Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '15

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Can Dündar ve Erdem Gül’e

Can ve Erdem Gül’e.

Ben gökyüzünü bir de yalnızlığımı severim. Sahip olduğum tek varlık gibi yalnızlığım.  Yürürken kollarım gökyüzünü kucaklıyordu.  Yemyeşildi ortalık, ot kokuları vardı.Güneş ise tam tepede seyre dalmıştı. Meşe ağacının kuru tırtıklı yaprakları ile rüzgar  vardı. Bir de böceklerin sesi geliyordu. Burası bir kırsalda, taşrada uç. Güzel, havası ciğerlerini rahatlatıyor. Muğla’nın Yerkesik mahallesi. Muğla’yı bilirsin. Yıllar önce geldin, özel İdare Kültür Merkezi’nde bir konferans verdin, derken Muğla Üniversitesi gençlerinin  bir sorusu üzerine onlarla kısa bir çekişme yaşandı. O yıllar bir hayli geride kaldı. Ülkemin göbeğine düşen dramlar, acılar, göz yaşları, ölümler var, tarihinde şimdi.  Bir de haber alma, ülkemi değerlendirme, karar verme  özgürlüğüme giden yolda senin ve Erdem Gül’ün ünlü Silivri tecritleri.

İçeride güneşe hasret, temiz havaya, kıpırdanan doğanın, kardelen seslerine çiçek açacak karına, soğuk, buz gibi havada sabah  yürümeye. Atkı dolarım, bir de yün şapkam, Anadolu’yu çağıran yüreğim bin bir derde aşk ile.

Şimdi Silivri’nin o puslu sabahlarını beklersiniz bilirim. Bir de oradaki günleri içindeki sevgi ateşi ile eritir, ısıtırsın duvarları.

Gökyüzünü bir kez görmek ne de mutluluk olmuş, oralarda. Mavi, insanın çilesini alıyor sanki.Neden dışarıda gökyüzünün hoş sedasında yaşayan  insanlar şöyle gözlerini yukarıya kaldırıp güneşe göz kırpmaz,  maviye iç çekmez bilmem.

Toprağı görmeli buralarda. Topraktan çıkan bitkilerin yeşeren çığlığı var. Güneş ve rüzgarın çatlatan ellerimde duygularımı mektubuma  dökmek istedim..  Doğanın kalbine sakladım bugünü,  senin mektubunu. Yollasam gelir, oralara.

Taa buralardan yazdım, günlüğünü. Günlüğümü. Bir gün güneşi kucaklayan ellerin yeniden hayat verecek, Anadolu’ya. Anadolu insanının güzelliğini görmüş yüreğin, sevmiş memleketini… Çocukları sevmişsin. Onlar için ya mücadelen. Geleceğe akacak nehirlerin içinde  mehtaplı geceler, güneşli günler olsun, demişsin. Sızmış kalbin dört bir yana. Ülkem, memleketim, demişsin.

Mektubunu okuyunca duygulandım sanki oralardaydım, dolanıyordu kalbim belki de fısıldadım, ben geldim.

Kırsaldan bir kız. Sana  ve Erdem Gül’e güneş ve simit getirdim oradaydım sanki bu sabah. Bir de gökyüzünün tüm mavi kanatlarıyla geldim. Beyaz bulutları takmadım peşime. Selam verdim çiçeğe, bak  dedim!!! Uyanıyor çiçek.  Bak dedim!!! Uyanıyor ülkem… Ellerimi uzatıp güzelliğin çehresinde olmaya…

Bir gün geleceksin, maviyi görecek gözlerin, aşkı duyacak için, kavuşacaksın biraz acılı hayatın yanında duran içindeki yalnızlık ve sevginin  bağrına. Özgürlük!!! İşte!!! diye haykıracaksın sıcak bir yatakta yatmak, sevdiklerini sarmak, ısıtmak isteyeceksin….

Güneşi kucaklamak, içini ısıtmak, doğaya kalbini açmak senin de hakkın.

Az kaldı unutuyordum, ben Cumhuriyet sevdalısıyım, taa  88 li yıllardan bugüne aşık olmuşum, gazetem Cumhuriyet’e. Geçirdiklerini yaşamışım içimde. O sesleri duymuşum… Cumhuriyet…

Can ve Erdem Gül’e yürek ile…

Nabide Kılınç. Yerkesik Saat 15.48. Muğla

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..