Bu güne kadar neleri özelleştirdik? İşsizliğe nasıl çözüm bulunacak?

Bildiğiniz gibi ülkemizde çalışmak isteyen nüfusun yüzde 14 ‘ü işsiz! Yakın beride iş bulma ümitleri de yok!

Bu alanda dünya birincisiyiz. Her ne kadar İspanya’yı dünya 1. ilan etseler de, bizde çalışmak isteyen nüfus yüzde 45–50 arasında, orada yüzde 75–80 civarında. Oradaki bu yüzde 80’lik kesimin yüzde 15'i işsiz, bizde yüzde 50’nin yüzde 14 ü işsiz. Yani İspanya’da çalışmak isteyenlerin sayısı bizden yüzde 25 daha fazla.

İktidar kanadı, işsizlik oranını her ne kadar birkaç ay içinde yüzde 10 seviyelerine indireceklerini söyleseler de pek inandırıcı olmadıklarından olsa gerek, bu konuda ya yandaşlıktan, ya da ciddiye almamaktan, konu üzerinde fazla duran olmadı.

İşsizlik oranını düşürmek için el altından yandaş medya’ya sızdırılan bilgilere göre; kamudaki fazla çalışma saatleri kaldırılıp, onun yerine yeni işçiler alınacakmış. Ayrıca yarım vardiya usulüne göre çalışma teşvik edilip, insanların en azından yarım gün çalışmaları sağlanacakmış!

İşsizlikte buraya nasıl gelindi?

Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hem maliye, hem de özelleştirmenin başına geçirilip, ‘babalar gibi’ devletin malını satmaya başlayınca, devletin malı deniz felsefesi gereğince devlet malını satın alanlar, öncelikle işçileri işten çıkarttı. Sonra aldığı eski devlet kurumunun arsasına villalar(!) dikmeye, gökdelenler yapmaya başladı. Geri kalan tesis kısmını da aldığı fiyatın iki, üç katına yabancılara satmaya başladılar. Hiçbir yetkili ve etkili bu amaç dışı uygulamaya ses çıkarmadı!.

Oysa bu özelleştirmelerin gayesi, devlet üzerindeki hantal yapıyı kaldırmak, tesisin modernleşmesini sağlayıp, yeni teknoloji ile donatılarak, üretimin ve istihdamın arttırılmasını sağlamaktı.

Özelleştirmelere bir bakacak olursak:

İlk özelleştirme 12 Eylül sonrası meclise giren iki parti arasındaki ‘Köprü Satma’ konusunda yaşandı. İktiDardaki Anavatan Partisinin lideri Rahmetli Turgut Özel ve muhalefet lideri Halkçı Parti Genel Başkanı Rahmetli Necdet Calp arasında yaşanan ve toplumun geniş kesimlerince ilgiyle izlenen satarım, sattırmam tartışması ile ilk özelleştirme işaretleri verildi.

Bu tarihte ilk ışıklarını veren özelleştirme uygulamalarına, ülke olarak ilk defa 1986 yılında tanıştık. İlk satıştan bu yana kadar; 39 milyar 600 milyon 581 bin dolarlık özelleştirme yapılmış. Bunun 30 milyar 734 milyon dolarlık bölümü ise AKP iktidarında gerçekleştirilmiş. Yani ‘Babalar’ gibi satılmışız…

Bu güne kadar yapılan özelleştirmelerin; hisse satışı, satış ve işletme hakkı devri, devir yoluyla özelleştirilen taşınmaz ve diğer varlıkların satışı şeklinde yapılmış.

Özelleştirmeler ağırlıklı olarak 58, 59 ve 60’ıncı Hükümet dönemlerinde gerçekleştirilmiş. Bu verilere göre; 1986 yılından bu yana gerçekleştirilen 39 milyar 600 milyon 581 bin dolarlık özelleştirmenin yüzde 76, 5’i AKP döneminde yapılmış. Yani AKP Cumhuriyetin kazanımlarının yüzde 76, 5 ini ‘Babalar’ gibi satmış.

AKP iktidarında hisse satışı yoluyla yapılan en büyük özelleştirmeler arasında Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin toplam yüzde 70’e ulaşan hissesinin devrinden elde edilen toplam 8 milyar 423 milyon dolarlık satışın en yüksek meblağlı satış olduğunu görüyoruz. Bildiğiniz gibi Türk Telekom’un önce 55’inin 6.55 milyar dolara blok satışı 2005 yılı Kasım ayında gerçekleştirilmiş, ardından yüzde 15’lik hissesinin halka arzı 2008 yılı Mayıs ayında yapılmıştı.

Türk Telekom’dan sonra sırası ile yapılan büyük özelleştirmeler şöyle: 4 milyar 594 milyon dolara özelleştirilen Tüpraş’ın (önce yüzde 14.76, ardından yüzde 51’lik hissesi olmak üzere) toplam yüzde 65.76’lık hisse satışı; 2 milyar 779 milyon dolara özelleştirilen Erdemir’in yüzde 46.12’lik hisse satışı; 2 milyar 320 milyon dolara özelleştirilen Petkim’in (önce yüzde 34, 5, ardından yüzde 51 blok hisse satışı olmak üzere) toplamda yüzde 86’ya ulaşan hisse satışı izliyor…

İşletme hakkı devri çerçevesinde yapılan özelleştirmelerde ise; en yüksek rakam TEKEL’in 6 sigara fabrikasının satışından elde edilen 1 milyar 720 milyon doları bulan özelleştirme oldu. Taşınmaz devirlerinde de TEKEL’in çeşitli illerde bulunan 140 taşınmazının satış yoluyla özelleştirme sonucunda toplam 930 milyon dolarlık özelleştirme yapılmış oldu.

ÖİB verilerine göre 1986 yılından bu yana yapılan 39 milyar 600 milyon 581 bin dolarlık özelleştirmenin 20 milyar 257 milyon dolarlık bölümü blok satışlardan elde edilmiş. Blok satışların payı toplam özelleştirme uygulamaları içinde yüzde 51 olmuş. Toplam özelleştirme tutarının 10 milyar 275 milyon dolarlık bölümü tesis ve varlık satışından, 7 milyar dolarlık bölümü halka arzlardan, 1 milyar 261 milyon dolarlık bölümü İMKB’de satışlardan, 4 milyon 369 milyon doları yarım kalmış tesis satışından, 712 milyon 311 bin dolarlık bölümü bedelli devirlerden oluşmuş.

Özelleştirilen yerlerdeki işçiler ne oldu dersiniz? Hapsi bu gün işsiz! Bir kısmı da 4-C denilen ne menet bir şey olduğu tam belli olmayan, ancak kölelik düzeninde görülebilecek bir uygulama ile uğraşıyorlar. Tekel işçileri’nin ‘Ankara Savaşını’ unutmak pek mümkün değil.

Memleketi ÖNCE ‘babalar’ gibi satıp, orada çalışanları işten atanlara göz yumacaksın, sonra da TOBB’den işsizliği azaltmak için yardım istemek ve kış günü seçim öncesi Tunceli gibi bir yerde buzdolabı, çamaşır makinesi, çek-yat(!) dağıtmak ne kadar inandırıcı?