Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '11

 
Kategori
Eğitim
 

Büyüklere Masallar

Büyüklere Masallar
 

Burada “Bir varmış, bir yokmuş” türünden bir hikâye değil, aslında günümüzde yaşanan bir gerçeği anlatacağız.
Masal dememdeki amaç bizi uykuya götürmesi, yoksa başka bir şey değil.
Bugün dünyada meydana gelen çok önemli yapısal değişikliklerin neredeyse tamamı toplum üzerinde…
Özellikle onları şok edecek gelişmelerin sonucunda uygulanır.
Ülkeler böyle parçalara ayrılır.
Ya da
Ülke üzerinde yapılacak yapısal değişimler ancak böyle uygulamaya konulabilir.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken toplum hala şokun etkisindedir.
Bir düşünelim; şok geçiren birisi ne yapar? Nasıl bir tepki gösterir hiç izlediniz mi?
Öncelikle geçirdiği şokun etkisiyle kişide bir bilinç kayması oluşur, nasıl tepki vereceğini uzun bir süre bilemez, kısacası sersemlik olarak da tanımlanabilecek bu durum, o kişinin aldığı şokun derecesine göre azalabilir ya da uzayabilir.
Her şey şokun derecesine bağlıdır.
İşte ülkeler de herhangi bir şok yaşadığında aynen böyle olur. Bir süre müthiş bir panik yaşanır, korku tüm davranışlara egemen olur.
Sonra da…
Atı alan Üsküdar’ı da çoktan geçer…
Bu şoklar çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Örneğin bazı durumlarda çok büyük bir doğal felaket bile bu amaçla kullanılırken…
Kimi zaman da çok büyük bir ekonomik kriz…
Bazen de ortada çok ciddi bir neden olmaksızın birdenbire başlayan ve toplumu şok eden tutuklamalar, işte bu yapısal dönüşüm için gerekli fırsatı yaratırlar.
Bilmem bu örnek birazcık tanıdık geldi mi?
İşte…
Toplum o şokun etkisi altında ne yapacağını bilemez haldeyken amaçlanan değişimler birbiri ardına gerçekleştirilir.
Kendimize geldiğinizde artık ülke eskisi gibi olmayıp birilerinin istediği gibi sekilenmiştir.
11 Eylül’de ABD’de gerçekleştirilen saldırının ardından yaşanan Afganistan’ın işgali bunun örneklerinden sadece biridir.
Yine bir oldu bittiye getirilerek uydurma bir gerekçeyle Irak’ın işgali ve bu gün ülkenin fiili olarak 3 e bölünmesi işte bu yaşanan şokla beraber gerçekleştirilmiştir.
Hani bu gün hemen her gün yasadığımız
Açılım…
İki dillilik…
Demokratik özerklik konuları da…
Sonradan olmadığı ortaya çıkan bombalarla başlamadı mı?
Bu gün hala varlığı bile kanıtlanamayan bir örgüt ve çok sayıda bomba gerekçe gösterilerek.
Toplumda ulus devlet ve ona sahip çıkanlar tüm bu yaşananların suçlusu olarak gösterilmedi mi?
Ve bugün ülke bütünlüğümüz
Milli kimliğimiz
Üniter yapımız
Açıkça, hiçbir kaygı duyulmaksızın tartışma konusu yapılmıyor mu?
O halde bir düşünün
Bu gelişmeler olmasaydı, bölünme bu kadar rahat tartışılabilir miydi? 

13– 01– 2011
Nusret KEBAPÇI 

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..