Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '15

 
Kategori
Basketbol
 

Bu takım ilkleri başarıyor: Türkiye: 80 Almanya: 75

Bu takım ilkleri başarıyor: Türkiye: 80 Almanya: 75
 

Cedi Osman, Türk basketbolunun yeni kralı olacak. Yeter ki gereksiz şımarıklıklara özenmesin.


Avrupa Basketbol Şampiyonası’ndaki ilk maçında, son 31 resmi karşılaşmanın 30’unu kaybettiği İtalya’yı yenen Türkiye; bu akşam da son 13 resmi mücadelenin 12’sinde yenildiği, üstelik ev sahibi olan Almanya’yı dize getirdi. Hem de ilk periyodu 31-11 gibi inanılmaz bir farkla önde kapayarak… Gerçi, yıllardır Nowitzki dışında, ağırlığı olan, deneyimli, dişe dokunur bir yıldızı yok panzerlerin ama… Ne olursa olsun, bizim takım, turnuvanın ev sahibini yendi. Bu hiç de kolay bir iş değildi.

Bir önceki maçta taktik icabı, çok yıpranmamak ve turnuva stratejisine uygun davranmak için, İspanya’yı dengi, alaşağı etmesi gereken bir takım görmediğinden, neredeyse hiç savaşmadan, mücadelenin başından sonuna teslimiyetçi bir anlayışla oynamasına; çok kızmışsam da ulusal takımımızın; bu son  zaferlerini gölgelememi gerektirmez. Ellerine, akıllarına, yeteneklerine sağlık.

Biz, basketbolda, taaa Aydın Örs zamanından beri, hücum opsiyonlarımızın darlığı ve uzun oyuncu zaafımız nedeniyle; “savunma takımı” olarak tanındık. Ama bu turnuva gösterdi ki, artık Türk basketbolu, hücum yönü de güçlenen, gelişen yeni, dinamik bir ekol oluşturma yolunda…

Eskiden, sadece Efe Aydan, Erman Kunter, Harun Erdenay, İbrahim Kutluay gibi tek bir yıldızın etrafında toplanan, o adamı kilitlendiğinde skor üretmesi anlık süprizlere, maça göre ekstra performanslı basketbolculara kalan milli takım; 6 ilk 5 oyunculu bencini 8 alternatifli, gerektiğinde ikiden fazla skorerle sahaya çıkan, geçmişten çok daha sağlam ve sağlıklı oyun rotasyonuna kavuşturdu. Dilerim yakın gelecek, tüm oyuncuları ilk 5’te oynayacak kalitede, dönme-devşirme oyunculara gereksinim duymadığımız bir milli takımı bizlere izlettirebilir.

Yılların NBA’lisi Ersan, yine vasatın altına düşmedi. Bobby Dixon, son maçtan çok daha iyiydi. Semih, deneyimi arttıkça, seyir zevki, oyun zekası yükselen, oyuncu kişiliği oturan, direnci, devamlılığı gelişen, olgun, bilinçli, sorumlu, hem savunma hem hücümda etkin, kompakt bir star haline geliyor.

Gelelim Cedi Osman’a… Bu çocuk daha 20'sinde… Oyunuysa, basketbol deneyiminin çok çok üzerinde… Hem çok hızlı ve doğru geliştiriyor kendini hem star oyuncu kompleksine kaptırmıyor ruhunu… Umarım bu güzelliklerinin üzerine koya koya yürümeye devam eder yolunda… Avrupa’nın en iyi oyuncusu ünvanını, çok kısa sürede hakkıyla alacaktır. NBA’yse bambaşka bir dünya… Ama bu aslan parçası, giderse, orada da en kralını oynar basketbolun… Dünya çapında saygınlığa ulaşır.

Ne dediniz? Ya koç mu? Ataman için mi ne düşünüyorum? O, basketbolumuzun Fatih Terimi’dir. Ne kadar başarılı olursa olsun, hak ettiği değeri bulamaz bu ülkede. Çünkü biz, yabancıları öz evlatlarımızdan daha fazla severiz! Kendi altınımızı parlatmak yerine, elin botunda boncuk aramaya pek bi bayılırız! Durumumuz bu da olsa, o, Türk basketbolunun en büyüğü. Gelmiş geçmiş en iyi koç. Aydın Örs’e haksızlık etmek istemem ama, Ataman, onun ulaştığı zirveleri çoktan aştı. Bi nevi tarihin tekerrürü... Boynuz kulağı geçti. O artık uluslararası marka... Yalnızca yerele oynamak hocayı kesmez.

Sazı bana bırakırsanız, sabaha kadar titretirim telleri! De… Biz en iyisi tadında bırakalım sohbeti…

Bu takım, tarihimizin en büyük zaferlerini yaşatacak bize. Yeter ki, Enes Kanter türü sorunlu, kompleksli, egosu tavanda adamlar yanına yaklaştırılmasın. Basketbol takım oyunu. Tek bir adam, değiştiremez her şeyi… Beş birden büyük! Herkes yerini, haddini bilerek davransın.Tıpkı yaşamak gibi… Fazla çıkıntılık yapanı, parke kenarında bırakır basketbol!..

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..