Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '13

 
Kategori
Deneme
 

Çanakkale: Birliktelik, zafer, minnet

Çanakkale Cephesi...

Mermilerin havada çarpışıp, metrekareye 6000 merminin düştüğü cephe...

Birinci Dünya Savaşı kapsamında açılan Çanakkale Cephesi’ni başlıkta belirttiğim gibi birliktelik, zafer ve minnet ile irdelemek istiyorum.

10 Ağustos 1915 ve 18 Mart 1916. Bu tarihler arasındaki zaman diliminde birlikteliğin gücü ile yaşanan zafer geldi ve minnet edilmesi gereken bir lider tarih sayfalarına adını yazdırdı.

Savaşın nasıl ve hangi nedenlerle olduğu, nasıl seyrettiği ve daha birçok bilgiyi çeşitli kaynaklardan öğrenebilirsiniz. Benim amacım burada Çanakkale Cephesi’ni fiilen anlatmak değil. Çanakkale Cephesi’ni idrak edip etmediğimizi anlamaya çalışmak.

Çanakkale Cephesi insan gücünün kendini gösterdiği, çaresizliğin ve imkansızlığın imkanlılık karşısında inanç ve tam bağlılık ile nasıl üstün geldiğinin en açık örneğidir. Hemen hemen hepimiz gidip görmüşüzdür şehitlikleri, Seddülbahir’i, Arı Burnu’nu, Conk Bayırı’nı, Turuva Atı’nı, Seyit Onbaşı’nın heykelini… Peki ya vatan uğruna verilen canların koktuğu topraklarda askerin halini düşündük mi hiç? Günde sadece üzüm hoşafı yiyerek cephede çarpıştığı anları? Belli ki hiç düşünmemişiz. Yoksa Çanakkale Cephesi’ndeki tek yürekliliği azimle zafere kilitlenişi bugün de devam ettirirdik. Bir karış toprak parçası uğruna canını ortaya koyan bu millet nasıl bu denli kendi çıkarlarını öne çıkarır oldu? Cephedeki o çaresizliğin ve imkansızlığın yanında dağ gibi duran ve askerin sırtını yasladığı birliktelik şimdi neden yerle bir?

Bu sorulan cevabı açık aslında… Yavaş yavaş cephede savaştığımız düşmana mı benzemeye başladık dersiniz… Karnı aç, giyeceği, silahı her şeyi sınırlı bir şekilde, eksi bilmem kaç derecede düşmanla, biz bugün rahat yaşayalım diye çarpışan askerin hakkını nasıl öderiz? Asker dediğime de bakmayın çoğu 15,16 yaşında şahadet şerbetini içen bir irfan ordusu. Bu irfan ordusunun başında da milleti uğruna bütün bu zorlukları aştıran ve düşmanın mağlup olmasını sağlayan bir komutan, askere vatan uğruna savaşmayı değil ölmeyi emreden, eşsiz bir insan. Bugünse Atasına ne kadar minnet duysa az gelecek ve onun izinden gitmesi gerektiği halde deli saçmalarıyla ortalıkta dolaşan bir millet.

Biz de gittik Çanakkale’ye, siz de gittiniz. Gelibolu Yarımadası' nda“Dur! Yolcu bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir.” Yazısını görünce durduk da yine bilmeden basıp geçtik. Çanakkale’de ölmeden geri döndük, fotoğraf makinelerimizde bir yığın fotoğrafla.

 

 
Toplam blog
: 37
: 1229
Kayıt tarihi
: 18.06.12
 
 

Farkındalığı fark ettirmenin amaçlı yolcusu. ..