Bu virüsü bilimadamları sattı

Kuş gribi dünyamızı yavaş yavaş etkisi altına alırken, 2005 yılı sonlarında bilim dünyasına o zaman için hoş karşılanan bir haber düşmüştü: "İspanyol gribi virüsü yeniden canlandırıldı".

O zaman hoş karşılanmıştı, çünkü İspanyol grip virüsünün yardımı ile kuş gribine çare bulunacaktı.

Haber aynen şöyle: "Atlanta-Bilimadamları, 1918 yılında 20 ilâ 50 milyon insanın ölümüne yol açan İspanyol gribi virüsünü yeniden canlandırdılar. Böylece, ilk kez tarihi bir hastalığın arkasındaki bulaşıcı etmen yeniden canlandırılmış oluyor"

Haber linki şu: http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/344114.asp

Şimdi Ukrayna'da domuz gribinden çok daha tehlikeli ve farklı bir grip virüsü çıkmış durumda. Bu haberi dünkü Milliyet Com.tr'den de okuyabilirsiniz. Bazı bilimadamları bu virüsü incelemeye aldıklarını ve İspanyol gribinin virüsüne çok benzediğini bildiriyorlar. Ukraynalı bir bilimadamı ise "Bu gribden ölen bir hastanın akciğerlerine baktık, kömür gibi kapkaraydı" açıklaması yapmış.

Ne yazık ki bilimadamları, laboratuar ortamında yarattıkları frankeştaynlerin saklı kalmasını başaramıyor. Böylesine çok gizli ve steril ortamlarda ve o konuda çalışan uzmanların dışında hiç kimsenin giremediği laboratuarlarda üretilen bu tür virüslerin dışarıya sızması ne şekilde oluyor insanı kuşkulandırıyor.

Her hangi bir atık yolu ile virüslerin dışarıya çıkması mümkün değil. Çünkü, önlemlerin olağanüstü alındığını çok değişik kaynaklardan izliyoruz. Fakat, geriye kalan bir tek kuşku var ki, o kuşkunun da her devirde ve her ortamda kendisine mutlaka bir av bulduğunun kaçınılmaz olduğu gerçeğidir.

Bu kuşku servet değerindeki rüşvettir.

Kime rüşvet? Elbette o virüsün üretildiği laboratuarda çalışan bilimadamına teklif edilen rüşvettir.

Bakınız, şu domuz gribi dediğimiz salgından dolayı üretilen aşı kazancı ilaç üretecileri için 64 milyar dolarmış. Bu yalnız aşı üretimi için. Bunun bir de ilaç kullanımı var, hastane harcamaları var. Yani, böyle bir virüsün bilerek salgın haline getirilmesi, sağlık sektörüne bu kriz ortamında olağanüstü bir kazanç sağlamıştır.

Bu tür pandemik salgınlar ilaç sanayinin aşırı geliştiği günümüz dünyasında olmadık şekilde ve kuşku uyandıracak bir düzeyde artmaktadır. Kuş gribi ve domuz gribi derken bundan sonra nasıl bir virüs ile karşılaçacağımız belli değildir ama beklenmelidir.

Benim kanaatim, domuz gribi denen bu virüs, laboratuar ortamında, kuş gribine çare olsun diye yeniden üretilen İspanyol gribinin, para karşılığı ilaç firmalarına satılması ile ortaya çıkartılmış salgınından başka bir şey değildir.

Bilim ne yazık ki bunu hep yapıyor. Bakınız, son yıllarda bir de çevremizde garip yaratıklar dolaşmaya başladı. Dünyanın değişik ülkelerinde dünyada ilk kez görülen ve bazılarımızın "uzaylı" dediği garip yaratıklar. Ne insan ne maymun; ne domuz ne maymun; ne fare ne kuş; ne deniz kabuklusu ne karadaki kafadanbacaklılar... Dünyada ilk kez görülen hepimizi kuşkuya düşüren yaratıklar.

Bütün bu canlılar, bilimadamlarının laboratuar ortamında genleriyle oynadıkları yaratıklardan başkası değildir.

Bilim elbette çok önemli, değerli ve kutsal. Fakat, herkesin bir de bedeli var değil mi?

İşte, tehlikeli olan budur.