Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '09

 
Kategori
Blog
 

Blog yazarlığının anlamı…

Blog yazarlığının anlamı…
 

Blog sayfalarında sıkça rastladığım konu bu. Blog yazarlığı nedir? Bence blog yazarlığı insanın kendisini bir sınama şeklidir. Hele Milliyet Blog gibi Türkiye'nin en popüler blog ortamı bu sınamaya daha bir anlam katıyor.

İlk önce insan olmanın gereği olan karşındakine saygıyı en güzel burada sınıyoruz. Karşı karşıya gelindiğinde, yayınlanan enerjinin de tesiri ile ne kadarı gerçek ne kadarı sahte olduğu tartışılabilecek bir samimiyet, bir saygı söz konusu olabilir. Blog sayfalarında ise tamamen kendimizleyiz. Bu yüzden göstereceğimiz saygı daha gerçekçidir.

Bir diğer sınama da karşımızdakinin fikrine ne kadar saygı duyduğumuzdur. Demokrasilerin olmazsa olmaz kuralı karşındakinin fikrine saygı göstermektir. Bu kural, “Senin fikrine katılmıyorum, ancak fikrini söyleyebilmen için ölümüne mücadele ederim” öz deyişinde ne güzel hayat bulmuştur. Tabii ki bir birbirimizi eleştireceğiz. Fikirlerimizi söylüyeceğiz. Ama, yukarıdaki öz deyişte vurgulanan fikre saygıyı elden bırakmadan.

Olmazsa olmazlardan biri de, karşımızdakine kırıcı, hakaret içern söz ve uslupla eleştiri getirmeyeceğiz ki, zaten Milliyet Blog gibi bir ortamda yazan kişilerin, bilerek ve isteyerek böyle bir davranış içinde bulunabileceklerini düşünmüyorum.

“Sen ne kadar anlatırsan anlat, değeri karşındakinin anlayacağı kadardır” öz deyişini kendime düstur edindiğim için yazılarımda anlatmak istediklerimi, birileri anlamamışsa, demek ben anlatamadım diye düşünürüm.

Buna bir örnek vermek istiyorum.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=205710 adresi ile yayınlanan yazımda dillerin kutsal olmadığından yola çıkarak, keşke Kuran türkçe yazılsa da okuyup anlasak demiştim. Bu ve belli ki benzer yazılarımı okumuş olan bir kıymetli arkadaş mesaj göndererek beni kıyası eleştirmiş. Kendisine teşekkür ederim. Mesajını da cevapladım ve yayınladım.

Birazda üzüldüm. Demek ki, düşüncemi yeterince iyi anlatamamışım. Ben Kuranın arapça okunmasına asla karşı değilim. Herkes istediği gibi okuyabilir, en doğal hakkıdır. Eğer okuduğunu anlıyor ve düşünebiliyorsa mesele yok. Bir çoğumuzun ingilizce bildiğini düşünüyor ve soruyorm. İngilizce konuşurken, ingilizcemi düşünüyorsunuz yoksa Türkçe düşünüp beyninizde ingilizceye çevirip kelimelere mi döküyorsunuz. Şimdiye kadar bu soruyu kime sordumsa, “Türkçe düşünüyorum” yanıtını aldım. Bir insan ancak ana dili ile düşünebilir.

Bu bağlamda, “Kuran'ı Arapça indirdik ki düşünüp anlayasınız” mealindeki ayet ne ifade ediyor? Bir başka milletten olanlar arapça düşünemiyeceğine göre Kuran sadece araplara mı indi. Yoksa Hz. Muhammet arap halkları içinde dünyaya geldiği, kuranı yaymaya buradan başlıyacağı için öncelikle arap halkının okuyup iyi anlaması gerektiğini mi vurguluyor. “Kuran bütün alemlere indirildi” mealindeki ayet, herkes düşünüp anlayabileceği dilde okuyabilir şeklinde yorumlanamazmı. Ne dersiniz?

Salı, 20/10/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..