Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bu ülkede asker bitmez!

Bu ülkede asker bitmez!
 

ailemiz


Selamlar.

Şehitlerle ilgili bir bloğumda, "analar oğlan doğurdukça, bu ülkenin askerleri bitmez" diye bir ibare kullanmıştım. Bu ülkeye, vatanıma biz de dün bir asker ekledik.

Canımız Bora'mız, Edirne'ye, vatani görevini yapmaya gitti. Bora dayımın ikinci oğlu oluyor. Yani bu gurur dayımda ikinci kez yaşanıyor.

Bizim ailede gelenektir, askere gidecek olan kişiye yeşil iç çamaşırları, havlular, çoraplar alınır, cebine de harçlık konulur. Ailesine de gündüzden ziyarete gidilir, bir takım yiyecekler götürülür. Börek, kurabiye, kek v.s. gibi...

Biz de eşimle beraber, geleneğe uyduk. Çoluk-çocuk hazırlandık, ikramlar yaptık, hediyelerimizi aldık dayıya gittik. Sohbetler hep askerlik üzerine...Herkes asker anılarını anlatıyor, Bora da fenalıklar içerisinde dinliyor. Nasıl stresli, nasıl heyecanlı, nasıl telaşlı anlatamam...

Onun duygularını anlıyorum. Şu an ülke çok karışık, malum parti kapatıldı, her yerde eylemler var ve tam bunun üzerine askere gidiyor. Tabi bir de bilinmezlik var. Orası nasıl? Soğuk mu? Ben orada ne yapacağım? Nasıl davranacağım? soruları Bora'nın aklında adeta bir çığ gibi büyüyor...

Ailecek hep birlikte onun yanındayız, yalnız değil, arkasında dağ gibi ailesi var, bunu bilmeli...

Bütün aile, hep birlikte garaja doğru yola çıkıyoruz, yavaş yavaş otobüsün kalkma saati yaklaşıyor. Canım Türk Bayrakları arabalarımızın önünde, konvoy oluşturuyoruz, kornalar, sloganlar...

Garaja geldiğimizde, gördüğüm kalabalık karşısında şaşırdım. O kadar çok askere giden genç var ki; neredeyse bütün garaj askere gidiyor...

Gençler pırıl pırıl, babayiğit, bakımlı...Anneler gözüyaşlı...Onları görünce ağlamamak elde değil, gözlerim davul gibi oldu ağlamaktan. Nasıl kıyıyorlar bunlara diye düşünüp düşünüp ağladım!

Bazı asker annelerinin ayaklarında ayakkabı bile yok, terlik var. O akşam soğuğunda sırtlarında mont bile yok ama askere giden çocukları sıkı giyinmiş, montlar, botlar...Belli ki kendi giyinmiyor, evladını düşünüyor. O evlatlar işte böyle büyüyor, yokluk içinde, binbir güçlükle...Vatan haini değilim ama evlatlarımızın böyle bilinmezliğe gitmeleri beni kahrediyor! Ne olurdu sanki askerlik 5-6 ay olsaydı...

Garajdaki o coşkuyu, o kalabalığı, o askerleri görünce iyice anladım ki; bu ülkede asker bitmez...İster pusu kursunlar, ister havaya uçursunlar, isterse kurşuna dizsinler, askerlerimiz bitmez...Hep olacak, hep olacak...

Bora'yı tam otobüse bindirdik, kalkıyor derken, otobüsün şoförü aşağıya indi. Ne olduğunu anlayamadan, bütün garajdaki insanlar hazırol vaziyetine geçti ve hep bir ağızdan İstiklal Marşımız okunmaya başlandı. Öyle yüksek sesle okunuyordu ki; adeta garaj inliyordu! Benim ise; gözyaşlarım sel olup aktı gözlerimden, hıçkıra hıçkıra ağladım...Hem milli duygularım kabardı, hem de onca askerimizin meçhule gittiğini düşünerek ağladım...

Bora artık Edirne'de çakı gibi asker.

Vatanımıza biz de bir asker ekledik.

Bizim askerlerimiz bitmeyecek, bu ülke bölünmeyecek!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

SEVİLAY

 
Toplam blog
: 71
: 1912
Kayıt tarihi
: 15.11.09
 
 

32 yaşındayım, evliyim ve yakışıklı bir oğlum var. Profosyonel pilates eğitmeni ve besin destek ü..