Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '07

 
Kategori
Tarih
 

Çekirge yiyen Türk kaplanı

Çekirge yiyen Türk kaplanı
 

Tarihimiz, birçok kahramanlık hikayesi içinde birçok kahraman yaşatırken, onların kahramanlıklarını tamamlayan bir o kadar da ilginç olaylar barındırır.

Osmanlının yedi düvelle boğuştuğu I. Dünya Savaşında, Mekke Şerifi Hüseyin isyan edince, Türk kaplanı lakaplı Fahreddin Paşa, kutsal toprakları savunmak için, 1916 yılının mayıs ayında Medine’ye hareket eder.

İlk iş olarak Medine’de bulunan Hz. Peygamber’ in kutsal emanetlerini İstanbul’a gönderen Paşa, isyancıların Medine kalesini kuşatmaları üzerine tam 2 yıl 7 ay boyunca kaleyi kahramanca savunur. Hiçbir yardımın gelmediği bu süre boyunca Türk askerleri kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalmışlardır. Mondros Antlaşması imzalanıp savaş bitmesine rağmen, Paşa, antlaşmaya uymamış, teslim olmamış, son gücüne kadar isyancılara ve İngilizlere direnmiştir.

100 km.lik savunma hattı oluşturan Paşa, hiçbir yardım almadan kızgın Arap sıcağında düşman ve isyancıların yanında, açlık, susuzluk ve salgın hastalıklarla da mücadele etmiştir.

Bazen sabahtan akşama kadar süren çarpışmalarda , subayların ve askerlerin dudakları parçalanıyor, çatlayan burunlarından kan damlıyordu.Her şeye rağmen askerler, kıtalarından ayrılmıyor, şehit olana kadar savaşıyorlardı.

Pirinç lapası ve peksimetle idare edilirken, hastalıklar da artmış, ilaç olmadığından; iskorpite karşı soğan, sarımsak yenilmesi ve sirke içilmesi, sıtmaya karşı da günde iki kez kinin içilmesi emredilmişti.

Ziraat yapılara, yiyecek ihtiyacının giderilmesi, özellikle hurmanın yetiştirilip depolanmasına itina gösterilmiş, kesilen ve ölen hayvanların kemiklerinden tutkal ve kemik tozu üretilmiş, temizlikte de sabun yerine kül kullanmasına gidilmiş, su temini için yeni kuyular açılmıştır.Çekirgelerin toplanıp yenilmesi emrinin verilmesi de şartların ne boyutlara geldiğinin göstergesidir.

Fahreddin Paşa, açlık had safhaya ulaşınca bir çekirge kararnamesi yayınlayarak, çekirgenin Türk askerlerince de yenmesini amaçlamıştır.Paşa, komutanlarıyla yaptığı ön görüşmede, Arapların çekirgeyi yediklerine göre, bulut haklinde dolaşan bu mahlukattan Türk askerlerinin de faydalanması gerektiğini belirtir, pişirme kararnamesi çıktıktan sonra da bir akşam yemeğinde tüm askerlerinin ve subaylarının önünde ilk tadına bakan yine kendisi olacaktır.

Görüldüğü gibi tarihimizde saklı kahramanlarımızın hikayelerinde yüreğimizi sızlatan, bugün çoğumuzun anlamakta bile zorlanacağı ibretlik olaylar yatmaktadır.Milletimiz, böyle eşsiz insanlara sahip oldukça, Türk Ulusu sonsuza kadar yaşayacaktır.Ruhları şad olsun.

Fahreddin Paşa, Medine’yi Mondros’tan tam 72 gün sonra teslim etmiştir. Şehir teslim edildikten sonra Malta’ya gönderildi. Acı olan Arapların bütün şehirler gibi Medine’yi de yağmalamalarıdır. İngiliz arşivlerinde bu olaydan bahsedilen belgelerde İngilizlerin ilginç bir yorumu dikkat çekiyor:

“ Arap medeniyeti, Türk medeniyetine kıyasla saati geri almaktan başka bir şey değildir.”

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..