Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '06

 
Kategori
Tarih
 

BM'in geleceği

Metnin yazarı Nina Werkhaeuser:

“… BM Genel Kurulu’ndaki her ülkenin oyu aynı değere sahip. Buna rağmen BM’deki rol dağılımıysa açık ve net. En fazla ağırlığı olan ülkeler BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi. … BM’de köklü reforma gidilmesi bu devletlerin işine gelmiyor, bu nedenle de reform önerileri engellerle karşılaşıyor.

... BM’deki ikinci gruba gelince: Bu grup Genel Kurul’un ana oturumunu ezeli düşmanına saldırmak, onu yerden yere vurmak için bulunmuş bir platform gibi görüyor. Buna örnek olarak Venezuella ve bu ülkenin devlet başkanı Hugo Chavez’i sayabiliriz.

… BM’deki üçüncü grup ise, Almanya gibi ülkeleri sayabileceğimiz üyelerden oluşuyor. Bu gruba dahil olan ülkeler özünde, BM kasasına en fazla parayı aktaran, barış gücü misyonlarına en fazla asker gönderen güvenilir bir devletler topluluğu. … Maalesef dünyada kriz bölgeleri olarak sayılabilecek yerlerin listesi giderek uzuyor. … İşte tam da böylesi bir dönemde BM gibi bir kurumun işlevini yerine getirebilmesi için reform şart.

… Almanya Dışişileri Bakanı Steinmeier … BM’in rönesans yaşayabileceğini ifade ediyor. … BM, bir çok alanda elinin kolunun bağlanmasıyla inandırıcılığını yitiren bir kurum haline geldi. Özellikle yoksulluk ve amansız hastalıklarla mücadelede, BM elbette en etkin kurum, ancak Darfur gibi insanlık dramlarının yaşandığı bir çok bölgedeyse hiç bir müdahalede bulunamadığı ortada. … Sorgulama ve hesaplaşma konusunda meydanı sadece provakatörlere bırakmamak lazım!”

Metin durumu çok açıkseçik betimliyor:

Almanya ve Türkiye Güvenlik Konseyi’ne girmek istiyor. Zaten Almanya ve Japonya, 2. Dünya Savaşı’nın çıkaranları ve mağlupları olsalar da, bugün global siyasette en etkin ülkeler arasında yer alıyor. Onların sözünün dinlenmediği bir Birleşmiş Milletler anlamsız olur.

Türkiye’nin durumu ise iki arada bir derede. Başından beridir, bağlantısızlardan uzak durup, ABD’nin dümen suyunda hareket etti. Kuruluşundan 60 yıl sonra ise Türkiye, artık BM’de etkin bir rol talebinde.

Almanya istediğini alır ama şimdilik Türkiye biraz zor görünüyor. Bunun için biraz can yakması gerekecek.

BM’in önünde iki yol var:

G-7 yolu ve global yol. G-7 nasıl ki Dünya Ticaret Örgütü’nün istediği gibi yönetiyorsa, BM’i de öyle yönetmek istiyor. Ancak sözü geçen 200 diğer ülke. Bunların arasında Hindistan ve Brezilya gibi, dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alan ülkeler de var.

Askeri açıdan 200 ülkeyi birden işgal edemezsiniz: Irak örneği ortada.

İktisadi açıdan rakibiniz sizi kendi tüyünüzden yaptığı okla vurabilir: Çin örneği ortada.

Siyaseten dünyaya öneribileceğiniz bir örnek olmalı: 2 sağ partili veya krallı demokrasi herhalde bu örnek olmasa gerek.

O zaman, öyleyse?

KC (Kavimler Cemiyeti: League of Nations) başladı ve bitti. BM başladı ve bitti. Reform veya devrim. Seçenekler ortada.

http://www2.dw-world.de/turkish/kommentar/1.197756.1.html

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..