Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '12

 
Kategori
Erkek Modası
 

Botlarla yürümek için verdiğim savaş

Botlarla yürümek için verdiğim savaş
 

Oldum olası sevmediğim ve giymekten hiç haz almadığım şeyler var. Bunların en başında kösele ayakkabı, sonrasında askılı tişört ve botlar geliyor (du). Ta ki geçen gün başıma saçma sapan bir olay gelene kadar.

Dizime kadar çamura battım

Günlük hayatta ne olursa olsun rahatlıktan yana kullandığım bir giyim tarzım vardır. Birilerine kendimi beğendirmek için kendimi kasacak değilim lan, spor giyim çok yaşa! Yaşasın rahat tişörtler, kot pantolonlar ve sweatler…

Spor tarzda giyindiğim için de altına spor ayakkabı giyiyorum doğal olarak. Hatta mevsim, hava şartları gibi kaygılarım da yok. Yaz kış ayağımda spor ayakkabı gezinir dururum.

Geçen günse yine ayağımda spor ayakkabılarla okuldan dönüyorum kendi kendime konuşup şarkı söyleyerek. Önüme falan da bakmıyorum tabi. Önümdeki koskoca çamur dolu deliği nasıl görebilirdim? Tabi bunu farketmediğim için pat diye daldım çukura. Ayağımı göremedim lan, o derece derindi. Dizime kadar çamura battığımda ne ayakkabımı görebiliyorum ne de bacağımın dizden sonrasını. Yolda yürürken beni o halde gören biri “Vah vah, pek de genç körpecik bir çocuk ne işi var kanalizasyon işlerinde” diye içinden geçirebilirdi.

“Köyde yaşamıyoruz ya, şehrin ortasındayız bizim buralara kar yağmaz etraf çamur olmaz” diyen bana baya büyük bir kapak oldu bu olay. Allahın sopası yok, çamuru var.

Botlarla yürürken birisi ayağıma yapışmış gibi hissediyorum

Spor ayakkabıların hafifliğinden sonra botların ağırlığına alışmak da kolay olmuyor. Öyle ki yürüyemediğimi hissediyorum, sanki biri ayaklarıma yapışmış da aşağı doğru çekiyor beni. Tartıya koyduğunda çok da ağır gelmeyecek olan botları bir de bana sor, maşallah sanki ayaklarımla halter kaldırıyorum. Yarattığı bel ağrısı da cabası.

Başım ağrıdığında beyin tümörü, belim ağrıdığında fıtık diyen insanım

Son bir haftadır evde kendi kendime spor yapmaya başladım daha dik durabilmek ve kendimi zinde hissetmek için. Arada bana gelen bu spor aşkı kapıyı çarpıp “s.ktir olup gidiyorum” demeden onu kullanmak için harekete geçtim ve bilimum saçma sapan ne hareket varsa yapmaya başladım evde. Bunları yapıyorum yapmasına da, zamanla bel ağrısından oturup kalkamaz oldum.

Yaşadığım sorunları ve hastalıkları internette araştırma hastalığım var. Ama internetteki insanlar da ne kadar acımasız lan? Baş ağrısı diye girdiğim sitede kadının biri “Doktora gittiğimde beynimde iyi huylu tümör olduğunu öğrendim” diye yazmış. Benim sadece başım ağrıyor be kadın! Aynı şeyi bel ağrısı için yaptığımda da “Çekyatı kaldırırken belim ağrıdı, doktora gittim sinir sıkışması fıtığa çevirmiş dedi” diye sonuçlar çıkıyor. 

Karnım ağrıdığında internetten araştırmaya korkuyorum. Allah korusun, ondan da migren, ülser ya da bağırsak kanseri falan çıkar, ölümüm bundan değil de bu hastalıkların korkusundan olur valla!

 
Toplam blog
: 12
: 312
Kayıt tarihi
: 07.08.12
 
 

17 / İstanbul Selam. Ben Ödül. Adımı duyanlar genelde takma ismim falan sanıyor. Hayır değil...