- Kategori
- Blog
Blog No: 1000…
17 yaşındaki lise öğrencisinin aşk girdabına ilk kapıldığını anladığı andaki heyecanı içindeydim ilk bloğumu yazdığımda. Kendimce kurnazlık da yapmadım değil. Tarih bloğu yazdım çokça bilinen. O ilk gün her yarım saatte bir kontrol ettim acaba çıktı mı diye.
&&&&
Tam tamına 833 gün olmuş. Yani her güne bir blogdan fazla düşüyor. Artık üretkenlik mi, kafa şişirip göz yormak mı ne derseniz deyin.
Ortalama 509 kişi okumuş veya okur gibi yapmış her bloğumu. Beni asıl sevindiren de 3314 yorum almış olmam. O yorumların içinde birçoğu Milliyet blog ailesi dışından gelmiş. Bu da okur kitlemizin ne kadar geniş olduğunu gösteriyor. Bu, bir yandan gurur duyulacak bir durumken diğer yandan da insana ağır bir sorumluluk yüklüyor.
Her blog yazıcısı gibi benim de amacım değişik konuları yazıp bir yandan okur kitlemi çeşitlendirirken, diğer yandan da insanları sıkmamak. Bu yüzden geride kalan dönemdeki bloglarıma göz attığımda kendim bile beğenmediğim bazı bloglar görüyorum. Okur kim bilir neler demiştir?:))
&&&&
Bildiğiniz gibi ana konum politik eleştiri. Yaşı genç olanların ancak kitaplarda okuduğu bir gerçek sol görüşün sahibiyim ama bizlerin modası şimdi yok. Şimdi her şeyin ılımlısı, su katılmışı moda. Birkaç yıldır bende o modaya biraz uydum, rakıyı sulandırıp içiyorum.
&&&&
Sayfamda 62 yaşında yazıyor. O Milliyet bloğa ilk geldiğimde idi. Becerip güncelleyemedim. Yoksa amaç genç görünmek değil.
Biraz geri kafalıyım sanırım. Sokakta gördüğüm asık suratları dert ederim. Gülen insanlarla da sevinirim. Ama şu son yıllarda gülen insan pek göremiyorum. Bu da canımı sıkıyor, hırçınlaşıyorum. O hırçın anlarımda istemeden birinizi kıracak yorum yazdımsa özür dilerim.
Yine başınızı ağrıttım sanırım. Bu akşam bin blog şerefine iki kadeh parlatacağım. Tabii sulu. Buyurun efendim…
İzmir 2011-05-23