Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '09

 
Kategori
Tarih
 

Çanakkale Savaşı’nın Türk ulusal tarihindeki yeri

Çanakkale Savaşı’nın Türk ulusal tarihindeki yeri
 

Birinci Dünya Savaşı sırasında, o dönemki Türk başkenti İstanbul’u alarak, bir yandan müttefik Rusya ile bağlantıyı sağlayıp, diğer yandan da Türkiye’yi savaş dışı bırakmayı amaçlayan İtilaf devletleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında 1915-1916 yılları boyunca süren deniz ve kara muharebelerini kapsayan, her iki tarafın da büyük kayıplar vermesine sebep olan ve İtilaf devletlerinin başarısız olarak çekilmesiyle neticelenen Çanakkale Savaşı, dünya tarihi bakımından yaptığı büyük etkilerin yanısıra Türk ulusal tarihi açısından da çok önemli sonuçlar doğurmuştur.


Çanakkale Savaşı, Türk tarihi bakımından bir dönüm noktası olma niteliğindedir. Yıkılmakta olan imparatorluğun külleri içinde, anavatanı savunmak için son bir dalgayı teşkil etmiştir. Türk askerinin önce denizde, ardından karada süren uzun muharebelerde gösterdiği kahramanlık ve fedakarlık, Kurtuluş Savaşı’nın habercisi olmuştur.


Çanakkale Savaşı'nda yükselmeye başlayan ulus bilinci ve anavatanı savunma refleksi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra işgale direnerek, kendisi de bu savaşta komutan olarak rol alan Mustafa Kemal liderliğinde yürütülecek Türk Kurtuluş Savaşını ortaya koyan iradeye katkıda bulunmuştur. Bu zafer sonucunda Türk ulusu, uzun yıllardır süren ve kaybedilen savaşlarla erozyona uğramış ulusal kendine güvenini büyük ölçüde geri kazanmıştır.


Çanakkale Savaşı’nın ilerleyen dönemler için Türk ulusuna yaptığı en değerli katkının ise, Mustafa Kemal’in askeri dehasının doğumuna tanıklık etmesi olduğu söylenebilir. Çanakkale Savaşı sırasında, özellikle kara çıkartmasının ilk günü Conkbayırı’nda, ilerleyen aylarda Anafartalar’da yaptığı müdahaleler ve gösterdiği liderlik Mustafa Kemal’i kahraman yapmıştır. Muharebelerde çarpışan askerler için Mustafa Kemal adı, cesaret ve moral anlamına gelmeye başlamış, diğer yandan iki yüzyıllık bir aradan sonra kazanılan askeri başarı, Mustafa Kemal’in tüm ülke çapında adını duyurması sonucunu doğurmuştur.


Ünlü “Yüzbaşı Corelli’nin Mandolini” romanının İngiliz yazarı Louis de Bernieres, uluslararası alanda en çok satanlar listesine girmiş “Kanatsız Kuşlar" (Birds Without Wings) adlı romanında, Mustafa Kemal olmasaydı, Türkler büyük ihtimalle Çanakkale’de yenilirlerdi, böylece savaş daha kısa sürede bitebilir, Rus Bolşevik devrimi olmayabilir, Soğuk Savaş hiç yaşanmayabilirdi, diyerek Mustafa Kemal’in sadece Türk tarihine değil, dünya tarihine de yön vermiş bir kişilik olduğunu teslim etmektedir.


Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşı’ndaki başarısı ve bu başarının kendisine sağladığı ulusal ün, savaştan sonra işgal altındaki ülkeyi kurtarmak için giriştiği bağımsızlık mücadelesi örgütlenmesindeki liderliğini pekiştirmiş, ulusun ve Kurtuluş Savaşı kadrolarının güvenini kazanmasını sağlamıştır.


Diğer yandan Çanakkale Savaşı’nın Türk ulusunun geleceğine ilişkin olumsuz yansımaları da ortaya çıkmıştır. Çok sayıda eğitimli ve entelektüel Türk gencinin bu savaşta kaybedilmesi, ilerleyen yıllarda genç cumhuriyetin ilk etapta dinamik ve toplumda ilerlemeyi sağlayacak eğitimli nesillerden yoksun kalmasına neden olmuştur. Bu durum Atatürk’ün de, bağımsızlıktan sonra giriştiği sosyal, ekonomik ve siyasi reformların daha geniş toplum kesimlerine yayılmasını sağlayacak kadrolardan mahrum kalması anlamına gelmiştir.


Onun içindir ki bugün Çanakkale Boğazı’na giriş yapan herkesi, Kilitbahir (Denizin Kilidi) sırtlarında o meşhur kabartma anıt karşılar: “Dur yolcu, bilmeden geçip gittiğin bu toprak bir devrin battığı yerdir!”

 
Toplam blog
: 24
: 8110
Kayıt tarihi
: 27.07.08
 
 

Yazının icadından bu yana her insanın içinde bir parça da olsa var olduğuna inandığım yazma isteğimi..