Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Bu aşk da bitecek bir gün

Bu aşk da bitecek bir gün
 

resim kaynağı:www.lafci.com



Aşkın ömrü kısa. 2 yıl bilemedin 3 yıl. Böyle diyor uzmanlar. Gelip geçici bir şey yani. İyi ki de geçici. Yoksa yanmıştık.

Her insanın ömrü boyunca hiç olmazsa bir kere yaşadığı bu duygu hali, aslında en insani durumlardan biri. Ama tuhaftır, en insani olan bu duyguda hiç insanlık yoktur. Aşıklardan biri yanıp tutuşurken diğerinin hiç umurunda bile olmadığı söylenir durur.

Diyelim sadece birisi yanıp tutuşmadı, ikisi de aşık birbirine. Bu sefer kendilerinden başka insana yer yoktur. Başkasına tahammül yoktur. Çünkü aşkta hoşgörü yoktur.

Sadece düşüncede yaşanır. Gerçekle yüzyüze geldiğinde ne yapacağını şaşırır ortadan kaybolur.

Kavuşma ihtimalini hep mümkün gösterir. Oysa kavuşmak aşkın ölümü demektir. Böyle bir kandırma içine girer. Aşıklar birbirini düşünmek için aşık olmuşlardır. Kavuştukları an aşk toz olur ortadan. Özlemek ve acı duymak aşkın ana besinidir.

Değerleri altüst eder. Tenekeyi altın sanırsın. Patronun oğlu işçi kızı sever. Çoban, ağanın kızını sever. Düşüncede yaşandığı için sorun yoktur aslında. Ama hepsi o kadar. Hatta faydalıdır da sosyal farklılıkları algılayıp da çıngar çıkartmasınlar diye… Kavuşma gerçekleşmeye doğru gittikçe dengeler yerine oturur. Ekonominin objektif kuralları etkili olmaya başlar. Davul dengi dengine olayı yani!

Aşkın gözü kördür derler. Doğrudur. Ama doğuştan kör değildir. Sonradan gözler de açılır zaten. Göz körken yaşadığın güzellikler yanına kar kalır. En azından bu dönemde ölürsen gözün açık gitmezsin.

Aşkından ölmeyip de yaşayanlar için “bak postacı geliyor teğet geçiyor!” En zamlı tarifesinden doğal gaz faturaları, elektrik ve su faturaları, kredi kartı ekstreleri, icra bildirimleri kollarını açmış dört gözle bekliyor.

Aşk bitti oyun paydos! Herkes işine gücüne!

BU AŞK DA BİTECEK BİR GÜN

biliyorum bu aşk da bitecek bir gün
bir aşk nasıl biterse öyle

bozulacak büyüsü ömrün
aslına dönüşecek her şey
oturacak düzeni dünyanın yerli yerine
sürgünden dönerken bir bir
usta sarraflar

ne var ki
bensiz doğacak güneş
rüzgar bensiz esecek
bir başına dönecek dünya
herkes nasıl bilirse öyle

yine de
kırklayarak bütün aşkları
kendimi ve dünyayı
senin gül yüzüne dönüştürmek
az şey midir

ve dünyanın bulutunu
bir çift göze sığdırıp
bakışlar bırakmak
Yağmur tadında

az şey midir sevgili

biliyorum bu aşk da bitecek bir gün
ve ben alıp başımı gideceğim
bir şair nasıl giderse öyle

Coşkun KARABULUT

 
Toplam blog
: 264
: 1128
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

1956 Sarıkamış Kars doğumluyum. 6 şiir kitabım ve 2 deneme kitabım var. son kitaplarımı B..