Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Böylede yapılmaz ki!

Böylede yapılmaz ki!
 

Bazı sabahlar farklı uyanıyor insan. Hayat dolu oluyor.

Bu farklılık giyimine de yansısın istiyor. Gündelik kıyafetlerini giymek istemiyor da daha farklı gözükmeyi arzu ediyor.

Benim için öyle bir sabah... Sebepsiz bir sevinç var içimde. Size de olur mu? Bilmem!

Nedenini bilmediğiniz bir heyecanla uyanırsınız. Kendi kendinize dersiniz ki “bu gün mutlaka sıra dışı güzel bir şey olacak.”

Ne olacağını bilmeden gün boyu beklersiniz.

Böyle sabahlarda, eziyet gibi gelen tıraş olayı ıslık çalarak ifa edilir. Ardından bir avuç limon kolonyası surata sürülür.

Eller jöle kavanozuna sokulur, hafif sulandırıldıktan sonra saçlara şekil verilir.

Gar dolaptan ütülü gömlek ve takımlardan, göze en hoş gelen seçilir. Uygun kemer bulunup daha önce evde hiç boyamadığınız ayakkabılar, yere serilen bir gazete sayfasının üzerinde eski haberler okunaraktan boyanır.

Arabada her sabah dinlenen, geveze çocuk( Nihat Sırdar) yerine bu gün sen bile benim moralimi bozamayacaksın denilip, yabancı müzik yayını yapan bir radyo kanalı seçilir.

Güne Snap şarkısı gibi “I've got the power” durumuyla başlanır.

İşyerinde herkese farklı “günaydın” denir.

Yapılan telefon görüşmelerinin sonuna küçük jestler, espriler eklenir. Hatta onca zamansızlıkta bazılarına hal hatır, çoluk çocuk sorulur...

Sonra birden, sabahtan bu yana kulaklarınızda sadece size özel çalan şarkı susar.

Kendi susmaz tabii

Susturulur!

Sabahları bankalara gitmek gibi nedeni garip bir görevim var.

Bankalara giderken, olmadı banka dönüşü eşe dosta uğrayıp, çay içmek gibide bir âdetim.

Bu günde uzun bir aradan sonra Gürkan ağabeye uğradım.

Nasıl moralli, nasıl pozitif olduğumu yukarıda yazdıklarımdan anladınız zaten.

Yine eşofmanlar üzerinde, yine gülücükler saçıyor.

—Ağabey günaydın.

— Günaydın kardeşim... Kızgınım sana haberin olsun!

- Hayırdır ağabey?

— Şampiyon olduk iki satır yazmadın. İnsan bir tebrik eder değil mi? Sen anca anti- kunti şeyler yaz! Biz de okuyalım.

(haklı valla)

— Senin tüm kadro maçtaydı, bir sen yoktun.( ben adamları çalışıyor sanıyorum adamlar cumartesi iki buçukta sözleşip maça gitmişler, haberim yok, yedim alayını)

— Valla ağabey haklısın, Aydın Doğar bile telefon etti, “maça gel” dedi ama cumartesi ağır misafirlerim vardı be ağabey...

— Ne içen? (aynen böyle soruyor)

— Çay

— İki dirhem bir çekirdeksin bu gün.

— Eyvallah ağabey...

— Aaa dur bakayım, ne bu gömlek lan? (müziğin sesi kısılmaya başladı).

— Ne var gömlekte,

— Rengi ağarmış. Yakasına baksana!

— Yakaya bakayım derken şaşı olacağım! Daha üç dört kere giydiğim gömlek, hem de marka valla bak...

— Valla ağarmış.

Gar dolaptaki en yeni, gömleği alıp giymişim...Güle oynaya buraya kadar gelmişim..

Olmaz ki, böylede yapılmaz ki!

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..