Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çarpacağız! çarpacağız! çaaaarp...tık!

Çarpacağız! çarpacağız! çaaaarp...tık!
 

Sabah ana arterlerde sorun yoktu. O güvenle Dudullu’da İmes’in arkasına dolanınca karın iki parmak tuttuğu bölgede önümdeki aracın fren yaptığını fark edip frene bastım.

Yavaş gitmeme rağmen ve araçta ABS olmasına rağmen frenler faydasız, çare yok çarpacağıııız ...... ve çarptık.

Hani “dokundu” için biraz ağır denebilecek, içerdekilere “hoop, ne oluyor” dedirtebilecek tarzda bir tampon-tampona temas.

Adamın tamponunda bir sorun olmadığı görülüyor ama yine de adettendir, kenara çekilir bir bakılır ...de, öndeki duracak ki siz de durasınız. Bu arkadaş hiç oralı değil tıy tıy yoluna devam ediyor. 300 metre ilerde ışıklarda mecburen durdu, ben de yanına geldim ve camı açtım, onun da camı açıldı. İçerde birisi kız dört kişi gülümseyerek bana bakıyor.

Durum komik olduğundan ben de gülüyorum.
Nasılsa çarpan benim, yanlış anlaşılacak bir durum yok, bari takılayım şunlara …

- Çıkar bir bakar adam ya!
(Aslında sadece bakmaz, "burayı çizdin, bütün tampon boya ister", ya da en azından "dikkat etsene kardeşim" falan der ya neyse)

- Ne oldu, bi şey var mı?
- Yok
- Sende bi şey var mı?
- Bende de yok, özür dilerim
- Ziyanı yok, hadi hoşça kal!

Gerçekten “hoşça kaldım”

Hani araba döküntü falan sanmayın, bayağı eli yüzü düzgün 3 – 4 yaşında bir araç, markasına dikkat etmemişim.

Ne var bunda bu kadar büyütülecek diyebilirsiniz. Demeyin. Birbirimizi neler uğruna kırdığımızı, ne fındık kabuğunu, ne incir çekirdeğini doldurmayan şeyler uğruna birbirimizi kırıp örselediğimizi düşünürseniz, bana hak verirsiniz.

Bu hareket tarzı ne son yarım asırdır başımıza musibet olmuş ve başkalarının hakkını yok sayan saldırgan ve kaba köylülüğümüze, magandalığımıza uyuyor, ne de hakların hukukların nerede başlayıp nerede bittiği belli olan kentliliğe. Ne, kendine avantaj ve çıkar edinmek için fırsat kollayan bir “ilkellik” belirtisi ne de oturmuş mekanizmaları içinde ilişkilerin standartlaştığı bir uygarlık göstergesi.

Bu, o şablonlardan bakınca enayilik, aptallık ama kalıpların biraz dışına çıkarsak ufak çapta bir dervişlik veya şövalyelik.

Sabah trafiğini yedikten sonra gülen bir yüzle işe başlamak hoş.

Bazen böyle anekdotlara ihtiyacı oluyor insanın.

Her şeyi eleştire eleştire, b.k ata ata nereye kadar?

 
Toplam blog
: 130
: 2132
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İnsanın kendini anlatması zor, gereksiz de! Yaptığı işlere bakmak yeter, ne gerek var fazla i..