Bu sene de şampiyon Anadolu'dan

2010-2011 sezonunun ilk yarısında üç büyük takım da son derece istikrarsız bir grafik çizince şöyle bir izlenime kapıldık: ligde her takım her takımdan puan alabiliyor. Halbuki bu izlenim son derece yanlış ve bunun tek bir nedeni var o da ilk yarıyı üç beraberlik ve tek yenilgi ile kapatan Trabzonspor!

Trabzonspor Şampiyo…

Ligin ilk yarısını son yılların en yüksek puanlarından biri olan 42 puanla lider kapatan ve en yakın takipçisine beş, üçüncüye de dokuz puan fark atan bordo mavililer için, geriye kalan on yedi maç düşünüldüğünde, şampiyonluğun en güçlü adayı demek bile oldukça hafif kalır. Zira sezonun ilk yarısında biri yenilgi olmak üzere sadece dört maçta puan kaybeden Karadeniz fırtınası, ikinci yarıda ilk yarıya oranla daha düşük bir performans sergilese dahi son beş yılın şampiyonluk puanı olan 76’ya rahatlıkla ulaşabilecek durumda.

Puan avantajının yanı sıra bordo mavililer “yıldızsız” fakat makine düzeninde işleyen kadrosu itibariye de rakiplerinin önünde bulunuyor. Bir veya iki futbolcuya endekslenmiş rakiplerinin aksine oyuna girenlerin oyundan çıkanları aratmadığı bir yapıya sahip olan Trabzonspor bu özelliği ile de şampiyonluk yolundaki en şanslı ekip konumunda.

Dolayısıyla tüm bu avantajlara karşın bordo mavililer şampiyonluğa ulaşamazsa bu bir futbol mucizesi değil, tamamen Karadeniz ekibinin başarısızlığı ve fiyaskosu olur.

İkinci Aday Bursaspor

Son şampiyon Bursaspor, bu sene ilk yarı sonunda, geçen senenin aynı dönemine kıyasla iki puan daha fazla toplamasına karşın Trabzonspor’un ekstra performansı nedeniyle liderin beş puan gerisinde kaldı.

Tıpkı lider Trabzonspor gibi öncelikle iyi bir takım olma özelliği gösteren yeşil beyazlıları, özellikle geçen sene bunu başarmalarından sonra, ciddi bir şampiyonluk adayı olarak görmemek mümkün değil. Zira Şampiyonlar Ligi’ndeki yıkıcı sonuçlara ve Süper Lig’deki rakiplerine oranla mütevazı kadrosuna karşın yoluna geçen sene bıraktığı yerden devam eden Bursa ekibi, mevcut yapısını koruduğu sürece Trabzonspor ile birlikte şampiyonluğun ikinci adayı olmayı sürdürecektir.

Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın Şampiyonluk Şansı Kaf Dağı’nın Ardında

Futbolda asla kesin konuşmamak gerekir ve matematiksel şans devam ettiği sürece meşin yuvarlak her şeye gebe olabilir fakat hem istatistikler hem de matematik bilimi dikkate alındığında sadece Galatasaray’ın değil Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin de şampiyonluk şanslarının yok denecek kadar az olduğu görülüyor. İşte çeşitli senaryolarla bunun nedenleri:

Birinci senaryo:

Bu sezonun şampiyonunun mutlu sona son beş yılın ortalama şampiyonluk puanı olan 76 ile ulaştığını kabul edersek Fenerbahçe’nin bu puana ulaşması için kalan 17 maçta tam 43 puan toplaması gerekiyor ki lider Trabzonspor için bu zorunluluk sadece 34 puan seviyesinde. Diğer taraftan ilk yarıda 33 puan alabilen ve görüntü itibariyle hiçbir zaman bekleneni veremeyen Fenerbahçe’nin mevcut ışığı ile ligin ikinci yarısında 10 puan daha fazla kazanması da oldukça zor bir olasılık görünüyor.

İkinci Senaryo:

Bu sezonun geçmiş yıllara oranla çok daha düşük puanlı (66) bir şampiyon çıkaracağını farz edersek ortaya çıka tabloda Fenerbahçe için gerekli 33 puanın alınması makul bir hedef ve kanımca sarı lacivertliler ligi bu puanın üzerinde bir puanla tamamlayacaktır. Fakat unutmamak gerekir ki 66 puana ulaşmak 42 puanlı Trabzonspor ‘a ligin ikinci yarısında sadece 8 galibiyet yetiyor!

Üçüncü Senaryo:

Son olarak 2010-2011 sezonunun oldukça yüksek bir puanla tamamlandığını ve şampiyon takımın mutlu sona 84 puana ulaştığını düşünelim. Trabzonspor’dan önce Fenerbahçe’nin bu puana ulaşması için sarı lacivertlilerin ligin ikinci yarısında hiç puan kaybetmemesi gerekiyor ki bu imkânsıza yakın durumun zorluğu için açıklama yapmaya dahi gerek yok.

Yukarıdaki senaryolar sadece Fenerbahçe için kurgulandı zira dokuz puan gerideki Fenerbahçe için geçerli olan durum bu olduğuna göre liderin on üç puan gerisindeki Beşiktaş için mutlu son çok daha uzak olacaktır!

Sonuç olarak bu sezonun ilk yarısı bize çok önemli bir şey gösterdi ki o da yıldız oyuncuya sahip olmaktansa iyi takım olmak makbuldür ve kuvvetle muhtemel bu senenin şampiyonu da bu makbul olanı başarıyla hayata geçiren iki Anadolu takımı arasından çıkacak.

Dilerim ligimizde bir gün hem yıldız oyunculara sahip olmayı hem de iyi bir takım olmayı başaran takımlar da olur ve eminim bu iki özelliği aynı anda barındıran ilk takım lige yıllarca damga vuracaktır.