Bolu dağı tünelinden geçtim

Haftasonu İstanbul’daydım. Ankara’dan İstanbul’a otobüsle gece yolculukları yapıp gidip döndüm. Giderken rahatça uyumama karşın dönüşte bir merak beni uykudan etti. İlk kez geçeceğim Bolu Dağı Tünelini görmek istediğim için saatlerce uykuya direndim ve yaklaşık iki dakika süren tünel geçişine tanık oldum.

Yetmişli yıllardan buyana yapılacağı konuşulan, doksanlı yıllardan günümüze kadar yapımı tartışılan Bolu Dağı Tüneli geçen ay açılmıştı. Şu anda yalnızca İstanbul yönünden gelen araçlar tünelden geçebiliyor, Ankara yönünden gelen araçların kullanacağı tünel ise bu yıl içinde açılacak.

Otobüste şoför ve hostes sohbet ederlerken bu tünelin yolu 20 dakika kısalttığını konuştular. Oysa tüneli yalnızca bu süre ile değerlendirmemek gerekiyor. Ağır kış koşullarında veya küçük bir kazanın yolu kapatması durumunda Bolu Dağında saatlerce süren beklemeler artık olmayacak.

Tünelin içinden geçerken asfaltı, duvarları, işaretleri ile yeni olduğu çok belli oluyordu. Işıklı hız uyarıları 70 göstermesine karşın 100 ile giden bizim otobüsü hızla sollayan araçlar vardı.

Yaklaşık 3 km uzunluğundaki tünelden geçiş yalnızca iki dakika sürmüştü ama kısa bir süre sonra girdiğimiz daha karanlık bir tünelde daha uzun süre yolculuk başladı. Çok yoğun bir sise aniden giriverdik. Bu yoğun siste giderken görüş mesafesi çok kısaydı. Otoyolda sis için sinyalizasyon ve ışıklandırmanın acilen çalışmaya başlaması gerekiyor.

Diğer yönün de devreye alınmasıyla Bolu Dağı uzun yıllardır hiç görmediği bir sessizliğe tanık olacak. Bolu Dağı Tüneli Bolu Dağında yolcu trafiğinin yarattığı işlerin tasfiyesine neden oldu. Yeni durumun yaratacağı işsizlik bir süredir tartışılıyordu, hatta tünelin açılışındaki gecikmelerin o çevreden bir seçim sürprizi olmaması için kasıtlı yapıldığı dedikoduları vardı. Açılış olunca bu dedikodular yalanlanmış oldu. Diğer yönün açılışı da çok gecikirse benzer dedikoduların çıkması olası.

Bolu Dağı Tüneli’nin en önemli işlevi oradaki kazaların azalmasını sağladığında olacak.