Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '21

 
Kategori
Siyaset
 

Çağdaş İnsan...

ÇAĞDAŞ İNSAN; emeğinin yüceliğine, düşünce özgürlüğüne, demokrasinin erdemine inanan ve bunun için de savaşım veren kişi demektir.

Toplumun mutluluğu için çalışmayan, çabalamayan, gayret göstermeyen, vurdumduymaz, kendini geliştirmeyen, kimliğini egemen kültürün tahakkümüne terk eden insan, “Çağdaş” olamaz.

İnsan, kendine dayatılan acımasızlığa ve baskıya karşı tepkisini koyabiliyor, çürüyen değerler içinde yeni bir devinim içine girebiliyorsa çağdaş insandır.

Yaşam durağan olamayacağına göre çağdaş insan, bu gerçeği hiçbir zaman göz ardı etmemelidir.

 

Türkiye, “Çağdaşlaşmaya” ve “Çağdaş İnsan/Vatandaş” oluşturmaya Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Cumhuriyet devrimiyle başlamıştır.

Tabii ki daha önceleri de Türkiye için çağdaşlaşma hamleleri atılmış; fakat bu yapılan reformlarda istenilen başarı elde edilememiş, yenilikler reformcu kişilerle anılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğunun gerçekleştirdiği 17. ve 18. yy.daki yenileşme hareketleri de, sanırım “Çağdaşlaşma” adına olmuştur… Demin de belirttiğim gibi sadece yenilikçi kişilerin çabalarıyla gerçekleştirilmiş olduğundan ötürü de, istenilen başarı elde edilememiştir.

Türkiye, çağdaşlaşma ve muadil devletlerin düzeyine çıkma serüvenine “Cumhuriyet Devrimiyle” başlamıştır, diyebiliriz.

 

Bugünün Türkiye’si, Atatürk’ün zamanına göre hayata geçirdiği önemli değişikliklerle hâsıl olabilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması ve Cumhuriyet rejiminin ilanı, ülkemizi daha “çağdaş” yönetebilmek adınaydı…

Saltanat ve Halifelik makamlarının ilga edilerek egemenliğin millete devredilmesi ve Türkiye’nin geleceğinin demokratik teamüller gereği millet iradesinin uhdesine tevdi edilmesi, sanırım “Çağdaşlaşma” hamlelerimizin kilometre taşlarının en önemlileri idi…

Böylelikle, çağdaş insan/vatandaş oluşturulması yolunda önemli adımlar atılmıştır.

 

Her ne olursa olsun ülkemiz, çağdaşlaşma yolundan taviz vermeden yoluna devam etmiştir.

Bunca demokratik yaşamın kesilmesine yönelik ara rejim diyebileceğimiz darbe teşebbüsleri ve darbelere rağmen ülkemiz, rotasını daima çağdaşlaşma yönüne kırmıştır.

Kul ve köle anlayışından “Vatandaş” mertebesine yükselen insanlarımız, bu zamana kadar gerçekleştirilmiş çağdaşlaşma hamlelerinin ve hareketlerinin farkında mıdır?

Cumhuriyet devrimi, ülkemizin en önemli çağdaşlaşma atılımı idi… Osmanlı İmparatorluğunun yüzyıllarca hüküm süren varlığının, dramatik şekilde son bulması, emperyalist devletlerin bu coğrafyalardaki bitmez-tükenmez hırsları ve hedefleri, herkesin kolaylıkla kotaramayacağı bir “Türk Mucizesinin” var edilmesi…

Evet, bu Türkiye için çok önemli bir dönüşüm idi…

 

Çağdaş insan, toplumda meydana gelen gelişmelerden asgarî seviyede dahi olsa haberdar olmalıdır.

Çağdaş insan, düşünmeli ve sorgulamalıdır…

Çağdaş insan, kendisine bir şeylerin dayatılmasına izin vermemelidir…

Çağdaş insan, ülkesinin müdahil olduğu konularda ve gelişmelerde millî bir tavra ve düşünceye sahip olmalıdır.

Aynı zamanda… Çağdaş insan…

Evrensel hukuk kurallarına inanmalı, demokrasinin erdemini bilmeli ve temel hak ve özgürlükler bağlamında elinden gelen siyasal savaşımı da vermelidir.

Çağdaş insanın duyargaları sürekli açık olmalıdır. Ülkesinde ve dünyada cereyan eden gelişmelere karşı kayıtsız ve duyarsız olmamalıdır…

 

 
Toplam blog
: 706
: 83
Kayıt tarihi
: 18.05.16
 
 

Ben, Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunuyum. Şuan için öze..