Çağımızın dil sorunu

Biz bu ülke gençliği, yaşlısı, çocuğu, çoluğu, yetişkini, kadını ve erkeği dilimizi hunharca harcıyorum. Tam manası ile anlatmak gerekirse katliam yapıyoruz. Daha 80 yıl önce cumhuriyetin kurulduğu dönemde gençliğe hitabe metnindeki sözcükleri sanki yabancı bir kelime gibi görüyoruz. Ama onlar bizim asıl dilimiz olduğunu da biliyoruz.

Amerikanın bize bir dil soy kırımı uyguladığını hepimiz söylüyoruz. Ama buna da izin veriyoruz. Birde destek oluyoruz. Sakın benim bu konuşmalarımdan bir İngilizce ve yabancı dil düşmanı olduğumu sanmayın. Bilakis gelişmek için çeşitli diller öğrenilmeli. Ama bunları yerine göre kullanmalıyız. Türkçe konuşmamız gereken yerde Türkçe İngilizce konuşmamız gereken yerde de İngilizce veya diğer dilleri konuşmamız lazım. Bu ölçüyü kaçırırsak inan yarınlar daha kötü olacak. Artık bir birini gören iki genç bir birine merhaba yerine hello diyorsa bu bir felaket. Konuştuğu kelimelerin %50 si İngilizce olan gençler bunla da yetinmiyor bunun provokandasını yapıyor. Ama tüm sucuda onlara yüklememek gerekir. TDK bir ara çalışmalar yaptı. Örneğin minibüse oturgaçlı götürgeç falan dedi. Düzgün bir şey bulsalar belki millet dil konusunda hassas olacak ama yok yöneticilerde inadına yapar gibi milletin kullanmayacağı bir dil kullanmaya çalışıyor. Bence bu özenti sona erdirilmeli. Yakında Türkçeyi hacı emmilerden başkası bilmeyecek. Bir devleti bir arada tutan dildir. Din ve dil farklılıkları milleti ayırır. Bu farklılıkları da bitirmek için çabalamalıyız. Ama TDK nın yaptığı gibi söylenmesi ve ezberlenmesi neredeyse imkânsız olan kelimeler yerine söylenmesi kolay sözcükler oluşturulmalı. Bunu da radyo ve televizyonlarda anlatılmalı. Dil konusunda sanırım en duyarlı kanal TRT diğer kanallar tamamen İngilizcenin reklâmını yapıyor. Lütfen artık bu işleri bırakalım ve Türkçeye önem verelim yoksa yüz yıllık kültür yok olacak…