Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '16

 
Kategori
Anılar
 

Bu dünyadan bir Ahmet Tufan Şentürk geçti

Bu dünyadan bir Ahmet Tufan Şentürk geçti
 

Şair Ahmet Tufan Şentürk ( 1938- 05 Mayıs 2005)


Anam sabır hazinesi
 
Ben bir yayla çocuğuyum
 
Babamın bozkır sinesi
 
Ben bir yayla çocuğuyum
 
*
 
Benim meskenim bozkırlar
 
Çözülmez ondaki sırlar
 
Geçse de hayli asırlar
 
Ben bir yayla çocuğuyum….
 
*
 
Bu özgün ve lirik dizelerin şairi Konya  /Ermenekli şair Ahmet Tufan Şentürk’tür. Vefanın 11. Yılında sevgiyle, saygıyla anmak istiyorum.
 
Şair, yazar Ahmet Tufan Şentürk ( 10 Kasım 1938- 05 Mayıs 1905) Konya karamanlı idi. Hayatın çilesini çekmiş zor günler yaşamış bir gönül adamı idi. 1970 lerde çeşitli sanat ve kültür dergilerinde (Hisar, Karınca, Kemalist Ülkü, Çağrı ) gibi dergilerde şiir ve yazılarını okuyordum.  1974 ‘de şair Yahya Akengin’in müdürü olduğu Ankara Etlik lisesinde bir şiir akşamında Ahmet Tufan Şentürk’le tanışma fırsatını buldu. Yanında muhterem eşleri Fahriye Gökcan Şentürk abla vardı. O gece Etlik Lisesi şiir akşamında kimler vardı? Hemen aklıma gelenleri yazıyorum: Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Yahya Akengin, Güzide Güülpınar Taranoğlu, Ahmet Tufan Şentürk, Fahriye Gökcan Şentürk, İlkan San, Necdet Buluz, Sadık Necati Ok, Göktürk Mehmet Uytun, Osman Attila, Abdullah Satoğlu, Ayhan İnal, Ahmet Nadir Caner, Enver Tunçalp, İsa Kayacan, Yaşar Faruk İnal, İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Bugün bunların çoğu yok ardamızda vefat edenleri saygıyla ve rahmetle anıyorum. Vefat edinceye kadar dostluğumuz devam etti. Ona bir baba gözüyle bakıyordum. Hatta onu kendime bir manevi baba olarak kabul ettim. O’da beni öz evladı gibi seviyordu.  Çocukları hiç yoktu. Bu yüzden içinde bir evlat özlemini yaşıyordu: “ Çocuklar ve Ben” başlıklı şiirinde şöyle sesleniyordu:
 
Hiçbir bana “ BABA” demedi
 
Ben hiç baba olamadım ki…
 
Aba” diyen tatlı sesi
 
Sokaklarda, komşularda duydum
 
Sokaklarda, komşularda gördüm onları
 
*
 
Koşuyorlar, gülüyorlar, oynuyorlardı
 
“ ANA” diyorlardı, “BABA “ diyorlardı
 
Koşup, sarılıyorlardı boyunlarına
 
Analar, babalar çocuklarını
 
*
 
Öpüyorlar, okşuyorlar, seviyorlardı.
 
Hiçbir çocuk içtenlikle, sevecen
 
Atılmadı, sarılmadı boynuma
 
Benim hiç çocuğum olmadı ki…(1)
 
İşte Ahmet Tufan Şentürk bu duygu ve sözlerle yaşadı ve hiçbir çocuk babası olmadan aramızdan ayrıldı. Onun çok seğvdiği değerli eşi Fahriye Gökcan Şentürk abla ise 03 Aralık 1976’da bir Cuma gününde hayata elveda etti. Evlilikleri 17 yıl sekiz ay, dokuz gün sürmüştü.  Onun mezar taşına Ahmet Tufan Şenütürk ailesini çok seven, saygı duyan ve onların acılarını yüreğinde taşıyan emekli tank Albay Enver Tunçalp şu dörtlüğü Fahriye Gökcan’ın mezar taşına yazıldı:
 
Erinde, gecinde tükenir bu yol,
 
Hepimiz hayrandık sana emin ol!
 
Örnek Türk kadını Fahriye Şentürk
 
Rahmetler dileriz Allah’tan bol bol…
 
Fahriye Hanım, ölümünden iki yıl sonra, İrfan Ünver Nasrattınoğlu ve Güngör Özmen ‘in hazırladıkları, “Fahriye Tufan” adını taşıyan bir kitapla Ahmet Tufan Ağabeyimizin olduğu kadar sevenlerinin de gönlündeki yerini almış oldu. Ruhu şad olsun”.(2)
 
Rahmetli Ahmet Tufan Şehtürk’le zaman zaman telefonla konuşuyor ve mektuplaşıyordum. Halen evimin kitaplığında enaz 10 adet imzalı kitabı v birçok mektupları vardır.  Bunları ara sıra açıyor ve keyifle okuyorum. İşte 13.3.1992 yılında bana Ankara’dan özenle bir A4 kâğıdına daktilo ile özenle yazıp, gönderdiği mektubunda aynen şunları yazıyor.
 
“ Aziz ve Muhterem Şair Dostum Sevgili Güler,
 
Göndermiş olduğunuz 16 / 2 / 1992 tarihli mektubunuzu sevinçle, kıvançla, iyilik ve güzelliklerle dopdolu olarak aldım. Senin o pırlanta yüreğinden bana güç geliyor, kuvvet geliyor, yaşama gücü veriyor. Sağ ol, var ol, Allah sizleri korusun ve de bol ilham versin derim.
 
Sevgili dost, sana ayrılmayan, sana verilmeyecek kitap yazılmamış sayılır. Basılmamış sayılır… İşte bu” ŞÖLEN” ( şiirler) adlı kitap da yazılmamış, basılmamış bir şey oldu. Hikâyesi çok uzun,  Dağıtıma verildikten iki gün sonra ( T.C Kültür Bakanlığı Yayınları-1991),  kitap sıra kadem oldu. Hiçbir satış mağazasında bir tane dahi bulmak mümkün olmadı. Muhtelif vilayetlere telefon ettirip, sordurdum. “ Kalmadı – kalmadı - kalmadı” cevabını aldım. Bakanlık bana evvelce 50 kitap vermişti. Bereket versin “ GÜLER” in kitabı onlardan ayrılmıştı. Şuanda elimde (kalan)sana imzaladığım kitaptan başka tek bir tane kitap var. Bakanlıktan iki üç yerden devamlı arattırıyordum. Bir yerden 3 kitap daha bulunduğunun haberini aldım. Bakalım o da bana gelene kadar kaybolmazsa…
 
Sevgili dost:  Hani ben o kadar ünlü şanlı şöhretli bikrimse değilim ki basılan 5000 bin iki, üç günde kapışılsın. Bunda bir ali cenğiz oyunu var, ama anlayamadım.
 
Canım kardeşim, senin kitabını“Acele” formülü ile göndereceğim. Normal postayla göndersem o da sırra kadem basar diye korkuyorum. Oysa ben, kitap satışa verilince kendi paramla 150 kitap alıp dostlara dağıtacaktım. Maalesef mümkün olmadı. Oradaki dostlardan çok özür diliyorum. Ben İLESAM üyesi olduğum için yarı fiyatına alırdım.
 
Seni saygıyla selamlar, hasretle kucaklar, teşekkürlerimle birlikte gözlerinden öpüyorum. Kitabı alıp, almadığını bana lütfen bildirmenizi rica edeceğim. Selam ve sevgilerimle, sağlıcakla kalınız” diyor adı geçen mektubunda. Adı geçen “ŞÖLEN”şiirler kitabı, 01.2.1992’de elime ulaştı ve bir teşekkür yazıp, sevgili Ahmet Tufan Şentürk babaya gönderdim. Sevgili şair A. Tufan Şentürk bana armağan ettiği bu değerli “Şölen “ kitabının ilk sayfasında kendi el yazısıyla aynen şunları yazıyor: Eğitimci idareci, değerli şair dost Sayın Abdülkadir Güler’e saygılarımla”. Bu iki cümle bile A.T. Şentürk’ün nedenli efendi, hal hatır bilen, kadirşinas ve alçak gönüllü bir adam olduğunu yeterdir diye düşünüyorum. Altın yürekli bir gönül adamı idi…
 
Şair Ahmet Tufan Şentürk, şiirleriyle, yazılarıyla Anadolu’ya hayran, , toprağımıza, bayrağımıza sevdalı bir insandı. Birlik ve beraberlikten yana idi. Bir Cumhuriyet çocuğu idi. Gazi M. Kemal Atatürk 10 Kasım 1938’de öldüğü günde, dünyaya merhaba demiş, 05 Mayıs 2005 yılında 67 yaşında iken aramızdan ayrılmıştır. Onu yakında tanıyan doğumunun 80. Yılında hayat öyküsünü yazan Prof. Dr. Saim Saka oğlu onun için özetle şunları yazıyor: “ Ahmet Tufan Şentürk, sanat hayatında hiçbir görüş ve anlayışa tam olarak bağlanmamıştır. Çeşitli gazete ve dergilerin kendisiyle yaptığı konuşmalarda, sevdiği bir şair ismi göstermekten ısrarla kaçındığı gibi, her hangi bir sanat akımının kötülenmesinin aleyhinde olduğunu da belirtmiştir. Tufan’ın şiirleri incelendiği zaman, hoş görmede çok ileri gitmiş bir sanat anlayışının onlara da yeteri kadar aksetmiş olduğu fark edilir. A.Tufan Öztürk, okumamış halk şairlerinin ruhu ve havası içinde türküler, koşmalar düzdüğü gibi, şiirimizin ve nüktede arayanların, sanatın milli heyecanları körüklemesi veya toplum dertlerini dile getirmesi yahut da ayrı hoş görünecek şiirler de yazmıştır. O da, çoğumuz gibi, memleket güzelliklerini, ,sıla hasretini dile getiren şiirlerle başladı. Bunların içinde doğduğu kasabayı anlatanlar önemli bir yer tutar. (3)
 
Şair Ahmet Tufan Şentürk, Türk edebiyatın ve kültürüne birçok eserler kazandırmıştır.  Bunlardan bazıları:    
 
Sarhoş Dünya (1958),Mustafa Kemal (1966), Allah Versin(1969), Çakırdikeni(1971), İnsanlık Şarkısı(1976), Hepsinden Güzel(1986), Sevgiyle(1988), İnsanlık Şarkıları(1998), Yarası Olan Gocunsun (1999), Gidenler, Kalanlar, Gerçek Yalanlar, Aramızdan Ayrılan Dostlarımız(1999), Sarıevliler Armağan-1- Mustafa Ceylan’ la (2000), Ahmet Tufan Şentürk İçin Neler Dediler? Armağan  -2 Mustafa Ceylan’la (2002), Armağan-3, Dr. İsa Kayacan’la (2004), Ayrıca İrfan Ünver. Güngör Özmen, Ayhan İnal, H.Rıdvan Çongur, Özkan Gönlüm, Mustafa Ceylan ve Prof. Dr. Saim Sakaoğlu onunla ilgili birer kitap hazırlamışlardır. TRT tarafından hayatı ve eserleri bağlamında tanıtıcı belgesele alınmış ve memleketi olan Sarıevliler’ de bir ilkokula adı ve verilmiştir. 
 
Bir manevi baba olarak bildiğim ve saygı duyduğum altın yürekli insan şair Ahmet Tufan Şentürk’ün vefatının 11. Yılında saygıyla ve rahmetle anıyor, mekanı cennet olsun diyorum. Onu şiirleriyle her zaman rahmetle ve saygıyla anacağız. Adam gibi adamdı sözün doğrusu… Ta 1959’ larda yazdığı bir şiirinden barışı istiyor şair. Sanki bu şiiri bu günler için kaleme almışlardır. Yazımı barışı isteyen şiiriyle noktalamak istiyorum:   
 
BARIŞA ÖZLEM
 
Size sesleniyorum cümle insanlar
 
Ne olursa olsun dininiz, milliyetiniz
 
Bırakın kavgayı, kini garezi
 
Atın silahları ellerinizden
 
Nedir bu çabanız öldürmek için?
 
Ne istiyorsunuz birbirinizden?
 
Suda balıklar tedirgin
 
Gökte yıldızların rahatı kaçtı
 
Bir gün yıkılacak ihtiyar dünya
 
Elinizden…
 
*
 
Karıncaları görüyorsunuz
 
Ağaçları, kuşları görüyorsunuz
 
Dağlar söz atmıyor birbirlerine
 
Bu dünyada her şey yerli yerinde
 
Ama biz varız ya insan oğlu
 
Hepsi şikayetçi bizden
 
*
 
İnsan doğduğuna pişman
 
Unuttuk sevmeyi, sevilmeyi
 
Bir çaba ki bitip tükenmek bilmez
 
Dünyada kardeşçe yaşamak lazım
 
Neden korkuyoruz birbirimizden?
 
Ahmet Tufan ŞENTÜRK, Şölen (şiirler)  T.C. Kültür Bakanlığı
 
Kültür Eserleri dizisi 174- 1991- Ankara
 
Kaynaklar:
 
1-  Ahmet Tufan Şentürk, Şölen ( şiirler). 1991- Ankara
 
2-  80.Doğum Yılında Şair Ahmet Tufan Şentürk,Haz: Prof. Dr. Saim Saktaoğlu. Günce Yayınları, Nisan 1999- Ankara
 
3-  A.g.e. Prof. Dr. Saim Sakaoğlu- 1999- Ankara
 
Abdülkadir  GÜLER 
 
13.09.2016-  SÖKE
 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..