- Kategori
- Dilbilim
“Hüzünlü” doğru sözcük değildi
Anneler gününde 6 şehirde 6 şehit cenazesi haberlerini izleyince “Anneler Gününde 6 hüzünlü anne” başlıklı bir yazı yazmıştım (1). Bir arkadaşımdan eleştiri geldi:
“Evladını yitiren anne için hüzün çok hafif olmuş diyeceğim (...) Sonbahar nerede canından çok sevdiği nerede, ben iyisi mi hiç olmamış diyeyim de aklımda kalmasın.”
Ben de yanıtladım:
“Doğru, çok haklısın. ‘6 acılı anne’ yazmıştım yayına girmeden değiştirdim. ‘Acılı’ hoşuma gitmedi. Başka da sözcük bulamadım. Aramalıydım ve bunun için daha çok düşünmem gerekiyordu. Teşekkürler.”
TDK Sözlüğü’ne baktım: “Gönle üzgünlük veren, iç kapanıklığına yol açan: ‘Bir şey söylemeyerek hüzünlü bir hâlde gazetesinin başka sütunlarına geçer.’- A. Ş. Hisar.”
Dil Derneği sözlüğünde benzer karşılık başka örneklerle verilmişti: “1. Üzüntülü, mahzun (kimse). 2. Gönüle üzgünlük veren, iç kapanıklığına yol açan: ‘Ciddi, hüzünlü bir çift göz...’ -A. Ş. Hisar. Köyünden ayrılırken hüzünlü bir ayrılık türküsü tutturmuştu.”
“Hüzünlü”, şehit annelerinin duygularını anlatmak için çok hafif kalmış gerçekten... O gün yeni bir sözcük aramayarak hata yapmışım.
“Üzgün”, “Kederli”, “Hazin”, “Yaslı”, “Elemli”, “Gamlı”... Şimdi aradığımda bulduğum bu sözcüklerin hangisi yeterli olur ki... Siz olsaydınız, hangi sözcüğü kullanırsınız?
(1) Anneler Gününde 6 hüzünlü anne (11-5-2008): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=109038
Ankara, 15 Mayıs 2008