Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Burası Neresi,Hangi dili konuşuyoruz?

Burası Neresi,Hangi dili konuşuyoruz?
 

“<ı>Bugün Ankara’da hava kapalı ve yağmurlu.Hava kapalı olduğunda içime daral geliyor,off falan oluyorum yani<ı>. Az önce boy-friend’im aradı.Kendisiyle saat 15:00’de Ankamall’da bir cafe ‘de buluşacağım.Ankamall yeni bir trend bizler için.Değişik bir concept’e ve ambiance’a sahip.Hazır Ankamall’a gideceğim bari Dry Cleaning Center’e de uğrayayım,bir elbisem var onu bırakayım.Akşam boy-friend’imle, restaurant’a gideceğim de…..

<ı>

<ı>Bu arada boy-friend’im çok prestijli bir işte çalışıyor.Geçen gün çalıştığı yerin demo’su yapıldı. Hatta demo’yu, first-lady’imizde izlemiş.Yaklaşık bir haftadır Ankara sokaklarında ki tüm billboard’larda çalıştığı firmanın reklamı yapılmakta.O kadar mutlu oluyorum ki

<ı>

<ı>Geçen akşam, …kanalının duayenlerinden biri de, flash haber olarak firmanın demosunu yaptı. Her gece en az birkaç defa advertorial’da da firmanın ürünleri gösteriliyor. Bu arada boy-friend’imin işleri oldukça yoğun.Geçen gün bir brifinge katıldı.

<ı>

<ı>Bütün bir yazı boyunca hep boy-friend’imi anlattım ve yine daral geldi bana.Bu arada yeni yıl öncesi pek çok yerde damping başlamış.Yarın damping yapan birkaç yere gidip,shopping yapayım bari”

Türkçe konuşmak ve yazmak varken niye böyle acaip bir lisan ortaya çıkardığımızı halen daha anlayabilmiş değilim. Sözüm işi gereği yabancı dil kullanmak zorunda kalan kişilere değil tabii ki.

Ama Ankara sokaklarında özellikle de Kızılay vb. dolaşırken ister istemez kendime “Burası Ankara mı” diye sorduğum çok oluyor. Artık Ankara,İstanbul,İzmir vb. yerlerde kendimi Türkiye’de değil de yabancı ülkede gibi hissetmeye başladım.Örneğin İstanbul’un yeni görünümü bana daha çok Manhattan,New York,Londra vb. şehirleri anımsatmakta.

Yarattığım dil kirliliğinden dolayı özür dilerim. Günümüzde en basit ve yalın haliyle konuşmalar bu hale geldi.Tabii işyerleri,lokantalar,alış veriş merkezleri vb. isimlerinin de bundan eksik kalan bir yanı yok.

Bu arada yenilerde sesli harfler de kaldırılmaya da başlandı.

Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum.
Göreniniz, bileniniz,
Duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı:
'Bu günden sonra, divanda, dergâhta,Bârgâhta, mecliste, meydanda
Türkçe'den başka dil konuşulmaya' diye
Hatırlayanınız var mı?
Dolanın yurdun dört bir yanını,
Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri,
Fermana uyanınız var mı?
Nutkum tutuldu, şasırdım merak ettim,
Dolandığımız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,
Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?
Tanıtımın 'demo', sunucunun 'spiker',
Gösteri adamının 'showmen', Radyo sunucusunun 'diskjokey',
Hanım ağanın, 'firstlady' olduğuna
Şaşıranınız var mı?
Dükkânın 'store', bakkalın 'market', torbanın 'poşet',
Mağazanın 'süper', 'hiper', 'gross market',
Ucuzluğun, 'damping' olduğuna
Kananınız var mı?
İlan tahtasının 'billboard', sayı tablosunun 'skorboard',
Bilgi alışının 'brifing', bildirgenin 'deklarasyon',
Merakın, uğrasın 'hobby' olduğuna
Güleniniz var mı?
Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde'welcome' çıkışında 'goodbye'
Okuyanınız var mı?
Korumanın, muhafızın, 'body guard',
Sanat ve meslek pirlerinin 'duayen',
İtibarın, saygınlığın,'prestij' olduğunu
Bileniniz var mı?
Sekinin, alanın 'platform', merkezin 'center',
Büyüğün 'mega', küçüğün 'mikro', sonun 'final',
Özlemin hasretin, 'nostalji' olduğunu
Öğreneniniz var mı?
İş hanımızın 'plaza', bedestenimizin 'galeria',
Sergi yerlerimizi, 'center room', 'show room',
Büyük şehirlerimizi, 'mega kent' diye
Gezeniniz var mı?
Yol üstü lokantamızın 'fast food',
Yemek çeşitlerimizin 'menü',
Hesabını, 'adisyon' diye
Ödeyeniniz var mı?
İki katlı evinizi 'dubleks',
Üç katlı komşu evini 'tripleks',
Köşklerimizi 'villa', eşiğimizi 'antre',
Bahçe çiçeklerini 'flora' diye
Koklayanınız var mı?
Sevimlinin 'sempatik', sevimsizin 'antipatik',
Vurguncunun 'spekülatör', eşkıyanın 'mafya',
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, 'sponsorluk'
Diyeniniz var mı?
Mesireyi, kır gezisini 'picnic',
Bilgisayarı 'computer', hava yastığını 'air bag',
Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, 'okey' diye
Konuşanınız var mı?
Çarpıcı önemli haberler, 'flash haber',
Yaşa, varol sevinçleri, 'oley oley',
Yıldızları, 'star' diye
Seyredeniniz var mı?
Virvirik dağının tepesindeki köyde,
'Cafe show' levhasının altında,
Acının da acısı
Kahve içeniniz var mı?
Toprağımızı, bayrağımızı,
İnancımızı çaldırmayalım derken,
Dilimizin çalındığına, talan edildiğine,
Özün el diline özendiğine,
İçi yananınız var mı?
Masallarımızı, tekerlemelerimizi,
Ata sözlerimizi unuttuk,
Şarkılarımızı, türkülerimizi,
Ninnilerimizi kaybettik,
Türkçe'miz elden gidiyor,
Dizini döveniniz var mı?
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
Göreniniz, bileniniz,
Duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı...
Hayal meyal hatırlayıp da,
Sahip çıkanınız var mı?

YUSUF YANÇ
(Bu Şiir Türk Dil Kurumu Tarafından Ödüllendirilmiştir.)

"Burası neresi,hangi dili konuşuyoruz" diye gelinde sormayın...

<ı>




 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..