Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bu bir insanlık suçudur.

Bu bir insanlık suçudur.
 

Deniz, deniz esiyor rüzgarlar, Aslan, Aslan Kokuyor çiçekler, İnan, İnan seviyor sevdalı yürekler.


Okuduklarıma İnanamadım. Bir insan bunu nasıl yapabilir.
Haberin son pragrafını okuduğum anda, dondum kaldım.
Denizlerin idamına ilişkin çok kitap ve makale okudum.
Ama bugün avukatının anlıttıklarını ilk kez okuyorum.
Deniz Gezmiş'in idam edilişini Yusuf Aslan'a seyrettirmek,
Yusuf Aslan'ın idam edilişini de Hüseyin İnan'a izlettirmek.
Bu bir vahşettir, bu bir insanlık suçudur.
Bu insanlık onurunu ayaklar altına almaktır.
Bu insanlığın buharlaştığı andır.
Bu bir insana yapılabilecek en büyük işkencedir.
Bir insanı yaşarken öldürmektir.
Bu kin ve nefret göstergesidir.
Yoldaşını idam ederken, idam anını izlettirerek yüreklerine korku salmak
Korktuklarını izleyip bundan da haz almak amaçlıdır.
Bu bir alçaklıktır. Bu hukuksuzluktur. Bu insan vazfını yitirmişliktir.
Kendi korkularının arkasına saklanmaktır. Bu insanlıktan korkmaktır.
İnsanlık onuru karşısında erimişliğin, bitmişliğin göstergesidir.
Bu insanlıktan nasibi almamışlıktır. Bunu yapanları anlatacak sözcük bulamıyorum.
Tüm sözcükler buharlaştılar sanki.
Bunlara kin ve nefret duyamıyorum bile, yalnızca acıyorum.
Bu zavallılıktır. Bu aşağılıktır.Bu vicdansızlıktır. Bu ruhsuzluktur.
Bu hukuk tanımazlıktır.

Deniz, Yusuf, İnan

Yüreklerinde devrim ateşidir parlayan,
Yürüdüler idam sehpasına korkmadan
Ayaklar zincirli eller kelepçeli.
Kendileri vurdu idam sehpasına
Fırsat tanımadılar cellatlarına
Altın harflerle yazıldılar insanlık tarihine
Ezilen halkların yüreklerine.
Deniz Deniz Esiyor bütün rüzgarlar
Aslan Aslan kokuyor bütün çiçekler
İnan İnan seviyor sevdalı yürekler
Devrim devrim Yeşerdi bütün tohumlar
Deniz, Yusuf, İnan Al kızıl bayrak olmuş
yükseklerde dalgalanır şimdi.
Gönüllerde meşale.


Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 6 Mayıs 1972 tarihinde Ulucanlar Cezaevi’nde idam edilmelerinin 37'nci yıldönümünde, Deniz Gezmiş’in avukatı olan ve Bursa’nın İznik İlçesi’ne 16 yıl önce yerleşen Mükerrem Erdoğan, infaz anını anlattı. Deniz Gezmiş’in 25 dakika süren ölümünü 37 yıldır unutamadığını, o dakikaların her gün gözünün önünden geçtiğini söyleyen Mükerrem Erdoğan şunları söyledi:

“Meslektaşım Halit Çelenk ile infazın gerçekleşeceği 6 Mayıs 1972 günü sabahı Ulucanlar Cezaevi’ne gittik. Cezaevinin avlusuna kurulan darağacını, başgardiyanın odasının penceresinden net bir şekilde görüyorduk. Biz geldiğimiz sırada Deniz Gezmiş odaya alınmıştı. Oturduğu yerden darağacını görüyordu. Hazırlıklar yapıldıktan sonra darağacına getirilen Deniz Gezmiş, ayağının altındaki sehpayı kendisi itti. Bu sırada ayağı masaya değiyordu. Savcı Yardımcısı Veysi Sami, celladı uyararak, ‘masayı çek, masayı çek’ diye bağırdı. Bu süre içinde Deniz’in bilinci büyük bir ihtimalle yerindeydi. Bu sırada biz cezaevi doktoru ile tartıştık. Yetkililer ise bize ‘Deniz çok ağır olduğu için ip kopmasın diye çift ilmik kullandık’ dediler. Darağacındaki kişinin o saniyelerde neler yaşadığını düşünebiliyor musunuz? Deniz’in boyunun uzun olduğunu bile bile, ayaklarının değeceği bir masa konulması, işkenceden başka hangi sözle açıklanabilir? Hukuk Fakültesi’nde Adli Tıp Eğitiminde bize kişinin bir kaç dakika içersinde öleceğini söylediler. Deniz Gezmiş’in ölümü tam 25 dakika sürdü.”

BİRBİRLERİNE İNFAZLARI İZLETTİLER

Mükerrem Erdoğan, Deniz Gezmiş’in idam edilişini odaya çağrılan Yusuf Aslan’a, Yusuf Aslan’ın ölümünün ise aynı odaya çağrılan Hüseyin İnan’a izletildiğini belirtip, Aslan ve İnan’ın boynuna tek ilmik kullandıklarını söyledi. Mehmet BULDU/İZNİK (Bursa), (DHA)
 
Toplam blog
: 221
: 1905
Kayıt tarihi
: 27.09.06
 
 

Evli bir kız çocuğu babasıyım. Yüksekokul mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum.16.03.2017 ta..