Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '14

 
Kategori
Özel Günler
 

Bugün On Kasım. Nasıl duygulanıyor insan... Mustafa Kemal Paşa'm

Bugün On Kasım. Nasıl duygulanıyor insan... Mustafa Kemal Paşa'm
 

Özel bir fotoğraftır.


(Not: Yazımı erken kaleme alıyorum)

Bugün en heyecanlı gün, On Kasım. Derin hisler var sizde. Ata’mızın kalbi var, kalbinizde. Yaptıkları var andınızda. İzinizde gelecek var. Gelecekte Türk milletini omuzlarında taşıyacak çocuklarınız, gençleriniz var…Onların  geleceğe , Mustafa Kemal  Paşa’nın kurduğu temeller üzerinde yükselmesini sağlayacak değerleriniz , ilkeleriniz,  düşünceleriniz  var.

Bugün On  Kasım. Ata’mın yanına çiçeklerle gidip sevgimi , duygularımı götürmek  istiyorum.

Derin izlerini  yazdı,  anılarını Falih Rıfkı Atay “Çankaya”da. Çankaya başucunuzda var mı, okudunuz mu?

Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakınındaki adam Falih Rıfkı Atay.

Yaveri Cevat Abbas Gürer   ne demişti  Amasya’da gaz lambalı odada; Yaz bakalım, der. Yazdırır, Amasya tamimini.

Anıtkabir  bugün saatlerce Anıtkabir’i seyretmek istiyorum.  O tepeden salacak tüm ışıklarını yine Dünya’ya.

Nasıl duygulanıyor insan.  Girin ziyaretçi defterine yazın, duygularınızı, gözyaşlarınızı akıtın bakın şehitlerimiz, o askerlerimiz. O Mustafa Kemal Paşa.  Cephelerde akıttılar terlerini, kanlarını, ülkenin topraklarına.

 Bakın, durun, dinleyin hislerinizi, Ata’nızı. Geçiyorsunuz Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarının yanan ateşlerinin içinden, kükreyen top seslerinden. Patlayan şarapnellerden.

Dürbünüyle atlayacak kadar yakın. Çanakkale’nin, Dumlupınar’ın ateşiyle dinlenmeden yürüyor , Mustafa Kemal Paşa ve askerleri ilerliyor kıvrak, zeki, keskin, alev alev. Bir büyük asker  mavi gözlerini açmış annesi Zübeyde Hanımın kucağında.

Vatanını koruyan bir büyük asker , Mustafa Kemal Paşa’m. Sonsuz ışık içinde… Bugün sana gelecekler durmadan geldikleri gibi , yorulmadan gelecekleri gibi…

Sen’i daha çok anlayacaklar Mustafa Kemal Paşa’m. Sen’i  kalplerinde değil sadece,  yürürken Ülkeyi dünyaya,  uygarlığa açarken Sen’i ve yaptıklarını izlemeli ,dinlemeli.

Öylesine ışık ki gözlerin. Öylesine kararlı keskin bakışların…Öylesine sevgi…

O günün koşulları yorgun, yok.  Savaşlarla geçen devrin tanıklığını,  olayların içinde yaşayan Sen’i Ata’m anlamak ne kadar zor,  büyük işlerini. Nasıl  zor o koşullar ülke yangın, yağma… Sen’i yaptıklarını anlamak ne güç,  Mustafa Kemal Paşa’m.

Cephelerde   geçen ömür…Elbette büyük işler yapanlar için gelen erken kayboluş. Sonsuzluğa. Yaptıklarını , yaşadıklarını geleceğe taşıyacak güçlü omuzlar, güçlü duygular, ışık salan düşünceler gerekli.

Bugün On Kasım. Ne çok erkendi, sabah. Saat 09.05. Heyecanlar, gözler, sesler, nefesler tutulacak. Yürek  hüzün yarası.

Mustafa Kemal Atatürk bir büyük asker.   Büyük geleceği çizmiş, haritasıyla. Büyük komutan.

Vatan …Uğruna ölüm. Uğruna bağımsızlık dediğin… Bin bir güçlük içerisinde yurdunu dünyaya tanıtan bir büyük lider.

O büyük Atatürk. Yaptıklarını, yazdıklarını, çizdiklerini tüm Dünya uygarlık penceresinden dışarıya sızan o büyük ışık Ata’m…Dünya Sen’i dinledi…Dünya Sen’inle yeniden tanıdı uygarlığı. Yurtta barış, Cihanda Barış ilkelerini.

Biliyordu ki O büyük kumandan. Savaşlar cephe, kan, dehşet demekti.

Hayal dahi edemeyecekleri büyük işlerin, zor şartların içerisinden çıkan yeni bir ulusun daha yapacağı çok şey varken. Sen çok kısa sürede büyük işler, büyük savaşlar verdin. Zaferleri  gösterdin yüce Türk Milletine.

Sevinçler, çığlık çığlığa Ata’sını görebilmek için orada oraya koşuşturan İzmir halkı Sen’inle anlamlıdır.

Çanakkale dünyanın en büyük savaşı. İçinde bir ışık, Mustafa Kemal ve askerleri. Ezineli, Edirne’li. Yaşları 18. 20…

Sen’in şanlı, şerefli askerlerin.  Çiğli tepede komutanın  tepeyi dediğin saatte alamadığı için, intihar eden .

Sen o askerlerin için Çanakkale’de  bir anıt düşündün. Bu anıt Türk askerinin yüksek karakterini gösteren.

O topraklara gidin, her metrekaresine düşen binlerce şehit. Öyle bir Çanakkale.  Boğazda zırhlılar, gri, soğuk kırılgan, kaygan bir zemin ve savaş , düşman içinde Çanakkale.

O Çanakkale’yi büyük bir inanç kurtardı. Boğazı geçselerdi, işte o vakit gelecekti bir ulusun yok oluşu.

Anıtkabir beni o karargahına götürdü. Conkbayır tepesine şarapnel parçası gelen saatin. Şimdi o saatin nerede olduğu kesin bilgiye dayalı bir şey yazılmıyor.

Liman Von Sanders’e hediye ettiğin saatin nerede olduğuna dair kesin bilgi yok.

Ve gelişin Ankara’ya. Zaferlerle, devrimlerle,  şanlı gelişin. İşte O Meclis. Ulus’ta. Bir eski tarihi okul binası.

İçinde okul sıraları. Gaz lambası tavandan sarkıyor. Bir teneke eski soba, boruları uzanmış eğri büğrü.

Meclis locaları ne gizemli o devrin tanıklığını yaşatıyor, sarıyor ruhunuzu. Kürsüye geçen Mustafa Kemal Paşa.

Sessiz olun dinleyin o devri. Devrin tanıklığını size yaşatan yüzlerce anı, parça, dökümanlar. Başta çalışma odası. Geçin Meclis salonuna.

Saatlerce kalsam yeniden ruh olsam, nasıl dinleyebilir, anlayabilirim Sen’i, yaptıklarını Mustafa Kemal Paşa’m. O bahçesi ne tarih yazıldı, orada.

Cumhuriyet’ti şeklin, yaptığın, geleceğin, ulusun yolu Cumhuriyet’ti. Medeniyetti batı, uygarlık…İşte o uygarlığa yol açtın.

Çünkü Sen Mustafa Kemal Paşa’m geçmişi, Osmanlı’yı iyi kavramış ve yaşamıştın, göz yaşlarını, işgalleri, kanları, cepheleri, bir çok ulus dönerken yüzünü batıya, medeniyete, eğitime.

 Geri kalmış çökmeye yüz tutmuş koskoca imparatorluk bir çok ulusu içinde barındıran, bir çok uluslarla işgallere yüz tutmuş.  Vatanını iyi kavramış,  yönetmiştin Türk Ulusunu. Yeniden doğdu topraklarında bu vatan,  bu halk Sen’in bağrında sarıldı yaraları,  Ata’m.

Meclis şimdi halkın seçtikleri.  Sen’in ilan ettiğin Meclis çatısında bu ülkeye , yönetmeye talip oluyorlar.

Ancak ne var ki, yıl 1946 Sevgili Ata’m. O yıl, bu yıl bir türlü yaklaşamadı Sen’in ışığına , uygarlığa,  bir büyük demokrasiye barışa açık bir Türkiye.

Kalkınmış pırıl pırıl bir devlet ve millet.

Karanlıkta yağmalandı, var olmadı aydınlık…Yok oldu kalkınan bir halk. İyi yönetilmedikçe,  gelecekti karmaşa, kaos, yarasa. Terör. Şehit.

Çok sözler oldu ancak çok işler olmadı, Mustafa Kemal Paşa’m… İktidarlar milletinin esenliği ve ferahlığı , huzuru için çalışmalılar, oysa ki…

Belki projeler de var,  belki şimdi  bir şeyler yapılıyor, belki… Ancak Sen’in izinde yükselse şu Türk Milleti işte o zaman sonsuz huzura ve barışa, sevgiye kavuşur…

Mustafa Kemal Paşa’m.  Oysa ki bugün Sen’i dinlerken ülkenin haline karıştım.  Ne çok vakit,  yıl 1946 en erken  geriye gidiş. Ne çok süre.

Ancak Sen’i yaşayacak Türk Milleti. Bugün sana akacak,  çağlayan şelale gibi. Kalplerinde çoluk- çocuk yaşlı, genç, herkes Sana koşacak…

Sen yine saracak,  seveceksin ülkeni,  çok büyük ülkün,  gözlerinle. Yüreğin O büyük Mustafa Kemal  Paşa’m.

Dinlenmek için değil, yıprandığın, çok büyük işler yaptığın içindi,  erken gelen ölüm.  Sen’i 57 yaşında sonsuzluğa uğurlayan halkın, Milletin…Sen’i bugün ve daima sonsuz taşıyacak, kalbinde saklayacak.

Bugün On Kasım nasıl duygulanıyor insan…

Bugün Ata’nız Anıtkabir , dünya sizi izliyor . Ruhun şad olsun. Aziz askerlerin  Sen’inle yatıyor. Vatanı için ruhları şad olsun, Mustafa Kemal Paşa’m.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..