Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '07

 
Kategori
Blog
 

Blogda göl sefası...

Blogda göl sefası...
 

Üç aydır,Milliyet Blog yaşamımın çok önemli bir kısmını işgal ediyordu.

Derbeder ruhumun kıyıda köşede kalmış yansımaları , gün ışığına çıkıyordu artık yavaş yavaş...

Ve yazmak kadar, blogları okumak, böylece kendimde tanımlayamadığım labirentlerimi, gizemlerimi keşfetmek heyecanlı bir serüven ,bir tiryakilik olmuştu benim için.

Yorumlarla başlayan ruh yakınlıkları, dostluğa dönüştü zaman içinde. Klavyenin tuşlarında başlayıp yüreklerin derinlerine uzanan köprüler kuruldu. Kimisini evlatlarım arasına kattım. Bazısını kardeşim saydım.Çoğunu kırk yıllık dostum.

Sanki hasta olsam bi gün..koşturup bir tas çorba yapacak kadar , yakındılar bana.

Ve bi gün bir haber düştü mail kutuma.Artık ete kemiğe bürünecekti, klavyenin tuşlarında başlayan dostluklar, paylaşımlar.

İçim içime sığmadı.Ve tereddütsüz koştum Ankara'ya, heyecan içinde...

Mayısın yirmialtısında,bir cumartesi..Aldinonun önünde. Yanımda eski dostum,meslekdaşım sevgili Mehtap ve ben...İki hoş adam gezeliyordu yukarı aşağı..Onlar olmalıydı. Pirmete ve Akdenizli. Tanıdılar beni , hiç ismimi söylemeden.

Ve Eymir..Ve Küçüğüm..Yani Beenmaya..Yani Özlemmmmm..Lüks semtlerin manav dükkanı sanki suratı. Öyle zengin ki..Kocaman ela gözler..Sezen Aksu dudaklar..ve ona çok yakışan , yüzüne anlam katan ,kemerli yunan heykelleri gibi bir burun..alev alev kızıl saçlar. Ve gülen kocamaan bir yürek..Önce kollarıma, sonra da yüreğime aldım. Bir daha da hiç bırakmadım.O artık, evlatlarımın yanında.

Yağmur zamanı..Arkasını dönmüş,oyun oynuyor benimle sözüm ona..Hıhhh..benden kaçar mı ! Sakat belime ve minik cüsseme aldırmadan bi kaldırdım ki havalara , kalbimin kızıl saçlı bacısını!!

Guguk kuşu ve Düş..O ne duru güzellik öyle! Gözlerinin içi gülüyor ikisinin de.Şeker mi şekerler !

Romantik blogların prensesi ve Çukurovanın kızı Fulya.Kendi minicik,yüreği bedeninden büyük. Gülünce,çizgi oluyor gözleri, hele o gamzeleri..Boynuz kulağı geçermiş..Kuzen Hoşsada' da Fulya'yı..Kocaman gözlerini açıp da heyecanlı heyecanlı bi konuşması var ki... Hele o kuzguni saçlarını savuruşları Eymire..sevgi yumağı olduk, bizi ayırmak ne mümkün !

Blogumuzun psikoloğu Barış..Ona çok yakışan küpeleri ve başında bandanası ile karşımda. Kapadokya'dan yeni dönmüş. Heyecanlı heyecanlı anlatıyor izlenimlerini..

Ve Aynur ya da Ayrıntı da gezinmek. Taa..Manavgatlardan kalkmış da gelmiş toplantıya.Kısacık siyah saçları, koyu mavi gözleri ve şiir kitapları ile.Tüm muhalif duruşu ile karşımda işte ! Şiirler söylüyoruz birlikte. Bir Ahmet Arif'den..bir Yılmaz Odabaşın'dan.. Ve hasretinden prangalar eskitiyoruz..

Sevgili Celal Çelik..Görür görmez tanıdım.Az konuşuyor yine, az yorum yapar gibi.Ama bakışları, sıcacık yüreğini ele veriyor,ne kadar gizlemeye çalışsa da. Hem O, bizim, yani kızlar tayfasının " erkek feministi " Ona laf yok!

Zengin Türk sanat müziği repertuarı ile İlyas Bayram,taaa İzmirlerden kalkmış da gelmiş. Bizi makamların arasında gezdirmekte. Şarkıların biri bitiyor, biri başlıyor..Huysuz ve tatlı kadın..bir bahar akşamı rastladım size..Agora meyhanesi..Eski dostlar..Ve ARKADAŞ..derkeenn..

Blogdan bir yıldız doğuyor.İçli ve yumuşak sesi ile Ankaradan Meltem, bizi alıp başka diyarlara götürüyor Lale devri ile.sevgili Nezom'da ona eşlik ediyor.

Ahhh..dedik..Niye gitarımız, udumuz, sazımız yok sanki..

Sevgili Tuğba, Feyhan, Bursadan hayranı olduğum küçük Bensu'muzun annesi Deniz, Asiyazar(hiç de asi görünmüyodu valla) , Levent, Latif, Gülçin, Nihal Yetkin, Semra Çetinkaya, taa Almanyalardan aramıza katılan Culduz'un ablası Alev Meisel ve eşi..Hepsi blogdaki köşelerinden fırlamış,yanlarına dost yüreklerini de katıp gelmişler.

Haşime inat, yaramaz çocuk Solohan , ete kemiğe bürünmüş,tam karşımızda ! Hem de evsahibinin kurduğu barikatları, aşıp da gelmiş. Laf aramızda, uzun saçları ile pek karizmatik. Yazılarının aksine biraz da mahcup..

Hele o Ahmet Aydın ve Mehmet Eren ikilisi yok mu ! Adı üstünde, birbirini tamamlayan tam bir ikili işte. Birinin başladığı sözü , diğeri tamamlıyor.

Benim önerimle" en güzel gömlekli adam " seçilen Mehmet Eren, gerçekten de ona çok yakışan çiçekli gömleği(iki sene önce ,ucuzluktan Damat ... dan almış) yerinde duramayan yaramaz çocuk tavırları, kıpır kıpır hiperaktif halleri ile hepimizi kırıp geçiriyor. Ama O, artık Milliyet pazarda yayınlanan yazısı ile bir ŞÖHRET ! Aramızdan çoktan sıyrılıp,meşhur gurmelerin arasına katıldı.

UMARIM, ŞÖHRET SENİ BOZMAZ MEHMET...

Pirmete ve Akdenizli, tam bir centilmen. masa masa dolaşıp hepimizin gönüllerini alıyorlar. Ve birleştirici, dost tavırları ile gönüllerimizde taht kuruyorlar.

Serap İnce arıyor,Adanadan. Sıcacık yüreği ile o da yanımızda.

Ve Sabişşşş... Çiçeklerini, lokumlarını göndermiş bize meleklerinin kanatlarında. Biz gölün yolunu zor bulurken, Sabişin melekleri çoktan bulmuşlar bizi. Ellerinde çiçekler...Ve yüreklerimizden öpüyorlar teker..teker..

Güneş çekiliyor yavaşça.

Önce ay, sınra da yıldızlar kaplıyor Eymirin göğünü. Elini uzatsan,dokunacak kadar yakın yıldızlar.Tıpkı dostlar gibi. Ve Haşim, Sevim Özkan, Üç Nokta, Kevser, Sema Güzel, Emoş, a&life Ahu, Meral, Yekrüseha, Asya, Erdoğan ve İbrahim öğretmenlerim, Ali Nail usta, Deep reflaxion(Habişş) Nilgün, Nazan,Metin Özkaya, Ümit Culduz...kimi esinti olup gelmiş..kimi yakamoz..kimi de kır çiçeklerinin tanımsız kokusu..yanıbaşımızdalar. İçimizdeler. Dilimizdeler..

Hiç şüphesiz ki ; bütün bu güzelliklerin mimarı Akdenizli, Pirmete, Fulya, Hoşsada. Hepsini emekleri ve yürekleri için, tüm dost sevgilerimle kucaklıyorum.

Eymir mi güzeldi, dostlar mı, yürekler ve anılar mı ?

Yüreğime onları da katıp, çoğalarak dönüyorum şehrime.

Yağmur da peşimde,yıldızsız bir gece vakti.



 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..