Bursa'da Bir Gün - 2

      Önceki yazımız da Bursa' nın gözde yerlerinden olan Tophane Parkı, Ulu Cami, Kapalı Çarşı ve Koza Han'dan söz etmiştik. Koza Han'da vermiş olduğumuz çay molasının ardından kaldığımız yerden devam ediyoruz. 

      İç Koza Han' ın arka kapısından çıkıp Orhangazi Camii' nin yanından geçerek Havuzlupark (Parkın ismini bilmediğim için Havuzlupark diyorum.) havuzun yanında, havuzun fıskiyelerinden gelen su sesi ile birlikte çınar ağaçlarının gölgesinde yaz günlerinde oldukça ferah ve dinlendirici bir yerdir. Alt geçitten geçtikten sonra Heykel saat kulesi Atatürk Heykelinin yanından setbaşına doğru ilerliyoruz. kütüphane ve Kılıç-Kalkan Evi' nin arasından aşağı doğru inerek Irgandı Köprüsü' ne geliyoruz. 

      Irgandı Köprüsü

      Gökdere üzerinde, Setbaşı Köprüsünden, kütüphanenin yanından aşağı doğru inildiğinde ilk köprüdür. 1442 yılında, Irgandılı Hoca Muslihiddin' in babası Pir Ali tarafından yaptırılmıştır. Köprünün üzerinde önceleri 30 dükkan bulunuyordu. Üzerinde ahır ve depoların bulunduğu bu köprü, bu özelliğiyle dünya da eşsiz bir köprüdür. 1855 depreminde büyük hasar gören köprü, son olarak Yunan işgalinde bombalanarak büyük darbe almıştır.  Irgandı köprüsü restorasyonu yapılarak 2004 yılında tekrar hizmete açılmıştır. Nitelik olarak dünya üzerinde yer alın çarşılı 4 köprüden birisi ve en eski olanıdır. 

      Bugün köprü üzerindeki dükkanlarda sanatkarlar, çinicilik, nakkaşçılık, sedefçilik, oymacılık gibi birçok el işçiliğinin en güzel örneklerini sergiliyor, hem de geleneksel el sanatımızı yaşatmaya devam ediyorlar.