliyiz. Düşünsenize burada yayıldığımız gibi başka bir yerde yayılabilir miyiz? Burada uykuların en güzelini yakalayamazsak ömrümüz uykusuz geçecektir. Burası bizim evimiz. Burada mutlu olmayı ve etmeyi öğrenmeliyiz.

Evimizden çatal-çatal kavga sesleri bir kere komşu evlerin duvarlarını aşarsa hep aşacaktır. Onun için sesimizi dikkatli kullanmayı öğrenmeliyiz. Öğrenemezsek sesimiz hep başka duvarları sürekli delecektir. O zaman hem bizler hem de komşularımız rahat yaşayamayız. Her yerde olduğu gibi buraya da asla yalan sokmamalıyız. Yalan bir kerelik değildir. Bir kere yalan girdi mi hayatımıza bütün kötülüklere yakalanmışız demektir. Kurtulmamızsa imkansız. Evimize girenler; yiyeceğimizden, görüştüğümüz insanlara kadar her şey dahil en temizinden ve helalinden olmalıdır. Yoksa pis kokularından yine bizler rahatsız oluruz.

Yaşadığımız yere kendi sıcaklığımızı katarsak ev, ev olur. Gece gündüz sürekli yaksak kaloriferleri asla ısınamayız huzur bulamadığımız evde. Huzurumuzu; pişirdiğimiz sıcacık çorbada, yaptığımız salatada, güzel bir filmi beraber seyrederek, tertemiz çarşaflarımızda ayaklarımızı rahatça uzatabilirsek buluruz. Çiçekler sevgi ve ilgi gördükleri evlerde boy atarlar yalnızca. Gözyaşlarımızı saklamak zorunda olmadığımız tek yerdir evimiz. Kendimizi saklamak zorunda olmadığımız mekandır evimiz. Bizi anlar sıkıntılı anlarımızda. Derinine bakın yaşadığınız yere. Neler katabilirsiniz sevginizle ya da neler götürürsünüz huysuzluklarınızla.

Birbirimizi çok sevmenin ve güvenmenin getirdiği güzellikler en parlak güneş ışınlarını dolduracaktır evimize ve evimiz o zaman yuva olacaktır. Burası bizim evimiz; müteahhidi biz olmayabiliriz ama onu ayakta tutan dürüstlüğümüzdür, sevgimizdir duvarları ısıtan. Gücümüzdür kapımızı kilitleyen, direncimizdir bizi bize bağlayan. Evimizde mutlu olmayı öğrenebilirsek dersler veririz hayata. Hayattan öğrendiklerimizi evimize yansıtırsak devam edecektir yaşantımız. Bizler ancak evimizde yadırgamadan uyuyabiliriz. Burada mutlu olmayı öğrenirseniz, mutlu yuvalar kurma şansını yakalarsınız yoksa eşyalar değildir hayatımızı süsleyen. Bizler biz olmayı ancak evimizde başarabilir ve dışarıda güvenle yaşayabiliriz.

Burası bizim evimiz; temizliğinde emeğimiz, sıcağında sevgimiz, güvenliğinde cesaretimiz, canlı renklerinde kişiliklerimiz. Yaşantımızın anahtarıdır kapımızı kilitleyen. Bizler dost olmayı öğrendiğimizde tonlarca gerçek dostlarımız olacaktır bizi hayal kırıklıklarına uğratmayanlarından. Hadi kızlar bizler birbirimizi severek üstesinden gelebiliriz hayatın. Bizler onu ibadet eder gibi korursak o da bizi koruyacaktır görünür ve görünmez kötülüklerden.

Anneniz,

Çıngıraklı Sarı Yılan

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..