Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '09

 
Kategori
Deneme
 

Çağın ruhunu yansıtabilmek .....

Çağın ruhunu yansıtabilmek .....
 

Hastayım..

Ruhumda meydana gelen karmaşalar en nihayetinde bedenimi de etkiledi ve kronik rahatsızlıklarım ortaya çıktı öldürmeyen ama süründüren cinsten olan ..

Dün tüm günüm ve gecem iş yerinde geçti . Allahtan fazlaca bir trafik de olmadığı için uzunca bir süre dinlenme fırsatı bulabildim şirketteki sevimli ve rahat dinlenme odamızda. Hasta bedenimi en yakın koltuğa bırakarak televizyon kanallarında öylesine gezinmeye başladım . Derken “Vampirle Görüşme” adlı belki de yüz defa seyretmiş olduğum bir filme denk geldim gecenin ilerleyen saatlerinde. Sanki ilk defa izliyormuşçasına hafif hafif burnumu çekerek ve başımdaki kahrolasıca ağrıya aldırmadan filme konsatre oldum …


Armand ( Antanio Banderas) Lui ‘ye ( Brad Pitt) yaklaşır simsiyah gece gibi uzun saçları tek omzunun üzerinden yakası kürklü mantosuna şelale gibi dökülmektedir ve bembeyaz yüzü ile tam tezat bir oluşturmaktadır. Lui ise yine upuzun sarı saçları ve parlak nerdeyse şeffaf denecek yeşil gözleriyle ona bakmaktadır. Yüzünde bir merak ifadesi vardır aynı zamanda da kibir ve özgüven ve birde boşvermişlik… Armand ‘a sorar “ben niye özelim” diye ve ilave eder “ ben boş vermişim içimde hiçbir şey yok” Armand ise dört yüz yıl yaşamış olmanın verdiği bilgelikle cevaplar Lui ‘yi “ işte tam bu yüzden özelsin !! senin çağın Lui ; kırılgan asi ve aynı zamanda boş vermiş bir çağ ve sende Lui işte tam bu çağın ruhunu yansıtıyorsun !!!!”


Çağın ruhu; peki bizim çağımızın ruhu ne ??

Soruyu kafamda evirip çeviriyorum . Hani kırılmışım ya incinmişim ya tam bu sıralar ve hastayım her şeyin sorumlusu ve sebebi olarak kendimi görüyorum ya …. Sanki hafif bir bahar esintisi ile bir kapı aralanıyor, yüreğimin içindeki küflü havayı dağıtıyor .


Çağın ruhu ….


Çağımızın ruhu ; hızlı fakat zamana aldırmayan , narsist ama aynı zamanda hümanist görünmeye çalışan , aşkın filmlere ve romanlara bırakıldığı ; bedensel ihtiyaç seviyesine indirgendiği , incelikten yoksun ama inceymiş gibi görünen , “ben” olgusunun tüm değerlerin önüne geçtiği , savaşçı ve saldırgan …


Sanırım Lui ‘nin yerinde ben olsam Armand bana hiç mi hiç ilgi göstermez gece gözleriyle Lui ‘ye baktığı gibi istekle bana bakmazdı …..

Nedeni basit, nedeni benim bu çağın ruhunu taşımıyor olmam ….


Geçen gün telefonda bir arkadaşımla konuşuyorum anlatıyorum yaşadığım üzücü olayları bana ; bizim gibi “dinazorlar” dedi nesli tükenmiş ve uslanmaz derecede romantik , inceliğe değer veren ve ince davranan; kesinlikle mutlu olamıyoruz dedi…Aradığımızı ne zaman bulacağız ?? diye sordu bana o zaman ben ; sanmıyorum bulamayacağız her halde diye cevap vermiştim.


Şimdi sanırım sebebi buldum sebep bu çağın ruhunu taşımıyor olmamız …

Bunun sorumlusu ise okuduğumuz kitaplar ve izlediğimiz filmler mi ya da çocukken dinlediğimiz masallar mı bilemiyorum ….


Tek bildiğim ; aşkların peri masalları güzelliğinde yaşandığı , entrikanın olmadığı , tutkulu , onurun ve sadakatin ilişkilerde her şeyin ötesine geçtiği, biraz hüzünlü ve çoğunluklada tek amacın huzuru ve mutluluğu bulmak olduğu bir çağa ait olduğum ….


Tabi öyle bir çağ var olduysa …………

 
Toplam blog
: 200
: 959
Kayıt tarihi
: 21.04.08
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü mezunuyum . Maalesef bir tak..