Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bu duygu her kula nasip olmaz

Bu duygu her kula nasip olmaz
 

Bir araştırmaya göre insan beyninin yüzde onluk bölümünü kullanıyor. Yüzde doksanlık bölümün altında kalanlarda vardır, örneğin sevgi duygusunu yaşamayan insanlar, ya da başka şeylerle sevgiyi karıştıranlar, bunun en çarpıcı örneği karşı cinsle olan ikili ilişkilerde ortaya ortaya çıkar, sevgi diye isimlendirilen şey bazen cinsel dürtü, bazen yalnızlık korkusu, bazen karşı tarafın maddi ve sosyal imkanlarıdır. Her iki tarafta gönüllü olarak birbirlerini kandırırlar. Ama bu kandırılma ve kanma olayı kötü değildir.Karşı tarafın kariyeri bu tarafın ilgisin çeker, bu tarafında güzelliği ilgi çeker, burda gönüllü bir alışveriş vardır.Bu çekici unsurlar yok olunca bu kezde alışkanlık devreye girer, ya da sorumluluklar devreye girer, bu aşamada da ortak çıkarlar söz konusu olur. Bütün bunlar sevgi olmasada iki kişiyi bir araya getiren unsurlar olması bakımından, sevgi olarak adlandırmasam da kötü değillerdir. Kötü olan şudurki bütün bu olguları, sevgi olarak yalnış adlandırma vardır.

Sevgi duygusunun olabilmesi için bir insanda, insanı kamil olamasada, insanı kamil gibi olması gerekir, öncelikle evreni sevmesi ve merhamet duyması gerekir, fedekarlık, doğruluk, adalet, şefkat ve merhamet duygularının olması gerekir, empati duygusunun gelişmiş olması gerekir, sorumluluk bilinci olması gerekir, kendine saygısının olması gerekir. İnsanda bazı meziyetler olmadımı sevgi olamaz çünkü sevgi bu aşamaların sonunda yer alır ve bu duyguların her biri bir aşamadır, her birini aşmadıkça bir sonraki duyguyu elde edemeyiz ve bizde sevgi yoksa onu karşı tarafa sunamayız, içimizde sevgi yok ve biz sevmek istiyoruz, bu mantıksız bir istek olur. Bizde mevcut olamayanı başkasına veremeyiz. Bencil olanlarda sevemez. Ben seni sevdiğimde, aslında sendeki beni seviyorum diye bir tabir var.

Annelerin çocuklarına duyduğu allah vergisi bir sevgidir ve bu duygunun yüzde biri annenin kendisindense yüzde doksan dokuzu yaratıcıdandır. O insanı aşan bir duygudur. Hayvanlara bile aynı annelik duygusu verilmiştir. Bizim kendimizde yavrulara karşı şefkat, sabır ve fedekarlık izledim.

İnsanların hepsi de sevgi duygusunu yaşıyacak diye bir zorunluluk yok ve tabiki bu yaşamın sürmesi açısından bir gereklilik değil. Sonuçta insanları bir araya getiren unsurlar çoğu zaman sevgi değildir, insanları bir arada tutan şeylerde sevgi değildir çoğu zaman.O bakımdan sevgi ulaşılmaz bir lüks olabilir ama yaşamın sürdürülmesi bakımından bir ihtiyaç değildir. Her durumda sevgiyi şart koşmak, yaşamda engellerde oluşturabilir.Bulunduğumuz aile doğumla geldiğimiz bir ortam, bu ailede kalmamız için sevgi gerekli, evlendiğimiz ailemiz için bir araya gelmemiz bir takım çıkarlara dayalı olabilir ama aile hayatını sürdürmek için sevgi gerekli, yani bu insani duygu su gibi hava gibi gerekli, az da olsa gerekli. Hiç olmadığı zaman hiç bir şey olamıyor, hayatı başlatan ve devam ettiren bir kıvılcım, sevgi.Sevgi cennetin bir parçası, içinde sevgi olmayan bir insanın cennete girebileceğini düşünemiyorum.Sevgi sevinçtir ve hayatı mutluluğu dönüştürür, bazen bu duygu fedekarlık gerektirir ve bazende acı ve üzüntü verebilir ama yinede sevgiyi bırakmamak lazım. Siz bırakmadığınız sürece sevgide sizi bırukmaz. Onu başka yerde aramamak lazım, o herbirimizin kalbinde, bazen çevremizde gördüğümüz çoğu zaman kendi sevgimizin yansımalarıdır. Bizde yoksa kimsede yoktur bu duygu.

 
Toplam blog
: 4
: 543
Kayıt tarihi
: 17.10.08
 
 

1961 Ankara doğumluyum, Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Mesleğim Maliye. İlgi alanım ..