25 Kasım açılımın "herkese özgürlükle" sınavı

25 Kasım günü memurlar eylem yapacak.

Dağlardan gurup gurup PKK'lı teröristler geliyor. Davullarla, zurnalarla, zılgıtlarla karşılanıyor. Usulen bir sorgulamadan geçiriliyorlar ve Türkiye'ye karşı silahlanmış bu insanlar serbest bırakılıyor.

25 Kasım günü memurlar eylem yapacak.

İçişleri Bakanı ve Başbakan diyor ki: "5000 kişinin dağdan inmesini bekliyoruz. Onlar için prefabrik binalar yapacağız" Bir başka dedikodu da "Her teröriste 5000 Türk Lirası verileceği yönünde. Dedikodusu çıktı umalım ki doğrusu da çıkmaz.

25 Kasım günü memurlar eylem yapacak. 10 Türk liralık maaş zamlarını reddedecekler.

Terörist Abdullah Öcalan yalnız kalmasın diye İmralı'ya terörist arkadaşları yollanıyor. Yeni mekan yapılıyor. Bir de TV gönderiliyor.

25 Kasım günü memurlar eylem yapacak. Çoluk-çocuğu daha rahat yaşasın diye eylem yapacak.

İçişleri Bakanı Meclis'te ne diyordu: "Açılım dediğimiz şey herkese özgürlüktür". Başbakan da "İçişleri Bakanı'nın sözlerine katılıyorum" demişti.

25 Kasım günü memurlar eylem yapacak.

Hanyayı da Konya'yı da bütün Türkiye görecek. Bakalım eylem yapan memurların en demokratik haklarına hükümet ve onun güvenlik güçleri nasıl tepki gösterecek?

"Herkese özgürlük"ten kasıt, yalnızca "Teröristlere özgürlük mü?" Yoksa bütün Türkiye'ye özgürlük mü?

İşin aslı ortaya çıkacak.