Bölük komutanım Yzb. Nazmi Usluer: "Basit hesapların adamı olmayın arkadaşlar!" derdi

1983'de Manisa Kırkağaç'da kısa dönem askerlik görevimi yapmıştım...

Bölük komutanımız Yzb. Nazmi Usluer'di. İki tabur kısa dönem askerler için tahsis edilmişti. Hepimiz yüksek okul mezunu olduğumuz için, normal erlere göre bizim eğitimimiz değişiklik arzediyordu. Eğitimde ikna ve diyalog daha öne çıkıyordu. Bu nedenle olacak bölük komutanımız bizi sık sık içtima eder ve bize nutuk çekerdi. Nutuğu o kadar uzatırdı ki, terli iç çamaşırlarımız arkamızda kurumuş olurdu. Hemen hemen tüm nutuklarında atlamadan söylediği bir söz vardı. Benim de gözlemlerimi doğrulayan ve beni çok etkileyen bir sözdü bu. Bu sözü hayatım boyunca da unutmadım. Bölük komutanımız Samsunluydu ve Samsun şivesiyle bize:

"Basit hesapların adamı olman arkadaşlar!" derdi.

Basit gibi görünen bu söz gerçekte çok büyük anlamlar taşımaktaydı. Egonuzu tatmin eden, kısa vadeli, küçük, az değerli hesapları bir kenara bırakın, büyük hesaplarla uğraşın. Çünkü kısa vadede basit hesaplarla uğraşırken, uzun vadede büyük hesapları kaçırmak kaçınılmazdır. Bu sözü askerlik göreviyle bağdaştıracak olursak; kişisel menfaaetlerinizi değil, öncelikle ülkenin ve milletin menfaatlerini düşünün. Zira ülke ve millet battığında siz de batacaksınız demektir.

Bu söz sadece askerlikle ilgili de değildi, hayatın tüm alanlarıyla ilgili altın değerinde bir sözdü. Ailede, arkadaş gruplarında, iş yaşamında, siyasette vs. her yerde ölene kadar geçerliydı. Basit hesap yapan insanlar belki kısa vadade kazanmış gibi gözükürler ama gerçekte uzun vadede hep kaybederler. Bu tip insanlar sevilmeyen ve toplumdan dışlanan insanlardır.

Bunları neden anlattım? Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan'ın Karacasu beldesinde partililere yaptığı ve ülkede büyük tepkilere yol açan konuşması için anlattım. Doğan tahminen 300-500 kişilik partili bir gruba son günlerdeki olayları yorumlamış ve özetle "eskiden onlar bizi fişledi, şimdi de biz onları fişliyoruz" demiş!

Doğan'ın kastettiğinin Ergenekon Davası olduğu çok açık. Bu davada da yüksek rütbeli subaylar da olmak üzere, asker zanlı ve sanıklar ön plana çıkmış vaziyette. Doğan partililere ne demek istiyor? Dinleyiciler büyük bir ihtimalle muhafazakar insanlardır. Onlara diyor ki; bakın sizin intikamınızı alıyoruz. Üstelik eli silahlı askerlerden alıyoruz. Yani biz çok müktediriz! Bu sözlerin o grup üzerinde olumlu etki yapacağı çok açık. Doğan'ın Kahramanmaraş Milletvekili olduğu ve o grubun seçimlerde kendi milletvekilliği için oy kullanacağını düşünecek olursak ortada katmerli bir basit hesap söz konusudur.

O 300-500 kişilik grup zaten partiliydi, muhtemelen yine Doğan'a oy vereceklerdi. Doğan basit hesabıyla bunları garantiye almış oldu. Ya kaybettiği büyük hesap ne olacak? İletişim çağındayız. Bu sözler anında basın aracılığıyla tüm ülkede duyuldu ve 70 milyonun kafalarında soru işaretleri oluşturdu...

Bir kere bu sözler Baykal'ın iddialarını tıpatıp doğruluyordu. Demek ki Ergenekon davası bir hukuk davası değil, bir intikam davasıymış! Demek yandaş yargı doğruymuş! Demek gözbebeğimiz askerler haksız yere mağdur edilmişler! Demek polisimiz gerçekten F tipi olmuş! Daha bir sürü şeyler sayabiliriz.

Bu sözlerin muhtemel sonuçları ne olabilir?

Siyaseten, 300-500 kişiyi kazanacağım derken, tüm ülkede Ak Parti'ye oy vermiş, ya da vermeyi düşünen kişilerin oylarını kaybetmek söz konusudur. İktidar kaybedilebir. Olsun, ben Kahramanmaraş'da seçileyim de partim iktidarı kaybederse kaybetsin, diyebilir! Kahramanmaraş Karacasu'dan ibaret olmadığına göre, onun milletvekilliği de tehlikede demektir!

Bu sözlerin TSK üzerinde oluşturabileceği çöküntüyü, moral bozukluğunu düşünebiliyor musunuz? İntikam duygusuyla mensuplarına haksızlıklar yapılıyor ama o hiç bir şey yapamıyor, teslim oluyor! Özgüvenin ve moralin çok önemli olduğu bu teşkilatta tahribatın büyüklüğünü tahmin etmek hiç de zor değil ve de TSK bizim gözbebeğimiz! Ayrıca bir tahrik de söz konusudur. Bu sözler ileride bir müdahalenin mazereti de olabilir!

Bu sözlerin toplumdaki kafa karışıklıklarını, gerilimleri ve kutuplaşmaları daha da artırması muhtemeldir.

Ve tabii ki de bu sözler en büyük zararı, geçmiş hukuksuzlukları bir daha yaşamamak için umutla takip ettiğimiz ve desteklediğimiz Ergenekon Davası'na verecektir. Çünkü bu davanın kamuoyu desteğine çok ihtiyacı vardı.

Doğan, 300-500 kişiyi kazanayım derken, uzun vadede ülkeye, millete, partisine ve kendisine ne büyük zararlar verdiğinin farkında bile değil!

Fişleyenleri fişleyecekmiş! Hadi canım sen de! Hangi gücünle fişleyeceksin? Sen istesen de fişleyemezsin ki!

Kendi bacağına ateş etmek bu olsa gerek!

Doğan, tepkiler üzerine, yanlış anlaşıldığını söylemiş...

Kusura bakma! Atı alan Uskudar'ı çoktan geçti! Geçmiş olsun!

Değerli bölük komutanım Nazmi Usluer'i saygıyla anıyorum...