Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '07

 
Kategori
Haber
 

Boğuluyorum!!!

Nedensiz değil tabiki, fakat cidden boğuluyorum. Nereye baksan bir karmaşa var ve bu karmaşada buldukları bir saniyelik huzura sonsuz övgüler dizme yalakalığına kapılanlardan ise fena halde bunaldım. Günlük 4 büyük gazeteyi okuyorum ve hergün değişmez aynı haberler var. Tecavüz, gasp, hırsızlık, kapkaç, hortumcular, ali-dibocular, cinayetler...vs. Bunlara karşılık gelenler ise; yeterli olmayan cezalar, yakalanıp tekrar salıverilmeler, yüzsüzlük ve pişkinlik derecesinde savunmalar, hergün yapılan aynı haberler, gazete köşelerinde aynı yorumlar...vs.

Bu kadar kasvetli bir ülkede yaşamak elbetteki çok zor. Özellikle evde kalan ev ahalisi TV'de rahatlamaya çalışıyor. Sabun köpüğünü andıran günlük meşgale gibi birşey bu gündüz programları. Gece programlarında da dizi denen bir takım bağlantısız ve garip olayların yaşandığı yaklaşık iki saat sürerek insana nerede, kim, ne olduğunu unutturan bir şey var. İnsan bu durumda ne konuşacağını, ne yazacağını şaşırıyor. Bir kısım yazarımız beynin sınırlarını zorlayarak "ey ahali uyanın ne olur" tarzında feryat figan yazılar yazmakta fakat sonsuz bir sükutla karşılaşmaktadırlar. Bir kısım yazarımız da nedense ikili ilişkilere takmış durumda. Kıymetlim, sevgilim, onun babası, bunun kocası, "döverim haaa" diye dayılanmalar, "dövemez ki, dövemez ki" diye nanik yapmalar, "bakın ben ne kadar güzel yiyip, içiyorum"u yazmalar...neler neler. Bir de gece alemi denen bir olgu var ki anlayana aşkolsun. 100 bilemedin 200 kişi süslenip püslenip gece kulübü denen yerlere gidiyorlar. Genelde sabaha karşı veya gece yarısından sonra gidiliyor. Cümbür cemaat içeri dalıp biraz salınıp 1-2 kadehten sonra koşarak çıkıp başka yere gidiyorlar. İşte o gelip gitmeler sırasında bir grup magazin gazetecisi fotoğraf çekiyor. Artık o saatte yanında kim varsa ertesi gün yazılı ve görsel basında "şok" ve "flaş" başlıklarıyla günün olayı oluyorsun. Bu böyle devam ediyor. En kötüsü de sayıca fazla olmadıkları için sürekli birbirlerinin sevgilileriyle görünmek zorunda kalıyorlar.

Ben ne yapıyorum? Boğuluyorum. Evet aynen böyle. "Bu ülkede sadece İstanbul değil Anadolu da var" diye haykırmak istiyorum. Hasat zamanı ne zaman bilmiyorum. Cevizler ağustosta mı çırpılırdı yoksa sonra mı bilmiyorum? Değişen elektrik direklerini ve tarlada çalışan insanları görmeyi özlüyorum.

Siz çedene nedir biliyor musunuz?

 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..