Böyle buyurdu yobaz..

Biliyorsunuz geçtiğimiz 28-29 Kasım 2013 Perşembe ve Cuma günleri, Milli Eğitim Bakanlığı koordinatörlüğünde, TOEG (Temel Eğitimden Orta Eğitime geçiş) sınavları yapıldı. AKP dönemlerindeki  5. Milli Eğitim Bakanı’nın, bilmem kaçıncı yönetmelik değişikliği ile, bir önceki dönemdeki  SBS (Seviye Belirleme Sınavlarının) yerine getirilen yeni sınav sistemi bu TOEG.  

Bu sınavlardaki amaç ne?.  

İlk Öğretimini tamamlayan öğrenci Orta Öğrenimini nerede devam ettirecek, bunu belirlemek.

Bir başka anlatımla; Eğitim Sistemimizdeki iflasın bir nevi itirafı olarak getirilen ve gencecik beyinlerin tekke, zaviye ve medreselerin  günümüzdeki versiyonu olan okullara yönlendirilmesini,  özellikle kız çocuklarının okutulmamasının teşvik edilmesine neden olacak   4X4X4 sisteminin öğrencilerimize dayattığı “Şurada okumanı istiyorum”  sınavı.

Şimdi bu sınavda 13 yaşındaki öğrencilere sorulan birkaç soruyu sunuyorum sizlere,

SORU 7; Kimsesiz ve yaşlı bir kadın olan Fatma Hanım, kendisine yardımcı olanlara “Beytullah’a yüz sür evladım” diye dua ederdi. Fatma Hanım, bu duasıyla aşağıdakilerden hangisini kastetmiş olabilir. 

a)Allah kazancını bereketlendirsin, b) Allah yüzünü ak çıkartsın, utandırmasın, c) Allah Hacca gitmeyi nasip etsin, d) Allah seni cennette Peygamberimize komşu etsin.

SORU 19; Hac ibadeti yerine getirilirken, Hacer annemizin, oğlu İsmail için su arayışının sembolik olarak canlandırılmasını ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?.a) Sa’y, b) Tavaf, c) Vakfe , d) İhram..

SORU 6; Depremzedelerin yaraları hala sarılmadı, evsiz insanların sayısı her geçen gün artıyor, İhtiyaç sahibi kimseler yeterince gözetilmiyor, Bu ve benzeri haberlerin arttığı bir toplumda,aşağıdakilerden hangisinin yetersizliğinden söz edilebilir. a) Yardımlaşma kurumlarının, b) Teknolojik imkanların, c) Sağlık hizmetlerinin, d) Üretim araçlarının..

Soruya bak, cevap şıklarına bak.. Bunların “ Dağda keçisi kaybolan gelip benden hesap sormalıdır” diyen Halife Ömer’den de haberleri yok.. Bu şıklar içinde niye hükümet yok?..

SORU 20; Bir insanın kendi isteği ile Allah Rızası için yaptığı her türlü yardım ve iyiliğe sadaka denir. Sadakada miktar ve zaman sınırlaması yoktur. Ayrıca sadaka verecek kişinin zengin olması gerekmez. Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamaya uygun bir örnek oluşturur.  a) Beraber proje ödevi hazırlamak, b) Arkadaşı ile aynı sırayı paylaşmak, c) Takım oyununu sahaya yansıtmak, d) Hasta arkadaşını hastaneye götürmek.

Adamın derdi Din Kültürü öğretmek mi yoksa Sadaka Kültürünün “ne kadar güzel bir şey” olduğunu öğretmekmi belli değil. Cevap şıklarından hangisini işaretlerdiniz?. Bence Sadaka vermek çok sevap kazandırır gibi bir şık daha eklenmeliydi.

Öyle ya 12 yıldır sadaka yüzünden alınan oylar iktidarlarına önemli bir destek oldu.

Şimdi bu soruların sorulduğu çocukların yaşı kaç?. En fazla 13..  Bu çocuklara Allah bile günah yazmıyor, siz nasıl böyle  sorular soruyorsunuz, sordunuz diyelim, bu çocuklardan kaç tanesi bu sorulara doğru cevap verebilir?. Bırakın çocukları anneleri, babaları, mahallelerindeki caminin imamı doğru cevap verebilirmi?.  

Sevgili dostlar bunların gerçek amacını biliyoruz bilmesine de, hadi bilmiyoruz bunlar haklı diyelim. O zaman bu sınavların (bunlara göre) amacı, din kültürünün geliştirilmesi ve dinimizin doğru öğrenilmesi değil mi?. Eğer öyleyse aklımıza önce şu ayetlerin gelmesi gerekmezmi;  “İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah dışında bazılarını Allah’a eş tutarlar da onları Allah’ı sevmiş gibi severler. İman sahipleri ise Allah’a sevgide çok kararlı ve taşkındırlar. Zulme saplananlar, azabı gördüklerinde tüm kuvvetin Allah’ta bulunduğunu, Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu fark edeceklerini anlayabilseler !  (Bakara Suresi 165. Ayet.) 

“Şeytan sizi Allah ile aldatmasın” (Fatır Suresi 5. Ayet.) 

Bu ayetlerde kastedilenleri  yani şeytan’ı, Firavun’u, diktatörü, (Haşa) Allah yerine koyulanı bir düşünün aklınıza kim gelecek acaba?.

Neyse biz sınavımıza dönelim..

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin amacı nedir?. İnsanların Ahlak Kuralları içinde yetişmesini  ve dinler hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak değil mi?. Dinler hakkında bilgi sağlanmasını temin etmekteki amaç ne?. Her dinin (Hıristiyanlık, Yahudilik, Müslümanlık vs.)  kurallarını, insanlığın iyiliği için  getirmek istediklerini ve Allah katında makbul bir kul olunmasının nasıl gerçekleşeceğini öğretmek değil mi?. Bu yolla İslam dininin, niçin son olarak indirildiği ve diğer dinlere göre öğretici, düzeltici  ve doğru olan yanının gösterilmesinin sağlanması  istenmiyor mu?.Sen bunu yapmak istemiyormusun?.  Bence istemiyorsun..  

Bırak İslam Dinini, o dinin bir mezhebinin reklamını yapmaya çalışıyorsun.  O da yanlış saçma sapan ve hatalı olarak.  Hiçbir şey bilmiyorsan bile hiç olmazsa Sunni mezhebini kendi çıkarlarına göre şekillendirme ve o şekli gencecik beyinlere şırınga etme.

Bak o mezhebin kurucusu İmamı Azam Ebu Hanife kimlere saygılıymış?.; Sahabenin Ali dışında kalanlarınada saygılıdır. Fakat İmamı Azam Ebu Hanife ‘Müellefet’ül-Kulüb’ denen  yani ,“menfaat için müslüman olmuş”  veya “müslümanlığına tam güvenilmeyecek olan  ekipten olanlara hiç güvenmemiştir.”  (Yaşar Nuri Öztürk, İmamı Azam Ebu Hanife Sy. 273) 

Bir düşünün bakalım İmamı Azam Ebu Hanife  günümüzde olsa  kimlere güvenmeyecektir.  

Bunlar savunduklarını zannettikleri Sunni Mezhebini bilmiyorlarki, öğrencilere öğretsinler ve öğrettiklerine göre sorular sorsunlar. Sunniliği öğretmek istiyorsan doğru öğret ve öğrettiğine göre soru sor.

Unutma şu ayeti; “Allah şunu haram etmiştir diye zırvalayıp duran şahitlerinizi getirin.” (En’am Suresi 150. Ayet.) Senin öğretmek istediğin, İmamı Azam Ebu Hanife’nin islamı, mezhebi değil ki. Senin öğretmek istediğin Vahabi-Emevi anlayışına dayanan, saptırılmış Sunni mezhebi.  Bu anlayışta senin bu dünyalıklarını sağlamak için gerekli sistemi savunduruyor sana .. Yanlış yoldasın.

Ben söylemiyorum. İmam olarak kabul ettiğin muhterem söylüyor.

Senin öğretmek istediğin son tahlilde Amerikan İslamıdır. Niye Amerikan İslamı diyorum?. ABD Ankara Büyük Elçisi (sene 2007’de) gelip senin Diyanetten Sorumlu Bakanı’na “Ali İmran Suresi 19. Ayet’i  artık camilerde Cuma hutbelerinde okutmayacaksın” demedi mi?.  

Nedir o ayet?;

 “Doğrusu Allah indinde din İslamdır. O kitap verilenlerin ihtilaf etmeleri ise, sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki bağiyden, ihtirastandır.Her kim de Allah’ın ayetlerine küfrederse, şüphe yok ki Allah çabuk hesaplıdır. ”

Sen şimdi o ayeti Cuma hutbelerinde okutabiliyor musun?. Okutamıyorsun..

Beyzbol sopası gölgesi altındaki İslam bu kadar olur ve sen onu yapıyorsun.

Sen o gencecik beyinlere gerçek islamı sokmak istiyorsan eğer; Müşrik’i , Şirk’i, Kezb’i, Adaleti, kul hakkını, Zulmü, Firavun’u, Yezid’i (Özellikle günümüzdeki Yezidleri, Firavunları), Helal’i, Haram’ı, öğret,. Faşizmi öğret. Diktatörlüğü öğret.

Ondan sonra o gencecik beyinlere Adaleti sor. Özellikle Adalet diyorum, çünkü İslam adalettir.. Adalet olmadan İslam olmaz..  

Ama ben biliyorumki sen bunları öğretemezsin. Beyzbol sopasını gördün çünkü Obama’nın elinde.

Yazıklar olsun diye bitirmeyeceğim bu kez . Neden mi?.

Bu saçmalığa vücudumun bütün organları gülüyor da ondan..  

Not: Yararlandığım kaynaklar. Yaşar Nuri Öztürk’ün “İmamı Azam Ebu Hanife”, Eren Erdem’in  “Devrim Ayetleri” kitapları ve tabiki  Kur-an’ı Kerim…

Saygılar..

05.12.2013

Saat: 00.05