Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

18 Kasım '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

CANIMA MEKTUP

CANIMA MEKTUP
 

İnternetten alıntıdır


Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4

Canım, kaç gündür sana yazmak var aklımda ama artık aklımdakileri hemen uygulayamamak gibi bir huy edindim. Hayatı boyunca telaşa koşturmuş ben sanki daha ağır değil de daha rahat hareket eder olmuşum. Bazen, nereye koşuyorsun kızım derken yakalıyorum kendimi, gülümsüyorum ve her zaman koşturduğum yerlere diyorum. Ben koşturmaktan hiç yakınmadım da sanki artık koşturmaya daha az enerjim var gibi. Hani geçen akşam internette kamerayla konuşurken “Yorgun görünüyorsun anne” demiştin ya evet çok yorgun hissediyordum kendimi taaa ki (reklamlarda Hakkı Devrim’in taklidine bayıldım bu arada) Hanife teyzen demir serumlarını takana kadar. B12 iğneleri oluyorum haftada iki kez. Yine kan değerlerim düşmüş niyeyse. O benim sağlığımla ilgili endişeleniyor ben kilo alırım korkusu yaşıyorum. Eskiden olsa iki gün dikkat ettiğim zaman hemen toparlanıyordum ama artık kilometrelerce de yürüsem faydasızmış gibi geliyor. Ben yaşım kaç olursa Ajda Pekkan’la yarış edemem ama yine de normal görünmek istiyorum.

Telefonla konuşuyoruz, netten yazışıyoruz-konuşuyoruz ama yetmiyor kesinlikle. Bazen şiddetle yazma ihtiyacı hissediyorum ama yazmak da eski tadı vermiyor gibi. Hayır bunun seninle ya da herhangi bir başka kişiyle alakası yok. Meselenin ne olduğunu biliyorum elbette ama konuşmak istemiyorum. Yanına geldiğimde oturur konuşuruz kısmetse. Hani bazen bütün kimliklerimizden arınıp da sohbetler ediyorduk, bazılarının sonu tartışmaya hatta kavgaya dönüyordu onlardan bahsetmiyorum. Hani kahveleri yapıp da birer sigara içerek yaptığımız (benim bırakmama rağmen) sohbetler. Özlüyorum.

Senden sonra hiç yalnızlık hissettirmedi arkadaşlarım sakın beni merak etme. Gümüş Örücülüğü kursu neredeyse bayılma seviyesinde keyifli sürüyor. Yalnız emekli insanlar için masraflı bir uğraşmış ve de su tesisatçısı gibi içinde bir sürü alet olan bir çanta taşımak zorunda kalıyoruz. Gümüş ayrı para, atölye ayrı para. Hani sana çok çok yaparım diyordum ya biraz fazla keseden atmışım. Sana mengeneyle ördüğüm bilekliği bugün Üsküdar’da bir atölyeye götürdük Sevda teyzenle. Cuma günü alacağız. Kürşat abine de evlilik yıldönümümüz için kol düğmeleri ördüm-yaptırıyorum ama söylemeyeceğim. Hayır sürpriz olsun diye değil, beni bilirsin aldığım hediyeyi gününden önce veririm her zaman, maksadım bakalım yazılarımı sonuna kadar okuyor mu diye.

Bugün atölyeden döndükten sonra Bağdat Caddesinde uzun bir yürüyüş yaptım. Hava öyle güzeldi ki anlatamam. Yürümek bana iyi geliyor, kendimi ve düşüncelerimi toparlamama yardımcı oluyor. Tiyatroya bilet alacaktım ama bu akşam dinlenmek istedim. Demek ki hala toparlanamamışım. Nefes filmine hala gidemedim ama Singin In The Rain müzikaline gittik. Kürşat abin ilk perdede neredeyse uyuklayacaktı Allahtan ikinci perdede dansçı kızlar devreye girdi de adamcağızın gözleri açıldı. Sakın seyredemedim diye üzülme bir şey kaybetmiş sayılmazsın. Yine de güzeldi ama ben daha hareketli müzikalleri seviyorum.

Yine asıl söylemek istediklerim erteleniyor. Telefonda konuşurken ağlama yavrum, etimden et kopuyor, canım yanıyor. Bakma sen seni sakinleştirmek için ağlamayan donuk sesime. Bunun bir süreç olduğunu unutma. Önce ben geleceğim sonra sen, sağlık için dua et. Sağlık olduktan, sağ olduktan sonra gerisi çok kolay demiyorum ama geçecek. Zaman hep geçmek için var. Bazen bizlere çok uzunmuş gibi geliyor ama değil zorun-özlemin-gelmeyen anların da bir süreci var. Büyümek, bu zorlardan geçmek demek biraz da. Büyümek, dayanamayacakmış gibi hissettiğin her şeye dayanmak demek. Sana ihtiyacım var diyorsun ya, benim de sana-ablana ihtiyacım var ve de hala anneme… Bazen nefesin sağlıkla alındığını bilmek kadar güzel bir şey yok kızım. Ağlamak, ağlamayı getirirmiş beraberinde. Ağlama, güzel şeyleri düşün. Bana hazırlık yap her gün. Gelince ona şunu gösteririm, gelince onunla şunları konuşurum diye planlar yap. Hiçbiri olmasın buluştuğumuzda önemli değil. Senin sağlıkla nefes alman kadar önemli değil özlemler.

Şimdi seninle iş görüşmesine gittiğimiz gün geldi aklıma. Seni boğmayı planlıyordum içten içe. Sense biraz para biriktirince ayrı oturma planları yapıyordun hani. İzin için konuşmaların geliyor aklıma. Bende bıkkın bir vaziyette kesinlikle izin veriyorum yeter ki kendi kendini idare et diyordum. Yemin ettiriyordun izin için sonra vazgeçmemden korkarak. Sonra bir otobüsle gidilen iş görüşmesine annesini peşinde sürükleyen bir kız için fazla özgür konuşmalar olduğunu söylemiştim. Hele de bir gece önce korkup annesinin yanına giren biri için demiştim de gülmüştün sahi ya diyerek.

Ayrı kaldığımız zaman kolay geçmedi senin için biliyorum ama geçti biraz daha sabır lütfen. Küçük yılanım, bu özlemlerle kendi kendini sokma olur mu? Kendin için değil, benim için bir de… Ben sana yine yazacağım sakın merak etme.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..