Bu haber neden bahsediyor?

Milliyet gazetesi resmi web sitesi milliyet.com.tr’nin düzenlediği “Bu haber neden bahsediyor” isimli yeni yarışma bazı internet kullanıcıları gibi benimde ilgimi çekti.

Yarışma genel hatlarıyla şöyle; okuduğunuz haberle ilgili bir kelimeyi haberin açıldığı sayfaya yazarak sizinle birlikte aynı kelimeyi kullanan insanların sayısı kadar puan alıp, bu puanların toplanarak hafta sonu akşamına kadar maksimum puanı toplayana bir lap top hediye edilmesiyle sona eren bir yarışma.

Ülkemizdeki internet kullanıcılarının her geçen gün artması, haliyle reklam ve okunurluk seviyesiyle paralel olarak yayın yapan medya kuruluşunun gücünü ve karlılığını artıran bir etken. Hal böyle olunca milliyet yöneticileri böyle bir yarışma düzenleyerek kendi web sitelerine daha fazla ve kalıcı okur bağlamak istemişler.

Buraya kadar her şey anlaşılabilir. Ancak; benim gibi bu yarışmaya katılanlar belli bir süre sonra neler hissettiler çok merak ediyorum.!

Başlarda açtığım ya da takip ettiğim haberleri pek okumuyordum. Başlığını alt başlığını okuduktan sonra aklımdaki kelimeyi girerek aldığım puanlara bakıyordum. Lakin, günler ve saatler ilerledikçe elimde olmadan bazı haber gruplarına, bazı haber başlıklarının çokluğuna dikkat kesilmeye başladım.

“Samsun’da 13 yaşındaki kıza baltalı tecavüz” haberiyle birlikte tüm gerilmiş olan sinirlerim tamamen boşaldı. Donup kaldım.

Bulunduğumuz coğrafyanın etrafındaki yangından tutun, ülkemizde her gün “medyaya yansıdığı kadar” olsa bile çok fazla denilebilecek sayıda cinayet ve tecavüz haberleriyle dolu geçen günlerde, ne kadar çok kafamızı kumun altına soktuğumuzu fark etmiş olmakla irkildim.

Yoğun bir mutsuzluğun hakim olduğu bu coğrafyada neden bu denli cinnet ve şiddetle yaşadığımızı bilmek için tabiî ki de kahin olmaya gerek yok. Gelir dağılımın bozukluğu, eğitimsizlik, en temel ihtiyaçlarımız olan barınma, temiz su, sağlık, adalet gibi hizmetlerin karşılanması için tüm ulusun biriktirdiği kaynakların bile basiretsiz yöneticilerin elinde çarçur edildiği bu ülke elbette cinnet ve tecavüz uçurumuna sürüklenecekti.

Susuz kentlerin süper liglerde oynayan takımlarının yanına, tecavüz ve cinayet (cinnet) haberlerini koyun, üstüne dünya ve ülke siyasilerinin nerede olduklarını, ne konuştuklarını yazın işte size habercilik. Biliyorum hiç bir şey bu kadar basit değil. Ancak, medya haber servisçiliğinin de ne denli hızlı ve kontrolsüz işlediğinin bir nevi kanıtı ve eleştirisi olarak ta algılanmalı tüm olup bitenler.

Bazı insanlar, her ülkede hatta her gelişmiş ülkede böylesine şiddet dolu cinayet ve tecavüz haberleri gelebilir ne var ki bunda diye düşünüyor olabilir.

Tam da o düşüncenin ağır bastığı bir havayı soluduğumuzun farkında mısınız?