Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Büyük Sağlık Reformunda son durum, işte kısaca bundan ibaret..!

Büyük Sağlık Reformunda son durum, işte kısaca bundan ibaret..!
 

Her şey ne kadar güzel başlamıştı. Sayın Başbakan meydanlarda hamaset yeteneğini doruk noktasına ulaştırarak nutuklar atıyordu: “Ben bir sigorta emeklisiyim, hastane kuyruklarında neler çektiğimi ben bilirim, ilaç kuyruklarında neler çektiğimi ben bilirim, parasızlık yüzünden ilaçların bir kısmını alamadığımı ben bilirim.”

Oysa Sayın Başbakan'ın şikâyet ettiği ilaç tedarik yöntemi ile SSK’nın, açtığı toptan ilaç ihalelerinde ilaçları piyasa fiyatının beşte birine, hatta bazı ilaçları onda birine kadar ucuza aldığı gazetelere haber olurdu. Doktor kuyruğu evet ayrı bir eziyetti ama internetten randevu yöntemiyle pratik bir şekilde halloldu.

Her şey ne kadar güzel başlamıştı SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı’na devrolmuş, üniversite hastanelerinin, özel sağlık kurumlarının kapıları halkımıza sonuna kadar açılmıştı. Sosyal güvencesi olmayanlara yeşil kart dağıtılmış güvencesiz insan kalmamıştı. Yüce milletim Allah razı olsun diyerek özel hastanelere, polikliniklere doluştu. Herkes halinden memnundu. Fakat bu güzel rüyadan çok çabuk uyandık yahut uyandırıldık.

Tek çatı altında toplanan sosyal güvenlik sisteminin mali açığı 10 yılda yaklaşık 3 milyar liradan 30 milyar liranın üzerine çıkıverdi. Ne de olsa bu Dünya düzeninde almadan vermek Allah’a mahsustu.

SGK’nın sağlık masrafı cumhuriyet tarihinde görülmemiş derecede artmış, AKP 10 yıllık iktidarı sonunda ülkenin sosyal güvenlik sistemini her şeyi yutan koca bir kara deliğe dönüştürmeyi başarmıştı.

Peki, sonra ne oldu? Hükümet devlet hastanelerine gidenlerden 5 TL katkı payı artı 3 TL vizite ücreti, özel sağlık kurumlarına gidenlerden 12 TL katkı payı almaya başladı. Devlet hastanelerine gidenlerin katkı ücretlerini eczaneler alıyor. Başta eczacılar bu işe itiraz ettiler ancak SGK ile anlaşarak bu toplanan paralar devletin borcuna mahsup edilince yani para eczanede kalınca sorun çabuk aşıldı. Ne de olsa alacaklarının bir kısmını peşin olarak tahsil etmeye başlamışlardı. Devlet de eczane masrafının önemli bir kısmını vatandaşın üzerine yıkmıştı.

Özel sağlık kurumlarında da aynı yöntem uygulanmaya başlandı.  Ancak bu kadarı yetmezdi tabii. Özel sağlık kurumlarında vatandaş alıştırıla alıştırıla giderek artan ve bugün, katkı payından ayrı, her türlü sağlık hizmetinden %90 oranında fark ücreti alınıyor. 12 TL katkı payı da eklenince AKP iktidarı bu masrafı da vatandaşın üzerine bir güzel ihale ediverdi.

Sonuç sağlık sisteminin özel sektöre havale edilerek vatandaşı alıştıra alıştıra paralı hale getirilmesi olmuştur. Bugün gelinen noktada BÜYÜK SAĞLIK REFORMU adı ile amaçlananın da zaten bu olduğu görülmektedir.

Yeşil kart uygulamasına gelince. Bu güne kadar 9 milyon 100 bin kişiye yeşil kart dağıtıldı. Kayıt dışı istihdamın % 50 ye yakın olduğu ülkemizde bu kadar büyük bir yeşil kartlı sayısı da son derece şüphe uyandırmakta.

Hükümet kayıt dışı istihdamın bir türlü önüne geçememektedir. Bu durum ise yeşil kart uygulamasında sürekli spekülasyonlara neden olmaktadır. Ülke nüfusunun 75 milyon olduğu düşünülürse 9 milyon 100 bin kişiye ulaşan yeşil kart uygulamasında ipin ucunun iyice kaçtığı, devletin sırtına hiç yoktan büyük bir mali yük bindiği görülecektir. 

Sağlık Bakanı’nın televizyon televizyon, Sayın Başbakan'ın da meydan meydan gezerek attıkları hamasi nutukların ardından, AKP iktidarının BÜYÜK SAĞLIK REFORMUNDA gelinen son nokta, işte kısaca bundan ibarettir.

AHMET ELDEN   

 

 
Toplam blog
: 138
: 5557
Kayıt tarihi
: 05.10.11
 
 

1968 Afyon doğumluyum Antalya'da yaşıyorum. Antalya end. meslek. lisesinden sonra Anadolu Ünivers..