Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Boşluk

Boşluk
 

Fotoğraf Nilgün Özdemir


Jilet kaçkını gemilere arka bahçesini açan uçurum kadın

Hep sen atladın önce kendi içine, göstermek için derinliğini

Zararına satışlara başlamış mağaza gibiydim o günlerde. Kapanın elinde kalıyordu yıllar boyu biriktirdiklerim. Yüzlerini ve aceleci ellerini gördüğüm insanlarla birlikte boşaldım.

Boşluk insanın içinde olunca dolu gördüğü her şeye sarılıyor. Belki bundandı sana sarılışım ve belki bundandı aşkında gittikçe bana benzediğini fark edemeyişim.

Boşluklar küçük kırıntılarla doldurulamıyor. Boşluk kendinden küçük her birikimi öğütüyor. Ya koca bir taş oturtmalı o boşluğa ya da aynı boyutlarda bir aşk. Küçük meşgaleler uçuruma atılan küçük taşlar gibi kalır insanın içinde boşluk varsa.

Yaşadığın duygunun hacmi, geride bıraktığı boşluk kadardır. Bunu matematiksel bir formüle dökmek mümkün olur belki günün birinde. Ama şimdilik, dünyanın en büyük boşluğunu içimde taşıdığımı söyleyebilirim, nasılsa aksini kimse iddia edemez.

İnsan içinde bir boşlukla yaşayabilir. Boş bir çuval olma durumu değildir bu. Aksine sert kabuklara bürünmüş, dimdik ve ayaktadır. Yağdırdığı karlarla kapatır buzul yarıklarının girişini. Tehlikeli bir parkur sunar kendisiyle yürüyeceklere.

İnsan içinde bir boşlukla yaşayabilir. Bazen en değerli varlığı olur o boşluk. Kürtajdan geri kalan rahme sarılan anne gibi sarılır kalan boşluğa.

İnsan içinde bir boşlukla yaşayabilir. Sevgiliden boşalan bir evde yaşamını sürdürebildiği gibi. Önce resimleri duvardan kaldırır. Buzdolabına yapıştırılan notlar çıkartılır ama atılmaz, bir süre çekmecede saklanır. Bazı müzik albümlerine bir zaman el sürülmez.

İnsan içindeki boşluğa alışabilir. Aniden bastıran karanlığa gözlerin bir süre sonra alışması gibi. Siluetler seçilir önce ve yavaş yavaş ayrıntılar belirir. Renkleri senin hafızan yerleştirir. Tastamam görürsün nesneleri ve gerçekleri.

İnsan içindeki boşluğa alışabilir. Yalnızlığın vahşi tadına alışır gibi. Bir iki günden uzun konuk ağırlayamaz, yalnızlığında ve boşluğunda.

İnsan içindeki boşluğa şefkatle dokunabilir. Teselli eder gibi arkadaşını.

İnsan içindeki boşlukla konuşabilir. Sırrını verir gibi can dostuna.

İnsan içindeki boşluğu sevebilir. Değerli bir hediyedir geriye kalan. Tek başına sahip olunandır. Hak iddia edemez o boşluğu bırakan. Boşluk kimde kaldıysa, aşk ondadır. Aşkı sever gibi sever boşluğu. Boşluğun öğütüp yok edemediği tek şeydir aşk. Boşluk aşkı kapsar ama aşkın öksüz çocuğudur aynı zamanda.

Bu öksüz çocuğu çok sever insan.

…Aşk hiç biter mi,

hiçbir şey olmamış gibi

boşlukta kaybolup gider mi?

 
Toplam blog
: 38
: 633
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Safça eski konuklarını bekleyen sahil pansiyonlarından birine kaydımı yaptırabilirim. Yine boşaltmam..