- Kategori
- Haber
Cahit Kocaömer veya bir koca çınar
Cahit Kocaömer
Tarih 5 Haziran 2011 Pazar. Yer Ortaköy, İstanbul. Kabataş Erkek Lisesi’nin geleneksel pilav günü sona ermişti. Yanılmıyorsam saat onüç sularıydı.
Ortalık sakinleşmişti. Ben de tören alanından ayrılmıştım. Beşiktaş’a doğru yürüyecektim.
Lisenin kapısının az ilerisinde onu gördüm. Cahit Kocaömer’i.
O da bir Kabataşlı olarak 90 yaşına yaklaşmış ilerleyen yaşına rağmen o gün orada hazır bulunmuştu. Şık ve çizgi ötesi bir takım elbiseyle gerçek bir İstanbul beyefendisi gibi öylece duruyordu.
Türk bankacılık tarihine adını yazdırmış bu şahsın, orada neyi beklediğini merak ettim.
Dayanamadım, doğrudan yanına gittim. Merhaba Cahit Bey, nasılsınız, neyi bekliyorsunuz ? diye sordum.
Şoförünü beklediğini, aracın ise geç kaldığını söyledi. İlerlemiş yaşından dolayı kulakları ağır işitiyordu.
Ortaköy’ün o meşhur ağaçlıklı yolunu bilenler bilir. Sürekli akan trafikteki araçların gürültüsü yeterince can sıkıcıdır. Bunun da tesiriyle, cep telefonundan şoförüyle irtibat kurmakta zorlanıyordu.
Bana cep telefonunu verdi, şoförünün ismini söyledi, numarasını çevirip benim aramamı istedi.
Dediğini yaptım. İlgili kişiyle görüştüm, karşımdaki şahsa yerimizi söyledim. Belli ki bir sebepten aralarındaki iletişim geçici olarak kopmuştu.
Karşımızdaki kişi yerimizi tam olarak tarif etmemi istedi. Ona gerekli bilgileri verdim.
Yolun karşısına geçtik ve Ortaköy’de, Beşiktaş istikâmetine doğru olan otobüs durağında araç gelene kadar on dakika kadar Cahit Bey’le yan yana oturduk.
Elbette böyle anlarda insanın aklından tuhaf şeyler geçiyor. Benim de öyle oldu.
Türkiyenin en köklü bankalarından birinin genel müdürlüğünü yapmış olmanın da ötesinde, yanınızda finans tarihinin cisimleşmiş şekliyle, âbide bir şahsiyet duruyor.
Ve bir Haziran sıcağında, otobüs durağında sanki otobüs bekler gibi birlikte oturuyorsunuz.
O da yılların ve yaşın verdiği tecrübeyle, güvenilir olduğunu düşündüğü biriyle oturmanın rahatlığını her hâliyle dışa vuruyordu.
Sonra bana çok teşekkür etti. Şoförü ise konuştuğumuz gibi on dakika içinde bulunduğumuz durağa intikâl etti. Sonra da Cahit Bey araca binerek yanımdan ayrıldı…
Dün ise aramızdan ayrıldı.
Hakkın râhmeti üzerine olsun, duayen çınar.
Sabrın sonu ile